ABD'YE GÜVENELİM Mİ?-2

Türkiye 2.Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyet baskısı ve komünizm tehdidi nedeniyle Batı ittifakı arasında yer alarak keskin bir şekilde Amerikancı bir dış politika izledi. Her alanda; siyasi, askeri, ekonomik, kültürel vb. alanlarda Batı ve Amerika'nın uydusu, ileri karakolu ve kanat ülkesi konumunda yer alarak kendisine biçilen rolü en iyi bir şekilde oynamaya çalıştı.

Yalnız bu ittifak hep Türkiye'nin aleyhine, Batı'nın lehine gelişti, 15 Temmuz 2016 tarihine kadar hep ağır bedeller ödemek durumunda kaldı. Bize dediler ki ağır sanayiinizi, imalat sanayiinizi, savunma sanayiinizi, tekonolojinizi geliştirmeyin, biz size ucuza veririz, kredi de sağlarız dediler. İçeriden satılık uşakları aracılığı ile türlü oyunlarla uçak fabrikalarımızı kapattırdılar, bize her türlü silahları ucuza sattılar ve Türkiye'yi açık sömürge pazarı haline getirdiler. 2.Dünya Savaşı'nın hemen ardından Marshall yardımlarıyla çürümüş silahlarını bize verdiler, her 10 yılda bir darbe ve ekonomik kriz gerçekleştirerek ülkemizi soyup soğana çevirdiler.

ABD, 2. Dünya Savaşı'nda yerle bir olan ve yok olan iki ülkeyi, Almanya ve Japonya'yı ayağa kaldırarak adeta süper ekonomi haline dönüştürdü, ama Türkiye,yi diz üstü bırakarak hep süründürdü. Tabi ki burada hatanın ve suçun büyüğünün, onların ayak oyunlarına alet olarak, Milletimize ait olduğunu belirtmeliyim. 2.Dünya Savaşı'ndan günümüze kadar efendi-köle ilişkisi çerçevesinde havuç-sopa ile, ahlaksız tehditlerle ve ekonomik yaptırımlarla (Johnson mektubu, afyon ekiminin kısıtlanması yaptırımları, Trump'ın Rahip Brunson ve PYD nedeniyle ekonomik yaptırımları ve ekonomik olarak mahvetmek tehditleri) Türkiye'yi terbiye etmeye çalışmaktadır, ABD.

Taktik hep aynı. Bir havuç, bir sopa. Kendi politika ve stratejik hedeflerinden taviz vermeden oyalama ve uyutma taktikleriyle Türkiye'yi terbiye etmek, çıkarlarına daima hizmet etmesi için yanında tutmak...ABD'nin plan ve taktikleri bu çerçevede ilerlemektedir. Ama artık plan tutmuyor, Türkiye bu oyunları yemiyor ve görüyor.

Çünkü Türkiye, son 17 yılda siyasi, ekonomik ve savunma sanayii alanlarında gerçekleştirdiği reform ve atılımlarla o eski ve kukla Türkiye değil!

Bağımsız, tarafsız, onurlu, çok yönlü dinamik bir dış politika izlemektedir. Hele hele açıktan ABD destekli, 15 Temmuz 2016 FETÖCÜ terörist darbe, işgal ve istila girişiminin Milletin Çelik'ten iradesi ve destansı kurtuluş mücadelesi karşısında başarısız olması sonucunda Ülkemiz, tarihinde hiç olmadığı kadar daha güçlü ve bağımsız hale gelmiştir.