Karamollaoğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in, her ramazan ayında olduğu gibi bu ramazanda da Filistin'e saldırılarını arttığını söyledi.

"İslam ülkelerinin bu zulme sessiz kalması ise canımızı belki daha da çok yakıyor." ifadesini kullanan Karamollaoğlu, Çin'in de Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde zulüm ettiğini belirtti.

Saadet Partisi'nin mazlumları ve masumları korumak için elinden geleni yapacağını vurgulayan Karamollaoğlu, "Toplama kamplarında Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz maalesef asimile edilmeye çalışılıyor. Bu zulümlere daha fazla sessiz kalmamasını iktidardan talep etme hakkımızdır kanaatindeyim." dedi.

Kovid-19 salgınında vaka sayısının çok arttığına işaret eden Karamollaoğlu, şunları kaydetti: "Durumumuzu gösteren grafikler artık yetersiz kalıyor. Başka ülkelerle mukayese edildiği zaman kaybolan canlar günlük 100'lerle, 300'lerle, 400'lerle ifade ediliyor. Vaka ve hasta sayısında büyük bir patlama yaşanıyor ancak bazı çevreler özellikle pandemide gelinen noktanın sorumlusu olarak neredeyse ülkede yaşayan 84 milyon vatandaşımızın tavrını göstermeye kalkıyorlar. Bunu kabullenmemiz mümkün değil."

Burada iktidarın üzerine düşenin, öncelikle aşı ve vatandaşın doğru bilgilendirilmesi olduğunu ifade eden Karamolaoğlu, "İktidarın, konulan kurallara önce kendisinin daha hassasiyet ve riayet etmesi gerektiğini bir defa daha vurgulamak gerekiyor. Elbette kongreler bitti, özellikle de iktidar partisinin kongreleri bitince bu konuda biraz daha sıkı davranmaya başladı." dedi.

- "İŞSİZLİK ARTTI, ESNAF GEÇİM SIKINTISI ÇEKMEYE BAŞLADI"

Hayatın birçok alanını etkileyen salgın sürecinin, hizmet sektörünü de etkilediğini belirten Karamollaoğlu, "Faaliyetler durdu veya asgari düzeye indi. İşsizlik arttı, esnaf geçim sıkıntısı çekmeye başladı. Bundan sonra konuşmamız gereken konu, her kesimin yaşadığı sıkıntılarının nasıl telafi edileceği, giderileceği." diye konuştu. Karamollaoğlu, salgından etkilenen mağdurların destek beklediğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"İktidar, şu sıkıntılı dönemi, vatandaşımızın daha da büyük badirelere sürüklenmeden atlatabilmesi için kişi başına 1000 lira bir desteği süratle devreye sokmalıdır. Etrafta dolaşan 128 milyarlar, şunlar, bunlar değil, 1000 lira, 84 milyar lira eder, o kadar. 128 milyar dediğiniz zaman ortaya 1 trilyonun üzerinde rakam çıkıyor. Biz sadece 1000 lira ödenirse 84 milyarlık bir yardımdan bahsetmiş oluyoruz, emin olun zor bir şey değil, ama vatandaşın hakkıdır. Bu paranın ödenmesi bir nebze olsun çekilen sıkıntıları azaltacak. 'Nereden bulacağız bu parayı?' Yeri geldiği zaman parayı basıp milyarları, trilyonları devreye sokabiliyorsunuz. Onu nasıl yapıyorsanız, bunu da öyle yapmalısınız."

Son zamanlarda herkesin "128 milyar dolar ne oldu?" sorusunu sorduğunu belirten Karamollaoğlu, "Aslında ne olduğu az çok belli. 128 milyar Merkez Bankasından hazineye, hazineden devlet bankalarına devlet bankalarından birilerine gitmiş. İstenen şu, o birileri kim?" ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın görevden alınması ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın ikiye bölünmesini de "Kabinede bir değişiklik bekleniyordu, bu değişiklik aslında ciddi bir değişiklik olacağı kanaati vardı ama bugün meydana gelen değişikliklerin hiç de o beklentiye cevap verdiği kanaatinde değilim." şeklinde değerlendirdi.