Sanki ev hanımları çalışmıyormuş gibi bir çağrışım yaptığından “çalışan kadın” tabirini etimolojik olarak eksik buluyor, bunun yerine “dışarıda çalışan kadın” tabirini tercih ediyorum. 

Sanki ev hanımları çalışmıyormuş gibi bir çağrışım yaptığından 'çalışan kadın' tabirini etimolojik olarak eksik buluyor, bunun yerine 'dışarıda çalışan kadın' tabirini tercih ediyorum. Türk toplumunda dışarıda çalışan kadın olmak zor, hele dışarıda çalışan anne olmak daha da zordur. Dışarıda çalışan annenin en büyük problemi, şüphesiz, çocuk bakımı ve eğitimidir. Dışarıda çalışan kadın çocuk yapmaya karar vermeden önce, kendi kendine, 'çocuğa kim bakacak?' sorusunu sormalı; eşiyle birlikte bu soruya cevap aramalıdır. Dışarıda çalışan anneyi iş hayatı yorduğu kadar, aile hayatı da yormaktadır. Kapı önlerine oturup dedikodu yapan kadınların hatta yakınlarının 'dışarıda çalışan kadın evine ve çocuğuna bakamaz' önyargısı dışarıda çalışan annenin kulaklarına kadar gelmekte; üzülmekte ve suçluluk duygusuna kapılmaktadır. Dışarıda çalışan anneler bu tuzağa düşmemeli; çocuğuna ve eşine ayırdığı zamanın sürresi değil kalitesi önemlidir.

Dışarıda çalışan anne ve babanın aklına 'çocuğa kim bakacak' sorusu geldiğinde eşlerden birinin annesi yakınlarında oturuyorsa, ilk akla gelecek çözüm 'büyük anne baksın' olacaktır. Bu hem ekonomi bakımından hem de çocuğun ruh sağlığı açısından en doğru çözümdür. Anne veya babaya kan bağı olan hala ve teyze gibi yakın akrabalardan biri de düşünülebilir. Zira anneden sonra çocuğa kan bağı yönünden en yakını, içten gelerek bakımını ve eğitimini üstlenebilir. Ancak burada çocuğa bakacak kişinin istekli olması ve çocuğu sevmesi çok önemlidir. Yakın akraba da olsa, isteksiz ise ve çocuğun eğitimini etkileyecek psikolojik bir rahatsızlığı varsa hiç teklif edilmemelidir.

Dışarıda Çalışan Anne Psikolojisi

Dışarıda çalışan kadın, zihinsel ve bedensel olarak ev hanımından daha fazla yorulduğu için farklı bir psikolojiye sahiptir. Çevrenin de etkisiyle annelik görevini yeterince yapamadığını düşünür, suçluluk duygusuna kapılır ve aşırı sorumluluk yüklenir. Çocuğun her isteğini yerine getirmeye, yaramazlıklarına katlanmaya ve ev kadınlığı görevini en iyi şeklide yerine getirmeye çalışır. Ancak uzun süre bunu devam ettiremez, aşırı yorgunluk sonucu stresli ve endişeli (nörotik) bir kişilik kazanır. Çocuğun hırçınlıklarını ve huysuzluklarını bakıcıdan bilir. Çok sık bakıcı değiştirir.

Eğer eşinden yardım görmüyorsa işi daha da zorlaşır. Haklı olarak kocasını eleştirir. Karı koca arasında rol çatışması başlar. Erkeğin huyu ve alışkanlıkları değişmeyeceğinden eleştiriler bir sonuç getirmez. Kavgaya varan tartışmalar yaşanır. Dışarıda çalışan kadınlar arasında boşanmaların fazla oluşu konu üzerinde daha ciddi durmamızı gerektiriyor. Ataerkil bir toplum olduğumuz için boşanmalarda kadın tarafını suçlama eğilimi gösteriyor, adil davranamıyoruz. Sonuçta kaybeden ve zararlı çıkan yine kadın oluyor.

Dışarıda çalışan genç kızların evlilik konusunda isteksiz oluşu yadırganmamalı. Birlikte çalıştıkları evli kadınlardan dinledikleri aile problemleri gözlerini korkutmakta, evlenip aynı problemleri yaşamaktansa bekar kalmayı tercih etmektedirler. Ancak dışarıda çalışan bütün kadınların evlilik hayatı problemli olmadığı için bu da sağlıklı bir düşünce değildir. Evleneceği eşini seçerken çok dikkatli davranan, ailedeki rol paylaşımını önceden kararlaştıran, müstakbel eşinden her konuda kendisine yardımcı olacağına dair söz alan, bunun sonucu evlilik hayatları mutluluk içinde yürüyen ve sağlıklı çocuklar yetiştiren birçok dışarıda çalışan kadın tanıyorum.

