Yahudiler, bütün peygamberlere eziyet ettiler. Sadece kendilerine gönderilen peygamberlere değil, kendilerinden yıllarca, asırlarca ve hatta binlerce sene önce insanlığa gönderilen peygamberlere yalan ve iftiralarıyla eziyet ettiler

Âdem Aleyhisselâm ile Kâinâtın Efendisi (s.a.v.) Hazretlerinin arasında gelip geçen bütün peygamberlere eziyet ettiler. Yalanlar uydurdular. Peygamberler hakkında peygamberlerin şanına yakışmayacak hikâyeler uydurdular. Hemen hemen her peygamberin hayatıyla ilgili "isrâiliyyât" Yahudî uydurmaları vardır. Peygamberlere iftiralar ettiler. Peygamberleri insanların gözünden küçültmeye çalıştılar. Güneş güneştir; körler görmeseler bile. Ay aydınlatır karanlık geceleri; gece körlüğü olanlar görmeseler bile. Yahudilerin eziyet ettiği peygamberleri saymak mümkün değildir. Bütün peygamberlere maddî veya manevî eziyet ettiler. Bu kitapta sadece Musa Aleyhisselâm'dan itibâren Yahudilere gönderilen peygamberlere Yahudilerin zulmü ve eziyetini elealdım. Yahudilerin öldürdüğü peygamberlerin sayısında ihtilaf vardır. Şa'yâ Aleyhisselâm, Hz. Zekeriyya ve Yahyâ Aleyhisselâm, Yahudiler tarafından öldürülüp, şehid edildiler. Yahudiler, isa aleyhisselâm ve kâinâtın Efendisi (s.a.v.) Hazretlerini öldürmeye teşebbüs ettikleri tarihi bir hakikattır. Yahudiler, bir çok peygamberi şehid ettiler. Yahudilerin şehit ettiği peygamberler:

Yahudiler, bir günde, üçyüz peygamber öldürdükleri oldu. (1)

Yahudiler, bir günün sabahının erken saatlerinde, kırk üç peygamberi öldürdüler. Aynı günün akşam saatlerinde kendilerine iyiliği emreden ve kötülüğü yasaklayan yüz yetmiş kışı'ya daha öldürdüler. (2)

Yahudiler, bir günde, yetmiş peygamber öldürdüler.

Yahudiler, kırk üç peygamberi, günün ilk saatlerinde öldürüp, şehit ettiler. Akşam üstüde kendilerine emri bil'maruf ve nehyi anılkünker yapan yüz on iki ağabeydi öldürdüler. (3)

Ebû Ubeydullah bin Cerrah (r.a.) (4) Hazretleri, Rasûlüllah'a sordum.

-"Ya Rasûlüllah! Hangi günah daha büyüktür?"

Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri,

-"Peyamber öldürmek veya emri bil-maruf nehyi anil-münker yapan âlim (ve abid) kişileri öldürmektir," buyurdu ve şu ayeti kerimeyi okudu:

-"Allah'ın âyetlerini inkâr edenler ve haksız yere peygamberleri öldürenler, insanlar içinde adaleti emredenlerin canına kıyanlar yok mu? Bunları acıklı bir azapla müjdele!" (5)

sonra şöyle buyurdu:

-"Yahudiler, bir günün ilk vaktinde bir saat içerisinde tam kırk üç peygamber öldürüp; şehid ettiler. İsrâil oğullarının abid ve alimlerinden yüz on iki kişi onlara nasihat etmeye başladı. Emri bilmaruf ve nehyi anil münker yaptılar. Yahudilerin kendilerine iyilik emreden ve kötülükten alıkoymaya çalışan yüz on iki salih insanı akşamüstü öldürdüler. (6)

Yahudiler, Cenab-ı Allah'ın kendilerine doğru yolu göstermeleri, Allah'ın kitabını öğretmeleri için göndermiş olduğu peygamberleri, öldürürken, yaptıkları işin kötü olduğunu biliyorlardı. Fakat bununla beraber, yine aynı işi yaptılar ve peygambeleri öldürdüler. (7)

Yahudiler hemen hemen bütün peygamberlere iftiralar ettiler.

Bütün peygamberlere eziyet ettiler.

Cenab-ı Allah'a bile iftira ettiler.

Yahudiler Allah'ın oğulları olduklarını iddia ettiler

Yahudiler ve Hıristiyanlar, insanların üzerinde tahakküm kurmak için, "Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyz," dedier.

Kendilerine ulvi bir hava vermek istediler.

İnsanların üzerinde tahakküm kurmak istediler.

-"Yahudiler ve hıristiyanlar, "Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz" dediler. De ki: " O halde niçin günahlarınızdan ötürü (Allah ) size azab ediyor?" Hayır, siz de O'nun yaratıklarından birer insansınız. O dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin mülkü Allah'ındır. Nihayet dönüş de O'nadır."

Cenab-ı Allah, Yahudilerin kendilerin Allah'ın yakını, dost veya akrabası olduğunu iddialarının yalan olduğunu, beyan ederek iftiralarını yüzlerine çarptı:

-"(Habibim Ahmed! Rasûlüm Ya Muhammed!) De ki: "Ey Yahudi olanlar! Eğer insanlar arasında yalnız sizin, Allah'ın dostları olduğunuzu sanıyorsanız, o halde ölümü temenni edin, doğru iseniz?"

