Yaşamı boyunca 600'ü aşkın plak ve kaset dolduran, 1996 yılında hayatını kaybeden Türk Sanat Müziği'nin 'sanat güneşi' Zeki Müren'in hayatının film olacağı konuşuluyordu.

Daha önce "Ayla", "Müslüm", "Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu" ve "Kesişme: İyi ki Varsın Eren" gibi filmler yapan Mustafa Uslu, hazırlıklara başladığını duyurmuştu.

Habertürk'ün haberine göre, yapım şirketi Dijital Sanatlar, Zeki Müren'in hayatını beyazperdeye taşıyacak film projesi hakkında açıklama yaptı. Açıklamada 'filmi hayata geçirmeme' kararı alındığı belirtilerek şu ifadeler yer aldı:

'GÜNDEMİMİZDE ZEKİ MÜREN FİLMİ BULUNMAMAKTA'

'Sanat Güneşimiz rahmetli Zeki Müren'in bütün mirasını Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı gibi iki kıymetli vakfa bağışladığı hepimizin malumu. Bizler, Dijital Sanatlar olarak Zeki Müren'in hayatını konu alan bir film projesini kendisinden gelen talep üzerine yeğeni Özlem Güner ile birlikte hazırlık ve senaryo aşamasında yürüttük. Bu süreçte, Zeki Müren'in mirasını taşıyan ve değerlerini yansıtan iki güzide vakfımızı asla göz ardı etmedik.

2023 yılı Ekim ayında verdiğimiz ilk röportajda, projemizin her iki vakıfla ilerleyeceğini belirtmiştik. Sonrasında, senaryonun son halini Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı'na ilettik ve senaryo ile ilgili görüşlerini bizlerle paylaştılar. Yaptığımız karşılıklı görüşmeler neticesinde, konjonktürel olarak zamanlamayla ilgili soru işaretleri olması nedeniyle ortak mutabakatla Dijital Sanatlar Yapım Şirketi olarak projeyi hayata geçirmeme kararı aldık ve her iki vakfa da bu kararımızı ilettik.

Dolayısıyla, gündemimizde Zeki Müren filmi bulunmamaktadır. Dijital Sanatlar ve yapımcı Mustafa Uslu üzerinde negatif algı yaratmak için çaba harcandığını ve başlatılan karalama kampanyası ile itibarının zedelenmeye çalışıldığını üzüntüyle görüyoruz. Ancak, yapılan asılsız haberlerle mücadele edeceğimizi ve hukuk nezdinde gerekli adımları atarak bu tür çabaları bertaraf edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha bildiririz. Konuyla ilgili taraf olan bizlere ve Zeki Müren' in sevgili yeğeni Özlem Güner'e danışılmadan haber tek taraflı olarak yazılmış ve yayılmıştır, bu da kamuoyunun yanıltılmasına sebep olmuştur.'