Cumhuriyet Gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve ailesinin fotoğraflarını çektiğinden dolayı fotoğraf sanatçısı Ara Güler için “Usta’yı ‘Ara’ki bulasın” başlığı atarken, sosyal medyadaki “özgürlük savaşçıları” Ara Güler için linç kampanyası başlattılar.

Özgürlük savaşçıları derken yanlış anlaşılmasın. Bu kahramanlar! sadece kendi düşüncelerine özgürlük yolunda savaşırlar.

Yıllar boyu sadece Müslüman avına çıkan “özgürlük savaşçıları”nın gözlerini o kadar kan bürümüş durumda ki, mesleğini ifa eden insanlara bile saldırmaktan imtina etmediler ancak, Cumhuriyet Gazetesi’ni aşağılayan ve “üst perdeden umursamaz tutumunu sürdüren” Ara Güler’in bu davranışının ardından da özür dilemek zorunda kaldılar.

Özür metni ise çok enteresan ifadeler içeriyor. Beraber okuyalım;

"Dünyaca ünlü bir fotoğraf sanatçısının ülkenin Cumhurbaşkanının (kimin ülkesinin Cumhurbaşkanı?) fotoğraflarını çekmek istemesi de, bu çekimin yapılmış olması da gayet anlaşılır ve doğal bir durumdur. (Adamın mesleğini yapabilmesi için verdiğiniz izinden dolayı teşekkür ederiz) Buna karşın (“ama” kelimesi bir cümle içine girdiği zaman kendinden önce gelen bütün anlamları siler.) her gün şikâyetçi olduğumuz (siz şikayetçisiniz biz değil), toplumun giderek kamplaştırılması (daha önce de toplum kamplaşmıştı ama Müslümanlar güçsüz ve sessiz oldukları için göze batmıyordu bu durum. İhale sesleri çıktığı için Müslümanlara kaldı), en insani ve doğal olayların, tutumların ve çalışmaların bile bu kamplaşma bağlamında değerlendirilmesi tuzağına, zaafına ne yazık ki biz de (biz istemiyorduk ama, karşı taraf kamplaşmayı başlattı, biz de ister istemez olaya dahil olduk) düştük. (siz düşmediniz, zaten hep oradaydınız) Bu nedenle Ara Güler'e açık bir özür borcumuz var. (Özür borcunuz sadece Ara Güler’e değil, bir insan olarak fotoğraf çektiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da) Yaptığımız bu yanlış nedeniyle özür dileriz."

Kininizle yaşayıp, kininizle öleceksiniz.

Yaptığınız bu zulümlerden dolayı pişmanlık duymadığınız müddetçe sizi affetmeyeceğiz.

Hz. Peygamber pişman olanları affetmemiş olsaydı sonradan pişman olsanız da affetmezdik.

Siz O’na (SAV) şükredin ki size bir şans vermiş.