kem-küm

“Kem-küm” darb-ı meseldir. Manasını aşağıda ifade edeceğim. Fakat son gelişmeler hakkında bu güzel ve muhteşem darb-ı meselimize tahmil ederek izah edeceğim.

ABD Hariciye Vekili geliyor Türkiye’ye. Geçtiğimiz Cuma günü öğleye doğru “basın” toplantısında açıklamalar yapıyor.

Ne söylüyor Abd Hariciye Nazırı?

Hiçbir şey söylemiyor,.

Dediği şeyler tam anlamıyla “kem-küm”.

Soru: FETÖ’nün iadesi hususunda Amerika ne yapacak?

Hariciye Nazırı: Belgelere bakıyoruz, gelecek belgeleri bekliyoruz.

Yani kem- küm…

Soru: PYD’ye Abd kongresinde 500 milyon dolar civarında ek ödenek tahsis edilmiş. Orada DEAŞ terör örgütü mevcut olmadığına göre bunun maksadı nedir?

Cevap: kem-küm.

Bu “kem-küm” sadece hariçte mi?

İçimizde “kem-küm” merkezli kişi ve kişiler yok mu?

28 Şubat günlerinde piyasaya sürülen “tarikat” görüntüsü altında sahih İslam’ı vurmaya azmetmiş görüntüler sosyal medyada tedavüle sürülmeye başladı bu günlerde...

Başında yeşil sarık olan biri Hz. Muaviye’ye saldırıyor.

İlahiyatçı olduğu söylenen başka bir sapık Afrin’de vatan savunması yapan Mehmetlerimizin şehit olmadığı yönünde hezeyanlar kusuyor.

Gezi patırtısının tescilli imamlarından biri “namaz diye bir şey yok” diyor. Aynı saçmalamayı eski bir siyası ve kültür bakanı eskisi de söylemişti.

Üniversitelerimizde kripto FETÖ ve tecrübeli darbeciler zaman zaman başlarını kaldırıyorlar.

Fırsat kolluyorlar.

Siz 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün sadece FETÖ tarafından tertip ve icra edildiğini mi zannediyorsunuz?

Abd’nin desteğinden söz etmiyorum. 1950’lerden itibaren ülkemizde devlet-millet bütünleşmesini istemeyen 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubatlarda darbeler konusunda tecrübeli bir “ayak takımı” vardır.

Bunlar 1950’den itibaren milletin tepesinden indirildiğinden dolayı “ayak takımı” haline gelmişlerdir.

Dikkat ediniz; 1930’lu ve 1940’lı yılların dikta rejimiyle yanıp tutuşan bu çevreler Zeytin Dalı harekâtına katiyen sıcak bakmazlar. Zira onlar devletimizin güçlü olmasını arzu etmezler. Güçlü devlet, milletimizin devletiyle bütünleşmesiyle mümkündür.

Devlet ile milletin ortak paydası bayraktır ve istiklaldir. Bayrağımızın hilali, kelime-i tevhidi, yıldızı sevgili peygamberimizi sembolize eder. Bundan rahatsızdır bu darbeci müsveddeleri.

Fetö ve tecrübeli darbeciler Zeytin dalı hususunda “kem-küm” ederler.

Kem-küm ne demektir?

Türk milleti İslamiyet’i sözde değil özde yaşadığından dolayı Kur’an kelimelerini Türkçemize kazandırmışlardır. “Kem-küm” bunlardan biridir.

“Kem-küm” Arapçadır. “Kem” sayı ifade eder. Mesela “kem dirhem?” (kaç para?)

“Küm” zamirdir. “Siz” demektir. Mesela selam verirken “selamün aley-küm” deriz. Yani “Allah’ın selamı sizin üzerinize olsun” demektir. “Kem-küm” darb-ı meselinin lügat manası böyle olmakla beraber ıstılahta yani kullanımdaki anlamı böyle değildir. Türkçedeki kullanımı “konuşmak fakat bir şey söylememektir”.

Gerek ABD ve gerekse ülkemizdeki sapı bizden baltaların sözleri "kem-küm" darb-ı meselinin ıstılahtaki anlamı bakımındandır.