Azı da çoğu da zarar

Sağlıklı bir insanın günlük tüketmesi gereken tuz miktarı beş gram iken, bugün Türkiye’de kişi başına düşen günlük tuz tüketiminin 18 gram olduğunu belirten Lokman Hekim Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü Uzmanı Dr. Recep Alanlı, tuzlu yeme alışkanlığından kurtulmanın, tuzun doğrudan ve dolaylı olarak neden olduğu hastalıklardan korunmak anlamına geldiğini bildiriyor.
Besinlerin pek çoğunun içinde bulunan ve tuzun ana maddesi olan sodyumun, vücutta sıvı dengesinin sağlanması ve kan basıncının düzenlenmesinde rol oynayan önemli bir mineral olduğunu aktaran Dr. Alanlı, “Rafine edildikten sonra sofralarımıza ulaşan tuzun yeterli miktarda alındığında vücutta önemli görevleri, fazla tüketildiğinde ise geri dönüşü olmayan zararları bulunuyor” diyor.

Aşırı tuz tüketmenin zararları

Aşarı tuz tüketiminin vücutta oluşturduğu tahribatı anlatan uzman Dr. Alanlı, tuzun zararlarını şöyle sıralıyor:
*Fazla miktarda tuz tüketilmesi durumunda böbrekler su ve tuz dengesini sağlamakta zorlanıyor. Zaman içinde kan basıncı yüksekliğiyle birlikte böbrek işlevleri üzerinde olumsuz etkiler gelişebiliyor.
* Damarlardaki basıncı artırarak, damarlarda genişlemeye yol açmaktadır.
* Kalbe zehir gibi tesir eder. Kalp için tehlikelidir, kalbin ritmini bozar, kalp yetmezliği ve kalp krizi için de risk oluşturmaktadır.
* Mide kanserine eğilim yapıp, astım krizlerini de uyarmaktadır.
* Organizmada yararlı olan “kalsiyumun” yok olmasına sebebiyet vermektedir.
* Şişmanlığa ve omuriliğin kireçlenmesine neden olmaktadır. Bilmelisiniz ki, 1 gram tuz vücutta 250 gram su biriktirmektedir.

Tuz eksikliğine de dikkat

Tuz eksikliğinin beraberinde su dengesindeki bozukluklarla bir arada görüldüğünü kaydeden uzman Dr. Alanlı, “Mutlak tuz eksikliği ishal, kusma, aşırı terleme, yoğun idrar söktürücü ilaç kullanımı durumlarında ortaya çıkıyor. Tuz yani asıl olarak sodyum eksikliğinde baş ağrısı, bulantı-kusma, bilinç değişiklikleri, sara nöbeti ve komaya kadar giden durumlara rastlanabiliyor. Bu belirtilerin gelişmesi sodyum eksikliğinin oluşum hızı ve düzeyine göre hastalarda farklı derecelerde ortaya çıkıyor” uyarısında bulunuyor.
Sağlıkla kalın.