Uyumaya devam eden birine “hayırlı uykular mı?” yoksa “bu kadar uyku hayra alamet değil, bu kişi hasta mı?” denir? Elbette ki, “bu kadar uyku hayra alamet değil, bu kişi hasta mı?” sorusu sorulur.

Uyumaya devam eden birine 'hayırlı uykular mı?' yoksa 'bu kadar uyku hayra alamet değil, bu kişi hasta mı?' denir?

Elbette ki, 'bu kadar uyku hayra alamet değil, bu kişi hasta mı?' sorusu sorulur.

Aynı bunun gibi toplum olarak uyuyor, ülkemiz ve çevremizde olan bitenlerin farkında veya umurumuzda değil!

Bu durumun birçoğumuz farkında olmasına rağmen hemen hemen herkes 'Saldım çayıra, Mevla'm kayıra' anlayışı içerisinde hayatına devam ediyor.

Keşke Mevla'mızın kayırmasına mazhar olabilsek, orası daha farklı bir konu olup bu yazımda o çok önemli konuya girmeyeceğim.

Zaten o noktaya bir gelebilsek bu yazıyı yazmaya hiç bir gerek kalmaz, daima uyanık olurduk.

Bugün kendi kültürüne, öz değerlerine, inancına yabancılaşan bir toplumla karşı karşıyayız!

İçimizden birçok duyarlı insan buna dikkat çekse de istenilen düzeyde etkili olamadığı gibi çok acı ama zaman zaman gericilikle de suçlanmaktalar.

Kendi insanımızın ikazını dikkate almıyorlar, belki bizden olmayan birinin ikazını dikkate alırlar da biraz kafaları dank eder.

Etmezler de ben yine bu kişilerden birinin tespitlerini paylaşıp vazifemi yerine getireyim.

Ülkemizde araştırma yapan Japon Antropolog Kalyo Yasuo araştırma sonucu tespit ettiği hususları Türk kamuoyuyla paylaşıyor.

Çok dikkat çekici ve özellikle de dikkat edilmesi gereken bir bölümü şöyle:

'Üç yıldır Türk kültürü araştırıyorum. Biri çok korkunç, diğeri çok garip! Korkunç, Batı bir ülkeyi savaşmadan yok ediyor! Türkiye'de 3-5 dizi hariç hepsi İslam Dini ve geleneğine aykırı. İşin tuhafı, herkes biliyor ama yine de izliyor. Anne baba çocuğuyla seyrediyor. Hayret…' dedi.

Japon Antropolog Kalyo Yasuo'nun kim olduğu ile ilgili internette küçük bir araştırma yaptım; ancak, ayrıntılı bir bilgiye rastlayamadım.

Japon Antropolog Kalyo Yasuo tanınmış biri olmasa hatta hiç olmasa bile yukarıdaki tespitler yüzde yüz doğru olup dikkate alınmalıdır.

Toplumumuzun bazı kesimlerinde kendi geçmişi ve kültürünü hor görme hastalığı var.

Mesela, önemli bir sözü Müslüman bir bilim adamı söylediğinde çok dikkate alınmıyor, aynı sözü yabancı biri söylediğinde dikkate alınıyor!

-İşte bu durum aşağılık kompleksinin en aşağı derecesidir!

Gerçi, son yıllarda İbn-i Haldun gibi bilim insanlarının söz ve tespitlerine yer verilmektedir.

Şimdi, Japon Antropolog Kalyo Yasuo'ya ait olduğu söylenen tespitleri ele alalım.

Tespitlerini 'korkunç' ve 'garip' alt başlığı altında açıklıyor.

Korkunç olan; 'Batı bir ülkeyi savaşmadan yok ediyor. Türkiye'de 3-5 dizi hariç hepsi İslam Dini ve geleneğine aykırı.'

-Bu tespit acı olsa da korkunç değil mi?

Film ve diziler çok hafif kalmaya başladı ve daha korkunç saldırılarla karşı karşıyayız ve bunlara karşı direncimizde oldukça zayıfladı.

Garip olan; 'herkes biliyor ama yine de izliyor, anne baba çocuğuyla seyrediyor.'

Aslında en korkunç olanı da ana-baba tutumları. Ana-babalar milli ve manevi yönden çocuklarının geleceğini düşünmedikleri gibi kaygı da duymuyorlar.

-Sadece ana-babalar mı; çevre ve eğitim kurumlarımızın durumu çok mu iç açıcı?

Düşünüyor düşünüyor bu kadar vurdumduymazlığa, kendi öz değerlerine uzak insanların varlığına anlam veremiyorum!