Büyük İslam âlimi ve mutasavvıf Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri, 745. Vuslat yıldönümünde Beyoğlu’nda düzenlenen özel programla anıldı. Dün akşam gerçekleştirilen programda yer alan usta oyuncu arasında Orhan Gencebay da vardı. İşte etkinliğin ayrıntıları...Büyük İslam âlimi ve mutasavvıf Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri, 745. Vuslat yıldönümünde Beyoğlu’nda düzenlenen özel programla anıldı. Dün akşam gerçekleştirilen programda yer alan usta oyuncu arasında Orhan Gencebay da vardı. İşte etkinliğin ayrıntıları...
Dün akşam Hz. Mevlana vefatının 745. yıldönümü sebebiyle Beyoğlu Belediyesi tarafından Galata Mevlevihanesi’nde bir program düzenlendi. Şeb-i Arus programı tekke pilavı ikramı ile başlayan programda konuşma yapan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, “Gönüller Sultanı Hazreti Mevlana’yı vefatının 745. sene-i devriyesinde yâd ediyoruz. Mevlana, beden kafesini terk edeli 745 yıl oldu. Buna rağmen onun nefesi, ‘Ne olursan ol, gel’ daveti dün söylenmiş kadar taze, dün söylenmiş kadar dipdiri. Milyonlarca insan, O’nun eserleriyle kendine gitmeye, hakikati aramaya, bulmaya gayret ediyor. İlahi ışığın peşinde adeta bir pervane gibi dönüyor. Bizler de bu davete icabet ederek Galata Mevlevihanesi’nde buluştuk.” dedi.

Gerçekleştirilen programa; farklı dinlere mensup cemaat liderleri ve konsolosların yanı sıra iş, sanat, spor ve medya camiasından çok sayıda davetli katıldı.

Bu davetliler arasında usta sanatçı Orhan Gencebay'da vardı. Başkan Demircan'ın konuşmasının ardından özel olarak hazırlanan Sema Mukabelesi hem Gencebay'ın hem de tüm katılımcıları mest etti.

Program bitiminde Başkan Demircan, “Beyoğlu Galata Mevlevihanesi, asırlar boyunca bütün insanlığı sevgiye, merhamete ve kendimize gelmeye davet etti. Yüzyıllarca Mevlana’nın kandili burada yandı. Burası umut dergahıdır. Hazreti Mevlana da ne olursan ol gel, derken gidilmesi gereken menzilin her şeyden önce İnsanın kendi olduğunu imâ eder. İnsan kendine vardığında, İlahi hikmet kalbine iner. Bir Müslümanın, bir Hristiyanın, bir Musevinin, bir ateşperestin yatacağı toprak da bir, içtiğimiz su, ikiye böldüğümüz ekmek, hepimizin alnındaki vahdet mührü de bir! Bu zarif buluşma; Mevlana’yı daha iyi anlamaya, davetine icabet etmeye ve en çok da kendimize gitmeye vesile olsun.” ifadelerini kullandı.