Dışarıda Çalışan Annenin Çocuğuna Kim Bakacak?

Yaratılışa en uygun bakıcının anne olduğu tartışma götürmeyen bir gerçektir. Ancak annenin çalıştığı saatlerde onun yerini tutacak birine ihtiyaç vardır. Çocuğa bakacak kişiyi seçerken, çocuğun ruh sağlığı ve eğitimi açısından dışarıda çalışan anne babalara bazı tavsiyelerde bulunmak istiyoruz:

Çocuğunuza Bakacak Kişi Akraba İse

* Çocuğa kimin bakacağına doğumdan önce anne ve baba birlikte karar vermeli, bakacak kişinin gerçekten gönüllü ve sağlık yönünden uygun biri olduğundan emin olmalısınız.

* Çocuğa bakacak kişiye (bu anneniz de olsa) çocuğun bakımı, eğitimi ve terbiyesi konusunda görüşlerinizi ve beklentilerinizi açıkça anlatın ve bunlara uymasını rica edin. Çocuğun bakımını üstlenen akrabanın çocuk bakımı ve eğitimi konusunda görüşleri annenin görüşlerinden farklı olduğu zaman, anne çocuğunu kendi istediği gibi eğitmekte güçlük çekmektedir.

* Çocuğu bakıcıya götürüp getirme işinin kolay olması için mümkünse size yakın oturan bir akrabayı tercih edin.

* Çocuğunuzun geceleri ve hafta sonları sizde kalmasını sağlayın.

* Ekonominin ön plana çıktığı bir çağda yaşıyoruz. Çocuğa bakacak kişi ile bakım ücreti ve çocuğun masrafları konusunda size düşenlerin ne olacağını açıkça görüşün ve bunları yazılı hale getirin.

Çocuğunuza Bakacak Kişi 'Çocuk Bakıcısı' İse

* Çocuğa bakacak kişinin beklentilerinize cevap verecek ehil biri olduğundan emin olmalısınız. Bunun için bakıcıyı evinde ziyaret etmeli, aile yapısının, dünya görüşünün ve eğitime bakış açısının size uyup uymadığını kontrol etmelisiniz. Gerekirse referanslarından ve komşularından bakıcı hakkında bilgi almalısınız.

* Çocuğun farklı ev ortamlarında bulunması çevreye uyumunu güçleştireceği için mümkünse bu kişiden çocuğa evinizde bakmasını isteyin.

* Kimi anne babalar bakıcıya bir oda tahsis ederek evde yatıp kalkmasını sağlamaktadır. Biz bunu aile mahremiyeti ve çocuğun eğitimi açısından uygun bulmuyoruz.

* Bakıcının iş tanımını ve yerine getirmesi gereken sorumlulukları önceden belirleyin ve bunu yazılı hale getirin. Kimi aileler, iş tanımını önceden belirlemedikleri halde, bakıcı olarak aldıkları kişiden ev temizliği, çamaşır, yemek ve bulaşık gibi hizmetleri de istemekte; anlaşmazlıkların ortaya çıkmasına yol açmaktadır.

* Çocuğunuzun bakıcıya alışması için yeterli bir süre iş yerinden izin alarak çocuğunuza bu kişi ile birlikte bakın. Çalışmaya başlamadan önce periyodik olarak günün belli saatlerinde evden ayrılarak çocuğunuzu yavaş yavaş gün içindeki uzun süreli ayrılığa hazırlayın.

Bir çocuk bakıcısında bulunması gereken özellikler:

‑ Sevecen, güler yüzlü, çocuğa karşı şefkatli olmalı

‑ Çocuk eğitimi ve psikolojisi konusunda bilgi sahibi olmalı

‑ Sağlıklı, bakımlı, temiz, düzenli ve doğru sözlü olmalı

‑ Ahlakı ve namusu konusunda şüpheler olmamalı

‑ Sadece maddi geliri için bakıcılık yapıyor olmamalı

‑ Sabırlı, hoşgörülü ve esnek olmalı

‑ Katı kuralcı, sabit fikirli ve asık suratlı olmamalı

‑ Yaş ve kişilik olarak çocuğun annesine benzemeli

‑ Alkol ve sigara kullanmamalı

İdeal bir annede bulunması gereken bütün bu özelliklerin Türkiye şartlarında bir çocuk bakıcısında bulunmasını elbette bekleyemezsiniz. Ne kadarını sağlayabilirseniz kardır.

