Anlamlı bakan bir göz insanda müthiş bir etki uyandırır. Çünkü gözler ruha açılan bir kapıdır.

Bir insanın ruhuna gözleriyle ulaşabilirsiniz, ruh derinliği bakışlara yansıdığında artık o kişinin bedeniyle değil direk ruhuyla bağlantıya geçersiniz.

Ruh derinliğinde bakılan göz göz olmaktan çıkar, bakışların arkasında ruhun sakladığı anlamlar ortaya çıkmaya başlar. Bu farklı bir boyuta geçmek gibidir insan sadece bakışıyla daha önce hiç yaşamadığı bir derinliğe ulaşabilir.

Ruh, gıdası olan sevgiyle derinliğini arttırabilir, aslında ruhu derinleştiren sevgidir. Ruh derinleştikçe de daha çok sevmek ister, sevgi de sınır tanımaz.

Derin bir sevgiyle bakan gözle karşılaşan insan hemen ruhunun o derinliğe ulaşmasını ister ama daha önce hiç düşünmemişse sevgiden bir heyecan duysa bile bu derinliği elde edemez.

Bu derinliği ancak Allah’a aşkla, coşkuyla ve tutkuyla bağlı olan bir insan elde edebilir. Böyle bir insanın gözlerinde doğal olarak Allah'ın yarattıklarına karşı hayranlık, sevgi ve ilgi oluşur.

Bu aslında çoğu insanın bilmediği önemli bir sır ve en büyük manevi güçlerden biridir. Ruhun derinliğini yansıtan anlamlı bir gözden alınabilecek zevk çok şiddetli olur.

Bununla birlikte samimiyeti bilmeyen, yapmacık tavırlar gösteren kişilerin bakışları genellikle sadece gösteriş amaçlı olduğundan sunidir ve etkileme gücü yoktur.

Önemli bir ayrıntıda bazı insanlar manevi derinliği elde etmeden güven ve huzuru kendi bakışlarına yansıtmak isteselerde istedikleri etkileyiciliğe asla sahip olamazlar. Çünkü Allah, Kendisini gereği gibi takdir edip sevemeyen, Kendisine derinden bağlanmayı bilmeyen bir ruha bu güzelliği hiçbir zaman nasip etmez. Ruh derinliği olmadan derin bakış elde edilemez.

İnsanları Allah'tan bağımsız varlıklarmış gibi düşünen, dünyanın Allah'ın kontrolünde olduğunu unutabilen biri bakışlarında da bunun neden olduğu boşluğu ve anlamsızlığı yansıtır. Allah'a ve insanlara olan sevgisini güçlendirecek nedenleri kafasında toparlayamayan gaflet içinde yaşayan bir kişi olabildiğince yüzeysel ve dar düşünen bir mantık örgüsüne sahiptir. Böyle bir kişiden anlamlı ve derin bir bakış beklenemez.

Kalbini Allah'a bağlamış, O'nun kendisini her an gördüğünü, sarıp kuşattığını bilen bir insanın sevgi dolu bakışıyla insandan insana muhabbet geçer. Aynı zamanda bir nur ve güzellik, gözlerinden diğer insanların kalplerine akan pozitif elektriktir.

Nitekim Peygamberimiz (sav)’ın derin, feyz ve muhabbet akan güzel bakışları sahabeler tarafından özel olarak anlatılmıştır. Peygamberimiz (s.a.v.)’in meclisindeki insanlar tek bir nazarı ile manen ihya olmuşlardır.

Güzel anlamlı, sevgi dolu bir bakışı elde etmek için insan elinden geleni yapmalıdır çünkü bu kişinin en başta kendisi sonra da etrafındaki kişiler için büyük bir güzellik olacaktır. Bir ayette Rabbimiz’in tüm gözlerden haberdar olduğu şöyle bildirilmiştir:

“Gözler O’nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, latif olandır, haberdar olandır.” (Enam Suresi, 103)