Son Batı Roma İmparatoru Donald Trump!

"Tarih tekerrürden ibarettir!" gerçeğini kabul etmeyenler için; her şey yenidir. Fakat bu cümle doğru algılandığında ve doğru yorumlandığında; yeryüzünde hiç bir şeyin yeni olmadığı, her şeyin bir tekrardan ibaret olduğu, sadece filmi ilk defa seyrettiğimiz için yeni gibi görüldüğü anlaşılmaktadır.

1959 yılında Ben- Hur diye bir film vizyona girdi. 2015 yılında aynı filmin yenisi çekildi ve 2016'da tekrar vizyona çıktı. O dönem çekildiğinde teknoloji düşük olduğu için; filmin ses efektleri daha zayıftı, görüntüsü siyah beyazdı. Aynı film bugünkü teknoloji ile, zamanın algısına göre tekrar çekildi.

Peki, Roma İmparatorluğu yıkıldı, Batı Roma ve Doğu Roma (Ortadokslar ve Katolikler) olarak ikiye ayrıldı.

Katolikler batıya, Ortodokslar ise (Ta ki İstanbul feth edilene kadar!) Konstantiniyye'ye bağlandı.

Roma İmparatorluğu gittiği her yere (kendilerince) cumhuriyeti ve demokrasiyi (!) götürdü fakat hiç bir yere kan akıtmadan girmedi! Önce istila etti, sonra halkı köleleştirip Romalı yaptı. Orada kurulan yönetimin büyük bir çoğunluğu yerli halk olmasına rağmen (Hz. İsa dönemine kadar) yöneticileri Romalıydı ve Roma kanunları geçerliydi.

Peki son Batı Roma İmparatorluğu olan Batı ve Trump'tan öncekiler... Gittikleri her yere demokrasi götürdüklerini iddia ederken;

Roma İmparatorluğundan farklı ne yaptılar? İşgal ettikleri her toprağa "Demokrasi götürdük!" diye yöneticilerin tamamını Romalılardan, para birimlerini ve halkın asayişini ise kendilerinden seçmelerine izin verdiler.

Roma İmparatorluğu yıllarca bu şekilde yönetildi, bugün de aynı şekilde yönetilmeye devam ediyor!

Tıpkı farklı zamanlarda çekilmiş, iki aynı filim gibi... Senaryo aynı, oyuncular farklı!

Batı Roma İmparatorluğunun en büyük silahlı gücü Amerikan ordusu, NATO olarak veya ABD olarak Irak'a veya başka bir yere girdiğinde komutanları Amerikalı olmasına rağmen askerleri karmaydı! En başta Amerikan 4 yıldız, hemen altında İngiliz, Fransız ve hepsinin kendi birliği vardı. Fakat biz, bütün bu lejyon içerisinde sadece Amerikan askeri varmış gibi gördük!

Çünkü; Batı Roma İmparatorluğunun en büyük silahlı gücü olan Amerika, her zaman pastadan en büyük dilimi alan ve medya silahını kullanarak her yeri kendisinin feth ettiğini gösteren ve böylece bütün Batı Roma İmparatorluğu üzerinde egemenlik kurandır!

"Ben olmasam, siz Romalılar ve Roma lejyonları, hiç bir şey yapamazsınız!" algısını oluşturarak, üzerilerinde baskı oluşturandır!

Direk başkana bağlı olarak savaşan Amerikan gücü ana ordudur. Bunlar Haçlıların direk Ortodoks kesimidir. Diğer vurucu güçler ise Avrupa'nın orta bölümünden gelen; Almanya, Hollanda ve Fransa'dır. Bunlar da tapınak şövalyeleridir, Amerika'dan emir almaz ama onsuz da hiç bir şey yapamazlar.

İstihbaratlarının her biri farklı bir ülkede, farklı bir eylem peşinde; birbirinden bağımsız hareket eder, tepede ise yine Batı Roma İmparatorluğu bulunur.

Opus Deı, Gül Haç Kardeşliği, Vatikan ve bunlara bağlı olan özel kuvvetler; İrlandalılar, İskoçlar ve buna benzer Avrupa'nın küçük ülkelerinin yetiştirme askerlerinden oluşur. Bunlara kısaca "Suikast Tim!" diyebiliriz. Bugüne kadar hiç Türkiye'de ya da Ortadoğu'da olan bir suikastin arkasından bir Amerikan, bir İngiliz vatandaşının çıktığını hiç duyduk mu? Duyamayız!

Baktığımız zaman birbirlerinden bağımsız hareket ediyor gibi gözükseler de hepsi başkana bağlı olarak çalışır.

Gittikleri her yere kendilerince demokrasi götürürler ama her yere sömürgeci ve işgalci güç olarak girerler! Büyük Roma İmparatorluğundan hiç bir farkları yoktur! "Ben buraya geldim ve bu toprakları aldım, bundan sonra benim kölemsiniz!" derler ve dedirtirler!

Irak'a demokrasi götüreceğini iddia eden II. Bush hangi demokrasiyi, hangi özgürlüğü, nasıl götürdü? 
Dünyanın en tehlikeli basını Amerikan medyasıdır! Kendi halkına ve kendi devletine bile bariz bir şekilde yalan söyleyebilen bir basın düşünün! Bunu hemen Avrupa takip eder. İstedikleri yerde haberi patlatıp, istedikleri yerde çok önemli bir haberi anında yok edebilirler!

"Alman gerekeni al, ben sana ne veriyorsam, sen dünyayı öyle bil!" dir habercilik prensipleri...

Ama ne var ki, dünya onların anlattığı gibi değil! Bakın, özellikle son bir kaç ay da terör örgütleri ile Orta Asya Türklerini çok bağdaştırır oldular;

"Afganistan'dan gelmiş, yok Özbekistan'dan gelmiş, yok Türkmenistan'da şu terör gurupları var, bunlar gelip Türkiye'de eylem yaptılar, şu anda da Suriye'de çatışıyorlar."

Bu kişilere "Nerelisin?" diye sorulduğunda; "Türkmen'im, Özbek'im, Afgan'ım..." türünden cevaplar duyuyoruz!

Peki, siz gerçekte ne ayaksınız?

"Müslümanız ve Cihat için geldik!"

Arap menşeiymiş gibi doğmuş, isimleri "el falan, el filanla" başlayıp; "falan bin filanla" biten ama sözde Orta Asya'dan gelen Müslümanların (!) cihat mefhumu söz konusu!

Tabii yersek!