Şeriatî’ler Mevdudîler ve saire..

“Kör ölür badem gözlü olur” deriz, bu hikmetli sözü kabul ederiz de yine nádân biri dahi ölünce bize çok değerli olur, adeta allameyi cihan yaparız!.

Biraz iyi niyet, saflık, biraz da “ölüyü hayırla yád edin, kötülüklerini anmayın” hadîs-i şerîf’ine hürmeten böyle yaparız ama Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) “ifrat ve tefritten kaçınmamızı” öğütleyen sözlerini unuturuz..

Rastgele ölen badem gözlü olursa “şehit” ne olur? Hem “badem gözlüydü” olur hem de mâsum... Hattâ yazdığı şeyler en sapık, en dine aykırı şeyler bile olsa baştacı eder, neredeyse abdest alarak okuruz....

Bunu yapanlar zaaflarımızı kullanan din düşmanları ve milletimizin İslâm sancaktarlığı günlerinden buyana kinleri dinleri olmuş gâvur tohumlarıdır...

“Seyyid Kutup düzene meydan okudu, bozuk rejim tarafından idam edildi, o bir şehittir..” “Ali Şeriati SAVAK ajanları tarafından şehid edildi..” Tamam da orada kal be adam... Her şehid edilenin, her kahramanın sözleri hadîs-i şerîf’ler gibi sahih mi sayılacak?

Kaldı ki sen ve sen gibilerin çoğu reformistlerin, bozukların yazdıklarını okuya okuya hadîs-i şerîf’leri bile yok hükmünde görmüyor musunuz? Mevdudîden başka okuyacak İslâm âlimi mi kalmadı? Her bilmem kaç ciltlik tefsir (sözüm ona tefsir) veya sözde dinî kitap yazanı âlim mi kabul edeceğiz? Alameti ne? Kim vermiş icazetini? Tıssss.. Yaaa...

Bu yazımı (Mevdûdî ve S. Kutub’u ileriye bırakarak) Ali Şeriati hakkında; müthiş bir zındıklık olmasına rağmen gizlenen bir hadise ile bitireyim:

“Bazen bir Şiî, Sünnîler tarafından reddedilir, fakat Şiîler tarafından benimsenir, tutulur. Şeriatî öyle bir kimsedir ki, onu ne Sünnî, ne de Şiî bir Müslüman benimseyebilir.. (Mehmet Şevket Eygi, Millî Gazete)

“Onun «İslâm Şinâsi» adlı kitabında şu cümle yer alıyor: “Allah (bazı nüshalarda Hoda) yek Janus-i hakikî est”, bunun harfî tercümesi; “Allah gerçek bir Janus’tur.” Bilmeyenler için söyleyeyim, Janus iki çehreli bir Roma putudur. Allah şekilden, cisimden, mekandan, cihetten, cevher veya araz olmaktan münezzehtir. Şeriatî, kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh Hak Tealayı bir Roma putuna benzeten bir kimsedir. (.......) Onun yanlışlarına Şiî Caferî ulemasının nicesi de karşı çıkmış, itiraz etmiştir. (Mehmet Şevket Eygi, Habervaktim)

Muhterem okurlarım herifin dediklerinin te’vili ve müdafaası olamaz... (Kitabının ismi: Muhammed’i Tanıyalım «İslâm Nedir – III, özgün adı: İslâm Şinasi Meşhed – III», Dr. Ali Şeriati, Çeviren: Ali Seyyidoğlu, Fecr Yay, 1988. Dikkat peygamberimize “Hazreti” bile demiyor adiliğe bak..)

Kitapta ilgili paragraf aynen şöyle: “Allah gerçek bir «Janus» . İki çehreli Allah! Yahova çehresi, Teus çehresi, iki seçkin ve çelişik sıfatı! «Kahhar» ve «Rahman». Böyle abuk, her kelimesiyle insanı küfre sokacak şeyler yazıyor, Allah’tan zerre kadar korkmuyor, Hazreti Peygamberimizden (salat’u selâm olsun ona) hayá etmiyor...

Bunları zaman zaman yeniden gündeme getireceğim. Zira “yarı aydın” kesim üzerinde sinsi ve mel’ûn bir oyun oynanıyor, şifahî kültürlü insanlar küfre sokuluyor ve ülkenin istikbâli gençler zehirlenerek mahvediliyor!.

#HARBİDEN: Muhterem okurlarım unutmayınız: “Yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder..” Siz merhum Ahmed Davudoğu gibi icazetli Ehl-i Sünnet hocaları takip edin. Din tahripçilerinden uzak durun, imanınızı itikadınızı bozdurtmayın bu iblislere...