Mezhep imamız İmam-ı Azam Ebu Hanife, Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi’nin gelişi konularını “inkârı mümkün olmayan konular” olduğunu şöyle bildirmektedir; “Deccal’in ve Yecüc’ün çıkması, güneşin batıdan doğması, İsa (as)’ın gökten inmesi ve sahih haberlerin getirdiği diğer kıyamet alametleri haktır ve olacaklardır. Kıyametin büyük alametlerinden daha başkaları da vardır. Örneğin Mehdi (as)’ın gelmesi gibi. Bütün bu olaylar sahih haberlerin getirip söylediği gibi haktırlar ve gerçekleşeceklerdir." (Fıkhı Ekber Tercümesi, İmam-ı Azam Ebu Hanife, Hazırlayan Ali Rıza Kaşeli, s; 99)

"Nihayet Meryem oğlu İsa iner ve Müslümanların emiri ona: Gel, bize namaz kıldır, der. Bunun üzerine İsa: Hayır, Allah´ın bu ümmete bir ikramı olarak sizin bir kısmınız diğer bir kısım üzerine emirler sizin, der." (Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c. 1, s. 209)

Ebu Said El-Hudri (ra) den rivayet edilmiştir; dedi ki: "Peygamberimizden sonra bir hadise baş göstermesinden korktuk ve Resulullah (sav)’e sorduk, buyurdu ki: “Ümmetimde Mehdi vardır; çıkacak ve beş veya yedi veya dokuz -şübhe eden, ravilerden Zeydi´dir- yaşayacaktır." Ebu Said diyor ki: "Bu müddet nedir" diye sorduk ve Rasul-i Ekrem "senedir!" buyurdu ve şöyle devam etti: "İnsan ona gelecek ve "ey Mehdi! bana da ver, bana da ver!" diyecek; Mehdi de onun esvabını taşıyabildiği kadar dolduracaktır." (Sünen-i Tırmizi Tercemesi, Hadis No: 2333, Mütercim: Osman Zeki Mollamahmutoğlu, Yunus Emre Yayınları, c. 4, s. 92-93)

Abdullah (ra)’dan rivayet edilmiştir: dedi ki: Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ehl-i beytimden ismi ismime mutabık olan bir kişi Araplara malik oluncaya kadar dünya sona ermeyecektir." (Sünen-i Tırmizi Tercemesi, Hadis No: 2331, Mütercim: Osman Zeki Mollamahmutoğlu, Yunus Emre Yayınları, c. 4, s. 91)

Abdullah (ra)’den rivayet edilmiştir: Resulullah (sav) buyurdu ki: "Ehl-i beytimden ismi ismime mutabık olan bir kişi başa geçecektir." Asım diyor ki: Ebu Salih, Ebu Hüreyre´nin şöyle dediğini bize bildirdi: "Dünyanın ancak bir günlük ömrü kalmış olsa, onun başa geçmesi için Cenab-ı Allah o günü behemehal uzatır." (Sünen-i Tırmizi Tercemesi, Hadis No: 2332, Mütercim: Osman Zeki Mollamahmutoğlu, Yunus Emre Yayınları, c. 4, s. 92)

(4283) ...Ali (b. Ebi Talib) (ra)´dan; Resulullah (sav)´in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir; “Dünyanın ömründen sadece bir gün kalsa bile, Allah (c.c.) benim ehl-i beytimden bir adam gönderecektir. O dünyayı, (daha önce) zulümle olduğu gibi, Adaletle dolduracaktır.” (Süneni Ebu Davud Terceme ve şerhi cilt. 14, Şamil yayıncılık, K. el-Mehdi (35), s. 402)

(4085) ...Ali (ra)´den rivayet edildiğine göre; Resulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir; "Mehdi, bizden, Ehl-i Beyt´tendir. Allah onu bir gecede ıslah eder (yani tevbesini kabul eder veya feyizler ve hikmetlerle donatır.)" (Sünen-i İbni Mace Kitabü-l ´fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34, s. 348)

Mehdi Hakkında Bazı Âlimlerin Görüşleri

İmam Rabbani:

...İnşaallah tam bir şekilde Mehdi Aleyhisselam´da zuhur edecektir. Bu makamdan haber veren tabakat meşayihi azaldı... O makamın ilimlerinden ve maarifinden kelam şöyle dursun...

İş bu makam, şu ayet-i keremede manasını güzel bulur: "Bu, Allah´ın fazlıdır; dilediğine verir. Allah, büyük fazlın sahibidir." (Cuma Suresi, 4)("Mektubat-ı Rabbani", c. 1, Mektup 32, s. 125)

İbn-i Kesir:

Şuayb b. Halid´in Ebu İshak´dan rivayetine göre Hz. Ali oğlu Hasan´a bakarak şöyle demiştir: "Gerçekten benim şu oğlum, Resulullah´ın adlandırdığı gibi Seyyid´dir. Pek yakında onun sulbünden biri çıkacak, o Peygamberinizin adıyla isimlendirilecektir. Resulullah´a ahlakıda benzeyecek, fakat yaratılışında değil." (İbni Kesir Nihayetü´l-Bidaye ve´n Nihaye, 1/38.)

