Doğan Grubu çark etme manevralarına aynen devam ediyor.

AKP iktidarı boyunca rencide edilmedik dindar kişi bırakmayanlar, 1 Kasım sonrası “yaptıklarının yanlarına kâr kalmayacağı” korkusuyla “biz ettik siz etmeyin” söyleminde ısrarlılar. Bunun için de en iyi bildikleri işi, yani “show business”i kullanıyorlar.

Geçenlerde ABD Başkan Adayı Donald Trump’ın; “Müslümanları Amerika’ya sokmayacağız.” zırvasının ardından, Doğan Grubu mütedeyyin Müslümanlar olarak! rencide olmuş ve Hanzade Doğan kanalıyla Trump’a mektup yazarak bu konuda ne kadar “hassas” olduklarını belirtmiş.

Belirtmiş belirtmesine ama belirtirken de; “Trump’ın sözlerinin hem beni, hem ailemi, hem Türk halkını, hem dünya Müslümanlarını, hem de insanlığı yaraladığını” belirtmeden edememiş.

Psikolojik açıdan sıralamaya tabi tutulan “yaralanan kesimler”de ise kendileri en başta. Çünkü kendilerini Müslümanların içinde görmüyorlar. Çünkü “Dünya Müslümanları”nın yaralanmış olması onlar için bir anlam ifade etmiyor. Bencillikleri o kara zirve yapmış ki, Trump’ın sözlerinin sadece İslam alemini rencide etmesi yetmiyormuş gibi, kendilerinin rencide olmasını ilk sıraya koymuşlar.

Ve Aile. Doğan Ailesi Müslümanlara yapılan bu muameleden rahatsız olmuş. Buna söyleyecek o kadar çok sözüm var ki… Fakat ne ahlakım ne de Türk hukuk sistemi buna müsaade ediyor.

Biz samimi Müslümanlar olarak biraz umutlanırken, asıl niyet hemen arkadan açıklanmış; “ve bu durumun ticari ilişkilerimizi zedelediğini vurguladım.”

Hanımefendi’yi asıl korkutan mesele, Trump ile kurdukları ticari ilişkinin Türkiye’de onlara zarar vermesiymiş. Sonuç olarak onu anlıyoruz.

Zenginleşen Müslümanlara emlak satamayacakları korkusu Hanımefendi’nin aklını başından almış. AKP iktidarının “İslam düşmanı bir grupla” işbirliği yapmalarının hesabını onlara soracağından korkmuş.

Seçim sonrası hükümet tarafından yapılacak her türlü operasyona destek olacaklarını belirtirken “eski dostlarla vedalaşanlar”, Müslümanların aptal olduğunu sanıyorlar. Şaka değil. Gerçekten Müslümanların aptal olduğunu sanıyorlar.

Onlara göre bu bedevi dinine akıllı adam inanmaz. Bu dine birileri inanıyorsa kafası çalışmıyordur. O yüzden yıllar boyu tesettürlü Müslüman bayanlara “cahil” muamelesi yaptılar. Çıldırdıkları an ise “üniversitede tesettürlüleri gördükleri an” oldu. Sonrasında da 28 Şubat.

İstediğiniz kadar şov yapın. Bu millet sizi asla affetmeyecek. Öteki tarafta ise biraz imanınız varsa açıklamayı gereken kişiye yaparsınız. Onu biz bilemeyiz.

Biz sizden bir şey duymak istemiyoruz.

Davamıza destek oluyormuş gibi de yapmayın.

Sadece gölge etmeyin…