-"Ama onlar, ellerinin (yapıp) öne sürdüğü (işler) yüzünden ölümü asla temenni etmezler. Allah zalimleri bilir."

-"De ki: "Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra görünmeyeni ve görüneni bilene döndürüleceksiniz. O size (bütün) yaptıklarınızı haber verecektir." (8)

Hiç Bir Kitap Gönderilmemiş Yalanı

Yahudiler, Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerinin ahır zaman peygamber olduğnu biliyorlardı.

Kur'ân-ı keriminde son kitap olduğunu iyi biliyordu.

Hasetlerinden dolayı Yahudiler, "Allah hiçi bir kitap indirmemiştir," dediler.

-"Onlar (Yahudiler): "Allah insanlara hiçbir şey göndermemiştir" demekle, Allah'ı gereği gibi tanıyamadılar. De ki: Musa'nın insanlara aydınlık ve hidayet olmak üzere getirdiği, sizin parça parça kâğıtlara çevirdiğiniz, bir kısmını belli ettiğiniz, birçoğunu gizlediğiniz; sizinle babalarınızın, sayesinde bilmediğiniz birçok şeyleri öğrendiğiniz Kitab'ı (Tevrâtı) kim gönderdi? (Onlara karşı sen) "Allah" de. Sonra onları bırak, boş laflara dalarak oyalansınlar." (9)

Cenab-ı Allah'a düşmanlık, Allah'a iftira eden Yahudilerin peygamberlere ve salih kul, evliya ve âlimlere iftira pek acı ve şiddetli olur.

Göründüğü gibi Yahudiler, Cenab-ı Allah'a bile iftira ettiler.

Allah'ın şanını yakışmayan sözler kullandılar.

Cenab-ı Allah'a iftira eden Yahudiler, peygamberlerin mübârek hayatlarına birçok yakışıksız düşünce, söz ve hikâyeler uydurdular.

Uydurdukları hikâyeler bir mana taşıyordu.

Peygamberlere isnat ettikleri gerçek dışı hikâyelerde kötü bir maksat vardı.

Yahudi lobisi bu hikâyeler ile bir taşla iki kuşu vurmak istemişlerdi.


Yahudî Uydurmalarının Gayesi Neydi?

Yahudiler, peygamberler hakkında uydurmuş oldukları hikâyeler ile dini kökten yıkmayı hedef almışlardır.

Dinin iyi olmadığını, dindarlığın kötü bir şey olduğunu iddia edemezler.

Böyle bir iddia da bulunsalar kimse kendilerine inanmayacaktır.

Dini temsil eden şahıslar karalansa, o şahıslardan insanlar soğuduğu zaman, onların dininden uzaklaşacaklardır.

Yahudilerin peygamberlerin mübârek hayat hikâyelerine koymuş oldukları bâtıl, hurâfe, akıl ve mantık dışı; bazı kirli ve iğrenç kıssaların peygamberlerin sevgi ve saygısını insanların kalbinden çıkarmaktır.

Peygamberlerden soğuyan insan; zamanla onların getirmiş olduğu dinden de elbette soğuyacaktır.

Ta peygamberlerin kutlu çağında Yahudi lobisinin çalışma sistemi buydu. Dün hep böyle çalıştı. Bugün de böyle. Halkı dinden soğutmanın en etkili ve en kısa yolu, dini karalama yerine; dini temsil eden kişileri, şu veya bu şekilde, karalamaktır.

Dinî temsil eden öldürülürse kahraman olur.

Daha çok değer kazanır.

Halk onun dinine akın eder.

Fakat, herhangi bir şekilde, kamu oyunun gözünde düşürülürse; o kimse saygınlığını kaybeder.

Saygınlığını kaybeden bir din adamına kimse kolay kolay rağbet etmez.

Halk dinden soğur.

Dinî hizmet eden ve dinî temsil eden kişiler, karalandığı zaman, bir taşla iki kuş vurulmuş olur Yahudilerce, biri dinî hizmetin akması ve durması diğeri, halkın dinden uzaklaşması ve dinî terk etmesidir.

Peygamberlerin mübârek hayatları okunurken Yahudi uydurmalarına çok dikkat etmek lazım.

KAYNAKLAR:

(1) Tefsirül-Kuranı'l-Azım, c. 1, s. 161, ibni Kesir

(2) Tefsirül-Kuranı'l-Azım, c. 1, s. 557. ibni Kesir

(3)Tefisri'l-Bagavî, c. 1, s. 37

(4)Tefisri'l-Bagavî, c. 1, s. 221

(5)Ubeydullah bin Cerrah (r.a.) Hazretleri aşere-i mübeşşere'dendir. Yani dünya hayatında iken cennetle müjdelenen on büyük sahabeden birisidir. Aşare-i Mübeşşere şu büyük zatlardır: Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Talha, Hz. Zubeyr, Hz. Abdurrahman bin Avf, Hz. Sa'd bin Ebi Vakkas, Ve Hazreti Ebû Ubeydullah bin Cerrah (r.a.) dır. Cenab-ı Allah bizleri şefaatlerinden mahrum etmesin. İsimlerini çocuklara mutlaka öğretmeliyiz.

(6) Âl-i İmrân: 3/21

(7) Ebu Suud tefsiri, c. 2, s. 19

(8) Tefsiri Kebir: c. 3/103

(9) El-En'âm:6/91