TBMM'den geçen sosyal medya yasası ile gerçekten sosyal medya sansürlenip susturuluyor mu? Esasta ‘’sosyal medyama dokunma’’ diye bağıranların kişilik haklarını korumaktan başka bir amacı yok bu yasanın. 

Sosyal medya düzenleme yasa tasarısı TBMM'de Ak Parti ve MHP'nin oyları ile kabul edilerek yasalaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sosyal medyaya bir düzenleme yapılması için çalışmalar başladığını açıkladığı gün adeta kıyamet koptu. Sosyal medya sansürlenecek, sosyal medya yasaklanacak, iktidar kendine muhalefet yapılan sosyal medyayı susturuyor diyen güruh ''sosyal medyama dokunma'' sloganı ile kampanya yaptı. Bu yasanın geçmemesi için muhalefet elinden geleni yaptı.

Peki TBMM'den geçen sosyal medya yasası ile gerçekten sosyal medya sansürlenip susturuluyor mu?

Sosyal medya düzenlemesini yasalaşması sonrası AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal konu ile ilgili bir açıklama yaparak yasanın ayrıntılarını açıkladı. Medyada ayrıntıları ortaya çıkan yasanın amacını anlatan Mahir Ünal 'Sosyal medya düzenlemesi sosyal medyayı kapatmak ya da yasak getirmek amacı içermiyor. Tam tersine bu alanda bir düzenleme ve 55 milyon vatandaşımız sosyal ağlarda kullanıcı durumda. Dolayısıyla sosyal ağlarda kullanıcı olan vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin korunması ve burada var olan dezenformasyonun önüne geçilmesini amaçlayan bir düzenleme.'' dedi.

Yasanın ayrıntılarına bakalım;

Kişilik haklarının ihlal edilmesi halinde İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un, erişimin engellenmesi kararı verilmesini düzenleyen hükmü yönünden de içeriğin çıkarılması kararı verilebilecek.

Teklife göre, Türkiye'den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, en az 1 kişiyi Türkiye'de temsilci olarak belirleyecek.

Sosyal ağ sağlayıcı, 'içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi' ile 'özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesini' gerektirecek içeriklere yönelik kişiler tarafından yapılacak başvurulara, başvurudan itibaren en geç 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz cevap vermekle yükümlü olacak.

İdari para cezaları, muhatabın yurt dışında bulunması halinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından doğrudan doğruya muhataba, internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden elektronik posta veya diğer iletişim araçlarıyla da bildirilebilecek. Bu bildirim, Tebligat Kanunu'na göre yapılan tebligat hükmünde olacak. Bu bildirimin yapıldığı tarihi izleyen 5'inci günün sonunda tebligat yapılmış sayılacak.

Bu kapsamda yükümlülüklerini yerine getirmeyen yer sağlayıcı (Sosyal Medya Kuruluşu) hakkında, 10 bin liradan 100 bin liraya kadar verilebilen idari para cezası, 100 bin liradan 1 milyon liraya kadar artırılacak.

Evet TBMM'de geçen yasa bu hükümleri içeriyor.

Kısaca yasa kişilik haklarını çiğnenmesi ile etkin mücadeleden başka bir hedefi yok. Kişilik haklarını çiğnenmesi durumunda barındırıcı konumunda olan sosyal medya kuruluşu direk muhatap sayılıyor ve tüm yaptırımlar sosyal medya kurumuna yapılıyor. Esasta ''sosyal medyama dokunma'' diye bağıranların kişilik haklarını korumaktan başka bir amacı yok bu yasanın.

Hazır yeri gelmişken ''sosyal medyama dokunma'' diye bağıranlara gerçekte kimlerin dokunduğunu yazmadan geçmeyelim.

Dünyanın en zenginler sıralaması arasında ilk sırada yer alan bu sosyal medya firmalarını servetleri nereden geliyor? Fabrikaları mı var? Maden veya petrol mü satıyorlar? Otomobil veya teknoloji üretimi mi yapıyorlar?

Hayır! Dünyada 3,8 milyar (Türkiye'deki 55 milyon dahil) kullanıcıları olan insanların verileri ve bilgilerinden başka bir sermayeleri yok!

Bu verileri ve bilgileri bir güç olarak kullanarak dünyanın en zenginleri oldular.

Bu verileri reklam ve pazarlamada veya canları nereye isterse kullanarak (ABD seçiminde bu veriler Trump'a peşkeş çekildi) dünyanın en zenginleri oldular!

Yani size haber vermeden izin almadan sizin bilgilerinize, özel hayatınıza asıl dokunanlar işte bu sosyal medya kuruluşlarını ta kendileri.

Sadece verilerinizi başkalarına satmakla kalmayıp sözde size ait olan sosyal medya hesaplarınızı defalarca size satarak para kazananlar bu sosyal medya firmaları.

Bir örnekle bu açıklayalım. Mesela benim bir sosyal medya hesabımda 220 bin takipçim var. Bunlar kendi iradeleri ile benim açtığım sosyal medya sayfama gelip takipçi olmuş ve benim paylaşımlarımı görmek istiyor.

Ben de burada yazdığım yazımı bu takipçilerim görsün diye bu sayfada paylaşıyorum.

Peki bu 220 takipçim bu paylaştığımı yazımı görüyor mu? Hayır! Sadece yüzde onu görebilir peki diğerleri ne görüyor? Diğerleri kendi kişisel bilgileri doğrultusunda ilgisini çekecek bu sosyal medya kuruluşuna para veren başka paylaşımları görüyor. İstese de istemese de bunları görüyor.

Benim paylaşımımı görmek için geldiği yerde bambaşka şeyler görüyor. Aynı zamanda bu sosyal medya firması dönüp bana 'Senin 220 bin takipçin var ama biz hepsine göstermedik eğer görmelerini istiyorsa yaptığın paylaşım için bize reklam vermek zorundasın' diyor. Sayfa benim, içerik benim takipçi benim ama takipçinin sırtından para kazan sosyal medya firması. Yani sosyal medyada paran kadar özgürsün.

Şimdi bu bağıran kampanyalar düzenleyen arkadaşlara soruyorum, sahi sosyal medya üzerinde size kim dokunuyor haberiniz var mı?