Bundan önceki, “İrticacılar İş Başında” adlı yazımda irticanın ne olduğu üzerinde durduğum için bu yazımda fazla durmayacağım. Aslında hiç durmamak daha iyi olduğunu düşünmeme rağmen televizyonlara çıkıp sürekli irticadan bahsetmeleri ve yine irticayla inanan kişi ve kuruluşları zan altında bırakmaları, yukarıdaki başlık altında bir yazı yazmama zemin oluşturmuştur.

Bundan önceki, 'İrticacılar İş Başında' adlı yazımda irticanın ne olduğu üzerinde durduğum için bu yazımda fazla durmayacağım.

Aslında hiç durmamak daha iyi olduğunu düşünmeme rağmen televizyonlara çıkıp sürekli irticadan bahsetmeleri ve yine irticayla inanan kişi ve kuruluşları zan altında bırakmaları, yukarıdaki başlık altında bir yazı yazmama zemin oluşturmuştur.

Her ne kadar 'Türk Solu' ibaresini kullansam da bu hastalık kendilerini liberal hatta milliyetçi güya muhafazakar tanımlayanlarda da görüldüğünü müşahede ettim.

Solunki kesin paranoya olmakla birlikte liberallerinki ise tam şeytani bir yaklaşımdır. Güya milliyetçi/muhafazakarların yaklaşımı ise tamamen saflık ve belli kesimlere şirin görünmek içindir.

Özellikle 'Türk Solu' dedim ki, hak ve özgürlükleri savunan gerçek solcuları 'Türk Solu' tanımının dışında tutuyorum; çünkü, bunların gerçekte ne oldukları nerede durdukları belli değildir.

Bunları İslam karşıtlığının her tarafında görmemiz mümkün olup yegane ideolojisi İslam düşmanlığıdır.

Bu düşmanlık paranoyaya dönüşmüş ve 'irtica' olarak yansımaktadır. Konunun açıklamasına geçmeden önce paranoya üzerinde kısaca duralım.

Paranoya, ortada gerçekçi hiçbir durum veya kanıt olmamasına rağmen kişinin kendini tehdit altında hissetme durumudur.

Paranoyak kimseler sürekli izlendiğine, dinlendiğine ve düşmanları tarafından zarar göreceğine inanır. Bu durum kendini yüksek kuşku ve etrafındaki kimseye güvenmeme şeklinde göstermektedir.

Hastalık haline gelmesi ise paranoya durumunun süreklilik arz etmesi ile başlar. Paranoyak insanlar sürekli bir öfke, korku ve şüphe halindedir.

Paranoya kronik hale geldiğinde kişi gerçek ile hayali ayıramaz duruma gelir ki, bu hastalığın tedavisi çok zordur.

Biraz ironi yapmakla birlikte gerçeklik payı yokta değil, yani!

Gelin biraz düşünelim ve ona göre bir sonuca varalım.

İrtica dedikleri şey; eskiye dönüş, geriye gitme, aşırılık yanlısı ve ilerlemeye karşı olmaktır.

-Geriye dönen, geriye giden kim; ya arkadaş ilerlemeye kim karşı olur?

Eğer, geriye dönüşten kastettiğiniz İslam ahkamı ise işte orada bir durun!

İrtica bahanesiyle İslam'a saldırma hakkına sahip olamazsınız!

Elin solu özgürlüğü, hakkı, eşitliği savunur Türk solu ise her fırsatta İslami değerlere saldırır!

Efendim, bizim namaz kılana, oruç tutana bir sözümüz yok amma Allah(c.c.)'ın emri olan namaz ve oruç gibi ibadetlerin yerine getirilmesi için insanlara yol gösteren İslami Cemaatlere karşıyız!

Yalancı, sahtekar 28 Şubat artıkları!

Ordudan irtica bahanesiyle ihraç edilen subay ve astsubaylarla bir konuşunda görelim kimin neden ihraç edildiğini!

Eğer, ülkemizi ve insanımıza karşı azıcık muhabbetiniz varsa İslami Cemaatleri terör örgütleriyle ilişkilendirerek aşağılık, saçma ithamlarınıza bir son verirsiniz.

Yaklaşık 40 yıldır İslami Cemaatleri tanıyan biri olarak asla ve asla hiçbir İslami Cemaat mensubundan ülkesi ve insanına ihanet olmaz ve olması mümkün değildir!

Bu konuda çok çok iddialıyım; İslami Cemaat mensubu bir kişi tarafından bu ülkenin güvenlik güçlerine bugüne kadar bir tabanca kurşunu bile sıkılmamıştır.

Bu insanların işi silah değil; ilim, irfan, kalem, kelamdır!

İslam adına ortaya çıkan DEAŞ gibi örgütleri İslami Cemaat ve tarikatlarla ilişkilendirerek irtica paranoyanıza gerekçe oluşturmayınız.

Bu örgütlerin, çoğunun kuruluşunun ve faaliyetlerinin arkasında emperyalist güçlerin olduğunu göremiyorsanız demek ki paranoya gözünüzü iyice kör etmiş!

İslam'a olan mesafeli duruşunuz, İslamiyet adına yapıldığı söylenilen veya sanılan kötü örnekleri İslam'a mal etme yanlışlığına düşürmesin!

Şunu samimiyetimle ifade ediyorum:

Biliyorum içinde bulunduğunuz paranoya hastalığından kurtulmanız çok zor ama yine de ben ikaz etme görevimi yerine getirme adına irtica paranoyasıyla, İslam'a, İslam'ın öğrenilmesi, öğretilmesi için çalışan İslami Cemaat ve tarikatlara saldırmayı bırakın, bu hepinizin lehinedir.

Çünkü, inansanız da inanmasanız da ahiret var ve ahirette hesap var!

Gelin aklınızı başınıza alın, dünya öyle veya böyle geçip gidiyor!