Sünnet olmadan ümmet olmaz

Bugün insanlığın, ümmetin ve milletin geldiği noktada sünnet yani Hz. Peygamber’in söz ve davranışlarına göre bir hayat tarzı geliştirilmediği müddetçe ümmetin de milletin de iflah olmayacağı görüldü. Bunun için bazı noktaları hatırlatmakta fayda olduğuna inanmaktayım. Buna göre:

Hırsızlık, çalmak-çırpmak, hırsızlığa göz yummak, rüşvet almak, rüşvet vermek, rant elde etmek, karaborsa, şantaj, tehdit, kumpas sünnette zinhar yoktur.

İşi ehline vermek sünnettir. Adam kayırmak, partiliyi, memleketliyi tercih etmek ve bunun için hileler yapmak, göz göre göre namussuzlara, teröristlere görevler vermek, haksızlık yapmak, veliahtlar-prensler edinmek, damatlara-oğullara-kızlara hiç de hakları olmayan işler vermek Hz. Peygamber’e ihanettir.

Yalan söylemek, sahtekârlık, aldatmak ve aldanmak, her “Allah” diyenin peşinden gitmek sünnete aykırıdır.

Beceriksizlik, salaklık, iş bilmezlik, dangalaklık, ümmeti, milleti tehlikeye sürüklemek Hz. Peygamberin uygulamasında bulunmaz.

Hakkı söylememek, hakkı söyleyenleri uzaklaştırmak, gerçeği çarpıtmak, kıvırmak, her yanlışı yapıp edip sonra da üste çıkmak, pişkinlik yapmak, Hz. Peygamberi tanımamaktır.

Yüksek yüksek binalar dikmek, betonlaşmak, yeşili yok etmek Hz. Peygamber’in uygulamasında bulunmaz.

Yatlar, katlar, gemiler ve lüks arabalar, pahalı takım elbiseler-ayakkabılar, zengin sofralar sünnete uymaz.

İçki içmek, zina, faiz, kumar, fal ve yıldıznameler sünnette yoktur

Askerden kaçmak sünnette yoktur. Kilo şartından dolayı askerden kaçmak için devamlı tıkınıp şişmek, askere gitmemek için sahte rapor almak alçaklıktır.

PKK’lı olmak-FETÖ’cü olmak, FETÖ’cüleri kayırmak, çaycısı-çorbacısı tutuklanırken üst düzey Fetöcüleri görevde tutmak sünneti hafife almaktır.

Devletin imkânlarını kişisel menfaatlere alet etmek, yetimin hakkını yemek, devletin benzinini, arabasını kullanmak ve israf etmek, devletin bir kâğıdını bile boşa harcamak Hz. Peygamber’e baş kaldırmaktır.

Mücahitliği bırakıp müteahhitlik yapmaya başlamak sünnete uygun değildir.

Adil yargılamamak, yargıyı etkilemek, garibanı ezmek Hz. Peygamber’e ve onun getirdiğine inanmamaktır.

Dediğim dediklik, ben bilirimcilik, söz dinlememek, başkalarını yok saymak, diktatörlük, totaliterlik, kibir ve hırs sünnette yoktur.

Sünneti bu millet ve ümmet yukarıda saydığım hususlarda değil de sarıkta, şalvarda ve terlikte aradığı müddetçe kesinlikle iflah olmayacaktır…