Hatay'da bulunan Habib-i Neccar Camisi, Farklı dinlerin, dillerin, mezheplerin barış ve uyum içerisinde yaşadığı şehirdeki hoşgörü ve kardeşliğin adeta simgesi. Hatay Müftüsü Hamdi Kavillioğlu Habibi Naccar Camisinin Anadolu’da yapılan ilk camii olduğunu söyledi.

Hz. İsa'nın elçileri ile bu elçilere inanan Antakyalı marangoz Habib-i Neccar'ın şehit edildiği yerde inşa edilen cami, Anadolu'nun ilk camisi olması özelliği taşıyor. Avlusunda Hz. İsa'nın üç elçisinin mezarı bulunan cami, bu özelliğinden dolayı Müslümanlar için olduğu kadar Hristiyanlar için de önemli merkezler arasında yer alıyor.

Hatay Müftüsü Hamdi Kavillioğlu camii ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kavillioğlu yaptığı açıklamada, 636 yılında Hz. Ömer'in komutanlarından Ebu Ubeyde Bin Cerrah kumandasındaki İslam ordusunun Antakya'yı fethetmesi üzerine fethin sembolü olarak Habib-i Neccar ve Hz. İsa'nın elçileri Yahya, Yunus ve Şem'un-u Sefa'nın mezarının bulunduğu yere bugün Habib-i Neccar ismini alan camiyi inşa ettiğini kaydetti.

DİNLERİ BULUŞTURAN MEKÂN

Hz. Habib-i Neccar'ın Kur'an-ı Kerim'in Yasin süresinin 20 ayetinde bahsedilen hadisenin kahramanı olduğunu vurgulayan Kavillioğlu, şöyle devam etti:

"Habib-i Neccar Camisi, İsa aleyhisselam ve elçilerine iman etmiş bir Allah dostunun isminin verildiği belki dünyadaki tek camidir. Zamanla Antakya'ya haçlılar geldiğinde burası kiliseye çevrilir. Daha sonra Müslümanlar geldiğinde ise tekrar camiye dönüştürülür. 1268 yılından bu yana burası cami olarak kullanılıyor. Habib-i Neccar, Hz. İsa aleyhisselama ve onun elçilerine iman etmesinden dolayı Hristiyan vatandaşlarımız ve diğer ülkelerden gelen Hristiyanlar tarafından ziyaret edilmektedir.

Kavillioğlu, Hatay'da asırlardır devam eden sevgi ve saygının temelinde Habib-i Neccar Hazretlerinin hoşgörüsü ve sevgisinin var olduğunun altını çizerek, bu sevgi, saygı ve hoşgörünün Hatay'da, Türkiye'de ve dünyada devam etmesini diledi.

HABİB-İ NECCAR

Kavillioğlu, Habib-i Neccar'a ilişkin şu bilgileri verdi:

"Hz. İsa'nın elçileri Yunus ve Yahya ile Antakya'nın dışında karşılaşan Habib-i Neccar'ın onlara kim olduklarını sorduğunu ve onların da 'Bir olan Allah'a Antakya halkını davet etmeye geldiklerini' söyler ve onlara iman eder. Habib-i Neccar, Hz İsa'nın elçilerinin hünerlerini, âmâların gözlerini açtığını ve hasta insanlara dua ederek şifa bulduğunu öğrenir. Yahya ve Yunus isimli elçiler hasta olan Habib-i Neccar hazretlerinin çocuğuna okur ve şifa bulur. Habib-i Neccar hazretleri şüphesiz elçilere iman eder. İnsanları Allah'a davet eder. Ancak insanlar Habib-i Neccar hazretlerini ve elçileri taşlayarak şehit ederler."