Resulullah Efendimiz buyuruyor: "Dünyada bir tek günden başka gün kalmasa (Zaide´den gelen rivayette)" Allah, o günü uzatır. Hatta o günde Beni veya benim Ehl-i Beytim´den ismi benim ismime, babasının adı babamın adına benzeyen biri gönderilecektir. (Fıtr hadisinde ise) "Yeryüzü zulüm ve cevr ile doldurulduğu gibi o da adalet ve doğrulukla dolduracaktır. (Süfyan hadisinde ise) "Benim Ehl-i Beytim´den ismi benim isimime uygun bir Arap milletine sahip oluncaya kadar dünya gitmeyecek ve dünyanın ömrü bitmeyecektir." (İbni Kesir, "Nihayetü´l-Bidaye ve´n Nihaye", 1/39. Ebu Davud, "Mehdi", 1. H. 4282, 4283. Tirmizi, "Fiten", 52. H. 2231)

Bir başka rivayette ise: "Dünyada hiç bir gün kalmayıp sadece bir gün kalsa Allah, o günü uzatacaktır. Ta ki isim benim ismime uygun Ehl-i Beytimden biri görevi üzerine alsın." (İbni Kesir, "Nihayetü´l-Bidaye ve´n Nihaye", 1/39. Tirmizi, "Fiten", 52. H. 2231)

İbn Hacer El-Mekki:

Konstantiniyye´nin fethi sırasında, sabah namazı için abdest alırken bir bayrak dikecek, deniz ikiye ayrılarak su kendiliğinden uzaklaşacak ve açılan yolu takibeden Hz. Mehdi, karşı kıyıya geçecektir. Sonra bir bayrak daha dikecek ve diyecek ki "Ey insanlar, ibret alınız. Deniz ben-i İsrail´e nasıl yol verdiyse, bize de öylece yol verdi" ondan sonra, hepsi tekrar, tekrar tekbir getirecek ve 12 tekbirle, şehrin 12 burcu da düşecektir. ("El-Kavlü´l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar", s. 15-75)

Mevdudi:

...Fakat şu bir gerçek ki, Allah (cc)´ın hakimiyetini bütün dünyada tesis eden bir müceddid gelecektir. İster çok yakında isterse çok sonraları olsun, farketmez, O, peygamberimizin hadislerinde açıkça tanımlanmış olan İmam Mehdi´dir. O´nunla ilgili olarak bazı işaretler de yine bizzat peygamberimiz tarafından açıklanmıştır. (Mevdudi, "İslam´da İhya Hareketleri", s. 52-55)

Kurtubi:

“Mehdi evlenir, bir oğlu olur. Bu son doğan çocuk olur, ondan sonra kısırlık yayılır, doğum olmaz. Böylece halk tükenir.”

Ali Bin Husameddin el-Muttaki:

“...Mehdi, Resulullah’ın bayrağı ile insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar...” (Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir zaman, s; 55)

İbn Teymiye:

“Resulullah’tan, ahirzamanda çocuklarından ismi ismine, künyesi künyesine denk, yer yüzünü adaletle dolduracak birisinin çıkacağını haber veren Mehdi Hadislerinin hepsi sahihtir.” (Minhacü’s-Sünne; c.4; sf: 291- Beklenen Mehdi-Hayrettin Gümüşel, Ekmel Yayıncılık sf: 11)

Prof. Said HAVVA:

“Araştırmacılar ahir zamanda Ehl-i Beyt’ten bir Halifenin olacağı konusunda anlaşmazlık göstermemişlerdir. İttifakla kabul edilen bu lider herkes tarafından Mehdi diye bilinenden başkası değildir. Buna göre biz de geleceği bildirilen o özelliklerdeki halifeye inanıyor ve o zuhur ettiği zaman onun taraftarlarından olmaya niyetliyiz. Allah’tan bu niyetimizle bize yardımcı olmasını diliyoruz.” (“El-Akaid’ul-İslamiyye” c.2; sf: 1021-1026-Beklenen Mehdi-Hayrettin Gümüşel, Ekmel Yayıncılık Sf: 11)

Ahmed Mahmut ÜNLÜ:

“Beklenen Mehdi’nin gelmesi kesin olup, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin konu ile ilgili Hadis-i Şerifleri Mütevatirdir.” (Beklenen Mehdi-Hayrettin Gümüşel, Ekmel Yayıncılık)

Nureddin YILDIZ:

İsa aleyhisselamın inmesi ve Mehdi ile alakalı bilgiler hadis kitaplarında sağlam bilgiler arasında vardır. Kur’an’da bulunmaması bir bilginin yok olmasını gerektirmez. Dinimize ait olan pek çok husus Kur’an’da hiç bulunmadığı hâlde dini meselelerimiz arasında zikredilmektedir hatta inanılmaktadır. Herkesin kendisinden mesul olacağı bir diyara gideceğiz. Orada asırlardan beri kimin batıl bir hikâyeye inandığı kimin de batılın adamlarından etkilenerek ümmetini ayıpladığı belli olacaktır. O zamana da çok yoktur. Mehdi ile alakalı bilgiler bizim için sahih ve sarih bilgilerdir. Mehdi aleyhisselamın geleceğine inanıyoruz. Bunun da kıyamet sürecinin bir parçası olduğuna inanıyoruz. Mehdi ile alakalı bundan başka bir görevimiz yoktur. İnanır ve bırakırız. Mehdi gelmesi için organize yapmak, gidip bir yerde gelmesini beklemek görevimiz değildir. Bilakis böyle bir şey, vakit ve enerji israfıdır, umut tüketimidir. Mehdi’nin gelmesi hak ama gelmesini sağlamamız bizim dışımızda olduğuna göre Mehdi üzerinden iş yapmak, onun üzerinden geçinmektir. Bu da bizim işimiz değildir. Din üzerinden edebiyatı da, geçinmeyi de, şöhreti de reddederiz. Durum budur. (Allah’u â’lem) Şüphesiz her şeyin en doğrusunu mutlak manada bilen Allah Âzimuşşandır. Velhamdulillahi Rabbil âlemin.