Dışarıda çalışan anneler, bakıcı yerine kreşi de tercih edebilir. Çoğu büyük işletmelerin kreş hizmetleri var. Kreş aynı binada olduğu için getirip götürme işi kolaylaşmakta, anne belli saatlerde gidip çocuğunu emzirebilmektedir.

Dışarıda Çalışan Anneye Tavsiyeler

* Ev işlerinin fazla yoğunlaşıp sizi yorgun düşüreceğini hissettiğiniz zaman bir süre için sadece önemli ve acil olanlarını yapın.

* Kendinizi yorgun hissettiğinizde evde aile üyelerinden, eşinizden, kayın validenizden, annenizden, büyük çocuklarınızdan yardım isteyin.

* Ev işlerinin ve çocuk bakımının sizi yorgun düşürmesine ve eşinize karşı kadınlık görevinizi yapamaz hale getirmesine izin vermeyin. Eviniz ve çocuğunuz kadar eşinizin de size ihtiyacı var.

* Eşinizden yardım isterken tatlı bir dil kullanmaya özen gösterin. Atalarımız, 'tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır' demişler.

* Ev temizliğini ve birikmiş çamaşırların yıkanmasını ücret karşılığında temizlik firmasından bir bayan elemana yaptırarak hafta sonunu eşinizle ve çocuğunuzla birlikte stresten uzak bir ortamda, mesela bir piknikte, geçirebilirsiniz.

* Çocuğunuza ve eşinize mutlaka zaman ayırın. Bu zamanın süresi önemli değildir, kalitesi önemlidir. Akşam yemeğinden sonra yarım saat sohbet etmek, geleceğe dair planlar kurmak, bir aile olmanın mutluluğunu paylaşmak, üç saat konuşmadan birlikte televizyon izlemekten daha kalitelidir.

* İşlerin sizi yorgun düşürüp gergin ve sinirli bir anne yapmasına izin vermeyin. Çocuk sizin bir aynanızdır. Siz sinirli ve gergin olursanız, çocuk da bundan etkilenip sinirli ve huysuz olacaktır. Çözümü zor bir problemle karşılaştığınızda, çelebice tebessüm edip, 'bu da geçer' deyin. Belki bu tutumunuz problemi çözmez, ama sizi problemin altında ezilmekten korur.

Tavsiyelerimizi okurken, 'akıl vermek kolay' diyeceksiniz. Dışarıda çalışan bir anne, bize danışmak için geldiğinde, 'neler hissettiğimi ancak ben bilirim' demişti. Meslek hayatımız boyunca pek çok dışarıda çalışan anne bizimle özel duygularını paylaştı, annesine ve babasına dahi açamadığı sırlarını bize açtı. Bu yüzden yazdıklarımız masa başında hazırlanmış teorik bilgiler değildir. Dışarıda çalışan annelerin neler hissettiğini biliyor, duygularını paylaşıyoruz.

İlk zamanlar çocuğunuzdan ayrı kalmak size çok zor gelecek ve suçluluk duygunuzu körükleyecektir. Bakıcıya veya kreşe bırakıp giderken arkanızdan ağlaması yüreğinizi parçalayacak, 'keşke çalışmak zorunda kalmasaydım' diyeceksiniz. İş yerinde çalışırken aklınız hep çocuğunuzda olacak. Çocuğunuz büyük annesine veya bakıcıya alışacak, size yabancı gibi davranacaktır. Bütün bunlar doğaldır ve yaşanması gerekir. Siz ve çocuğunuz yeni şartlara zamanla alışacak, işler normale dönecektir. Ancak bir problemin uzun süre devam etmesi ve çözüme ulaşmaması bir psikologdan profesyonel yardım almanızı gerektirebilir.

Daha geniş bilgi için Prof. Dr. Sefa Saygılı ile birlikte yazdığımız, uğurböceği yayınları arasında çıkan 'Anne Olma Sanatı' kitabından faydalanabilirsiniz.