Ahlak kuralları!

Ahlak kuralları toplum içinde insan ilişkilerini düzenleyen, yaptırımı manevi olan ve maddi sonuçlar doğuran, bir anlamda topluma yön veren emirler bütünüdür.
Öncelikle insan ilişkilerini düzenleyen ahlak kuralları objektif ve subjektif olmak üzere ikiye ayrılır. Subjektif ahlak kurallarına uymamak ( Kötü düşünce, kin ve haset, entrika vb.) kişiyi, objekjektif ahlak kurallarına uymamak(Yalan, iftira, fitne vs.) ise hem kişiyi hem de daha da önemlisi toplumu zehirler, toplumsal barış ve huzuru yok eder.

Toplumu zehirleyen, insan ilişkilerini dinamitleyen ve toplumsal huzuru ortadan kaldıran faktörler şunlardır:

1-Yalan söylemek,

2-Yalana ve yalan söyleyene yardım ve yataklık etmek,

3-Laf taşımak ve insanların arkasından konuşmak,

4- Kışkırtma ve iftiralara kapılıp olayın iç yüzünü öğrenmeden insanlar hakkında önyargıya sahip olmak,

4- Konunun gerçek muhatabı ile irtibata geçmek yerine, cinsiyet bağlamında farklılık arz eden duygusal bireylerin duygu ve düşüncelerine kapılarak diğer bireyler hakkında yargı sahibi olmak ve huzursuzluğa yol açmak,

5- Fitne çıkarmak,

6- Duygularını uçlarda yaşayan ve hormonları farklı çalışan bireylerin aralarındaki konuşmalara muhatap olmak ve sorunu daha da içinden çılmaz hale getirmek,
7- Yalan söylemenin insanın kaçınması gereken en kötü bir özellik olduğunun öğretilmemesi,
8- Duygu ve hormonal özelliklerin etkisi ile yalan, iftira, yanlış ve korumacılık içinde olunabileceği, bunun diğer bireylerin varlığına ve onuruna zarar verebileceği ihtimalinin göz ardı edilmesi,

9- İyiliklerin aleni yapılması,

10- Aleni yardım, katkı ve iyiliklerin reklamsız yapılan katkı ve yardımların yanında devenin kulağının ucundaki tüğ bile etmeceği gerçeğinin göz ardı edilmesi,
11- Namuslu, ahlaklı onurlu ve vatansever insanların ihtiyaç durumunda her zaman ve her yerde maddi ve manevi katkıda bulunacağı husunun içselleştirilememesi sonucunda akla ve insafa aykırı yaklaşımların ortaya çıkmasına sebep olunması.
12- Yalan söyleyen, yalancıyı koruyan ve kendini zeki zannederek bireyleri yönlendirdiğini düşünen kişilerin, karşısındakilerin veya diğer bireylerin de kendisinden daha zeki olabileceği ihtimalini yatsıyarak acziyet içerisinde düşünce ve fiiliyatlarına devam edip, topluma zarar vermesi.
Atasözlerimiz ne kadar da değerli. Kısa ve öz ifadelerle büyük anlamlar bünyesinde barındırabiliyor. "Yılan sadece sokanı, yalan toplumu zehirler. Yalancının mumu yatsıya kadaryanar.Yalan söyleyen çukur dibidir."...gibi.

Sonuç itibariyle insan ilişkileri, toplumsal huzur açısından son derece hayati öneme haiz, yukarıda ifade edilen olumsuz özellliklerden herkesin kaçınma zorunluluğu bulunmaktadır..
Herkesin yararlanması, ders çıkarması, kendini çek etmesi ve toplumsal barışa katkıda bulunması dileğiyle.

"Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az"

Nokta(.) !