Oyunun adı ne olursa olsun kazanmak için öncelikle kuralları öğrenmek gerekiyor. Kazanmaya devam edebilmek için de kuralına göre oynamak… Bunu uzun süre yapınca da kuralları değiştirecek ve yeni kural koyabilecek tecrübeye erişiriz...

Oyunun adı ne olursa olsun kazanmak için öncelikle kuralları öğrenmek gerekiyor. Kazanmaya devam edebilmek için de kuralına göre oynamak… Bunu uzun süre yapınca da kuralları değiştirecek ve yeni kural koyabilecek tecrübeye erişiriz. Belli tecrübeye ulaşmadan kural koymaya kalkışmanın ve yeni kurallar getirmenin sonuçları ise çok ağırdır.

Bugün eğitim ile ilgili bazı temel kuralları hatırlatmak istiyorum. Kanaatimce ancak oyunu bu kurallara göre oynarsak eğitim sistemimiz bizi anlamlı bir yere götürür. Bu kurallara uymadan yaptığımız şey ise eğitim kelimesi dışında her türlü kelime ile adlandırılabilir. Bu anlamda hali hazırdaki eğitim sistemimizi ifade edecek kelimeyi seçme işini size bırakıyorum.

Eğitim ailede başlar ve ailede biter. Aile destelenmeli, güçlendirilmeli ve korunmalı. Her ailede birkaç çocuk var. Bir çocuğa destek olursanız bir kişi yetişir. Bir aileye destek olursanız ortalama 2-3 kişi. Devlet için aileye yatırım yapmak eğitimi daha ucuza getirmenin en iyi yoludur.

Eğitimin yarısı kaliteli öğretmendir. Ne pahasına olursa olsun yetiştirilmeli. Öğretmenin onurunun korunması eğitimin devamı için zorunludur. Mesela eğitimde 'ücretli öğretmenlik' diye bir uygulama olmaz.

Dünyada ilk yüzde en az birkaç üniversite olmazsa olmazdır. Üstat Necip Fazıl 'Nitelik niceliğin içinde aranır' der. 200'e yakın üniversitemiz var. Birkaçı ilk yüzde değilse kurallara uymamışız demektir.

Eğitim patent demektir. Kopyala-yapıştır bir eğitim sistemi kısa süre sonra çöker. Kaliteli bir eğitimin kesinlikle üretim ile ilişkisi vardır. Sonuçları gözle görülürdür. Değilse tekrar başa dönülmeli.

Eğitim uzmanlaşma demektir. Gençlere her şeyi öğretmek zorunda değiliz ama en azından hangi konuda uzmanlaşmaları gerektiğini bilerek okullardan mezun olmalıdırlar.

Eğitim yönlendirme ve planlama demektir. Tüm öğrencileri üniversite kapısına yığmak en büyük iş bilmezliktir. İhtiyaçtan fazla öğretmen yetiştirmek ise sizi hükmen mağlup yapar.

Dil eğitimi önemlidir. Lisede bir, üniversitede ise en az iki yabancı dil iyi derecede öğretilmelidir.

Eğitim para olmadan yapılamaz. Çağın şartlarına göre yatırım gerekir. Eğitimde boş ders olmaz, 24'ün üzerinde sınıf mevcudu olmaz, eğitim apartmana benzeyen okul binasında devam edemez.

Eğitim devlet ve vakıf işidir. Alınıp satılamaz. Öğrenciler için tamamen ücretsizdir olmalıdır.

Eğitim sistemleri insanlığın ortak malıdır.

Bu kurallar nereden mi çıktı? Bunların çoğu eğitim sistemler iyi olan ülkelerdeki bazı uygulamalar. Bazıları şahsi kanaatlerim. Bazıları ise ülkemizde deneme yanılma yolu ile ortaya çıkmıştır. Kesinlikle zor uygulamalar değil. Kesinlikle pahalı değiller. Sadece zihinsel bir dönüşüme ihtiyaç duyuyorlar. Bu dönüşüm ise bazen bir günde olur bazen bin günde bile olmaz. Eğitimde her şey istemekle başlar.