Teröre destek veren Katar mı ABD mi!
İnsanoğlunun mayasında mı var bilinmez, Habil İle Kabil’den bu yana kardeş kardeşi kırıyor. Dünyanın merkezi konumunda bulunan Ortadoğu, Osmanlı dönemi de dahil olmak üzere tarihin her döneminde karışıklığın ve ayak oyunlarının adresi durumunda.
ABD Başkanı Trump’ın, Arap Liderler ile bir araya gelmesinin hemen ardından yaşanan “mail krizi” ve beraberinde gelen diplomatik savaş…
Tablo aslında net bir şekilde okunuyor. Yüzölçümü olarak çok küçük, ancak doğal zenginlikler ve ekonomi olarak emperyalistlerin ağzını sulandıran bir Katar duruyor. Yıllarca İngiliz sömürgesine maruz kalmış, “İngiltere Kraliçesinin Eteğinin Uçları Katar’a uzanır” damgası yemiş bir Katar…
Küresel sermaye odakları, kanını ememediği kurbanını ateşe atmaya çalışır. Gezi sürecinde Türkiye’ye oynanan oyunun bir başka versiyonu da Katar’a tezgahlanıyor.
Gezi olayları öncesinde küresel kriz ortamına rağmen düşman çatlatan büyüme oranlarına sahip olan Türkiye, Gezi hainliği sonrasında bu ivmeyi kaybetmişti. Mayıs 2013’te borsa 93 bin 179 puana kadar çıkarak tarihi bir “zirve” görmüştü. Ama emperyalizmin kuklası hainler düğmeye bastığında 2013 yılının en düşük seviyelerine inen borsada kayıplar yüzde 20'yi bulmuştu. Borsa 13 günde 67 milyar TL eridi. Nereye gitti bu paralar! “Ağaç için” polise havai fişek atıp ülkesine ihanet edenlere mi, yoksa deri koltuğunda oturup CNN’den İstanbul’u izleyenlere mi!
***
Katar mevzusu da, Gezinin aynısıdır. Doğal kaynaklarından kazandığı parayı tüm dünyada yaptığı yatırımlarla değerlendiren Katar son yıllarda Türkiye ile de önemli bir iş birliği içine girdi. Türkiye’de 18 milyar dolarlık yatırımı bulunan ve satın alma hamlelerini sürdüren Katar, bölgede öne çıkan ve kendi kararları alan bir ülke konumunda.
Kimileri “Katar’a neden yardım ediyoruz” diyor. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Şubat ayında yaptığı Katar ziyaretinde imzalanan ekonomik anlaşmalara ve masada görüşülen bölgesel konulara baktığımızda, bu sorunun cevabını alıyoruz. O gün masada Yemen, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve PYD, YPG terör örgütleri gibi konular istişare edildi. Yani Katar Türkiye’nin teröre karşı verdiği mücadelede değerli bir dost, aynı zamanda bölgenin karar vericilerinden… 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından Sn Erdoğan’ı ilk arayanlardan birinin Katar Emiri Al Sani olduğunu da atlamayalım.
***
Bir anekdot; “2013 yılında ziyaret ettiğim Katar’ın Başkenti Doha’da bir taksiye bindim. Taksici, Türk olduğumu öğrenince samimi bir muhabbet başladı. Konu Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a geldi. Kendisi Erdoğan’ı çok sevdiğini, büyük bir lider olduğunu, İslam coğrafyasında sayıldığından ve sevildiğinden söz etti. Gün bu sevginin gereğini yetirme günüdür. Gün Osmanlı torunu olduğumuzu cihana gösteme günüdür…
***
Afganistan, Irak, Suriye, Mısır, Yemen ve diğer “Arap Baharı” ülkelerinden sonra, sıra derinlemesine ekonomik ve toplumsal sorunları olmayan Katar’a geldi. Bu yıkım hamlesini de kardeş eli ile uluslararası hamlelerle yapıyorlar. Katar’ın teröre destek verdiğini ileri sürerek bölgede yalnızlaştıran diğer Arap ülkeleri ABD’nin açıktan açığa YPG’ye silah vererek teröre destek olduğu gerçeğini görmezden geliyor. Benden uyarması gün gelecek 110 milyar dolarlık silah anlaşması da yetmeyecek…
HAYIRLI CUMALAR
