Çakmak “Davanın savcı ve hakimlerinin FETÖ’nün üst düzey isimleri çıkması ve beraatlerin ardından mağdur edilen birçok kişi devlete tazminat davası açtı ama ben açmadım. Çünkü devleti mahkum etmek bize yakışmaz” diyor.

FETÖ’NÜN İLK KUMPAS DAVALARINDAN

Konya merkezli düzenlenen Okyanus Davası FETÖ’nün ilk kumpas davalarından biri. 2008'de sahte deliller üretilerek hazırlanan iddianamede ismi geçen eski Selçuk Üniversitesi Rektörü Süleyman Okudan, iş adamı Nusret Argun ve işadamı Hüseyin Arif Çakmak kumpasın mağdurlarından sadece üçü. Yargıtay’ın 2017 yılında bozduğu dava sonucu türlü iftiralara uğrayan sanıklar da daha sonraki süreçte beraat etti. Aklananların birçoğu devlete tazminat davası açtı.

GÜLEN’İN GİZLİ KARDİNAL OLDUĞUNU İLK AÇIKLAYAN İSİM

Mağdurlardan Hüseyin Arif Çakmak, FETÖ’nün gizli kardinal olduğunu açıklayan ilk isim. Ve FETÖ’nün kendisine kumpas kurmasının sebebi de bu. Hüseyin Arif Çakmak, daha önce yaptığı açıklamada, 2003'te eline geçen Fetullah Gülen'in iç yüzünü anlatan CD'yi izleyince adeta dehşete kapıldığını, Gülen tehlikesiyle ilgili başta o dönemin Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ı olmak üzere tüm devlet birimlerini uyardığını kaydetmişti.

BİZİMKİLER SENİN DAĞITTIĞINI ÖĞRENDİ

CD'leri dağıttıktan yaklaşık 6-7 ay sonra tanımadığı bir kişinin yanına geldiğini dile getiren Çakmak, gözaltı ve tutuklanma sürecini şöyle anlattı: Bu kişi, 'Bu CD'leri senin dağıttığını bizimkiler öğrendi, kendine dikkat et, sana kumpas kuracaklar.' dedi. Biz o zamanlar Güngören'deydik, iş yerimiz oradaydı. O yüzden yerimizi değiştirdik. Bir gün sabah namazı vaktinde zil çalınca kameradan baktım, 8-10 adam, hemen kapıyı araladım, 'Buyurun' dediğimde 'Örgüt üyeliğinden gözaltınız var' dediler.

MÜSLÜMANLARA ZULMETTİLER

İfadelerimizi almak için önümüze tape koydular ve 'İtirafçı olup, bize yardımcı olursan, indirimden yararlanırsın' dediler. Ben de bir örgütle bağım olmadığını, suçum varsa en ağır cezayı istediğimi söyledim. Sonra ifadelerimize bile bakmaksızın tutuklanıp cezaevine gönderildik. Bize bunları yapan polis, savcı ve hakimlerin hepsi üst düzey FETO'cü çıktı ve tutuklandılar. FETÖ’cüler kendilerinden olmayanları sindirmek için her şeyi yaptılar. Türlü iftiralarla insanların hayatlarını kararttılar. Önlerinde engel gördükleri herkese zulmettiler.

DEVLETE OLAN SADAKATİMİZ

Hüseyin Arif Çakmak, devletine ve milletine bağlı bir isim olarak, bu kadar mağduriyete rağmen, hayat felsefesi gereği, devlete olan sadakatinden dolayı devlete karşı tazminat davası açmadı ve açmayı da düşünmüyor. Çakmak “FETÖ’cülerin yaptığı yanlıştan dolayı devlet mahkum edilemez. Bunlar devleti temsil etmiyor. Bir terör örgütü oldukları da ortaya çıktı. Bu örgüt de artık devletten temizleniyor. Halen bunlar bazı yerlerde aktif, temennimiz bunlara destek olan siyasetçi, iş adamı kim varsa ortaya çıkarılmasıdır. Devletimiz ve milletimiz bizim için her şeyden önce gelir. Devletimize hepimizin sahip çıkması gerekir’ diyor.