ŞEHİTLERİMİZ VE BİZ

Yine canlar düştü toprağa…

Yine analar gözyaşı döktü vatana kurban verdikleri evlatlarının ardından…

Yine Hakka yürüdü vatanı, bayrağı, dini, imanı, ezanı için gözünü kırpmadan canını veren Mehmet’im.

Yüce Yaratan kitabında; “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Onlar diridirler fakat siz farkında olmazsınız.”, diyor.

Şehit; vatan ve milletinin huzuru, güveni, varlığı ve geleceği için vatan yüreği ile şahlanan; düşman karşısında“sıradağlar gibi duran,” kahramandır.

Şehit; “ Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?/ Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!” mısralarında yatan gerçek; vatanın bölünmezliği, milletin bütünlüğü için can veren fedakâr ve vefakâr yiğittir.

Şehit;“Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli/ Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli…”, diyerek ezanın dinmemesi, bayrağın inmemesi için ölümü göze alabilendir.

Şehit; “Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.”, diyen; vatansız kalmanın ölümden daha zor olacağı inancıyla yaşayıp, vatan uğrunda seve seve ölüme koşan civanmerttir.

Şehit; “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır./Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” mısralarındaki manayı ruhunda duyan, uğrunda can verilebilen yerin vatan olduğunu, vatan için kan dökülmeden, can verilmeden bayrağın hür bir şekilde dalgalanamayacağına inanan vatan evladıdır. “Bu topraklar için toprağa düşmüş askerdir.”

Şehit;“Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber/Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.”, mısralarında ifadesini bulan Peygamber kucağındaki kişidir.

Vatanı, bayrağı, dini, devlet ve milletinin selameti için görev yaparken şehit olan her kişi onun dünyaya gelmesine vesile olan ana ve babasının olduğu kadar bütün milletin de evladıdır.

Bilindiği üzere vatanımızı olası bir tehlikeden korumak, milletimizin huzur içerisinde yaşamasını sağlamak aynı zamanda dost ve kardeş bölge halkını terör örgütlerinin baskı ve zulmünden kurtarmak; barışın ve huzurun kalıcı olarak tesisini temin amacı ile başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı” bütün hızı ile devam ediyor. Emperyalist uşağı; kalbi ve kafası öldürmeye, yok etmeye planlı, düşünce yoksulu, his yoksulu, insanlık düşmanı, inançsız ve imansız caniler yok edilinceye; terör odakları kurutuluncaya kadar da bu harekât devam edecektir.

Yine canlar düşecek toprağa…

Yine analar gözyaşı dökecekler vatana kurban verdikleri evlatlarının ardından…

Yine acılarımızı yüreğimize gömüp nefretimizi, öfkemizi haykıracağız emperyalistlere ve onların uşaklarına…

Ancak, kırk yıldır bu coğrafya insanının birliğini, dirliğini, huzurunu dinamitlemek, bu topraklarda kardeş olarak, akraba olarak, dost olarak, komşu olarak, hemşeri olarak, dindaş olarak birlikte yaşayan insanları karşı karşıya getirmek isteyen şer güçlerin tuzağına düşmeyeceğiz.

Bizler; “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.’ ,diyen İslam peygamberin övgüsüne mazhar olmuş ordu milletiz.

Bizler; Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaşi Veli ile bütün dünyaya sevgiyi haykıran din ulularının sevgi suları ile yunan Anadolu topraklarında filizlenmiş bir milletiz.

Bilmeliyiz ki bu coğrafya acılı, sancılı bir coğrafyadır.

Bu coğrafyada huzur içerisinde yaşamak için biri birimize sımsıkı sarılmak zorundayız.

Birlik, kardeşlik, dostluk bizim en büyük erdemlerimiz olmalıdır.

Bizler, Çanakkale’de, Dumlupınar’da bu vatan için omuz omuza, yüreklerimizi sererek bu toprakları bizleri dün olduğu gibi bugün de bölük pörçük görmek isteyen şer güçlere karşı korumadık mı?

İnsanca yaşamak, İslamca yaşamak, bizi biri birimize kırdırmak isteyen kalbi ve kafası ile şeytana tutsak sırf şekil olarak bize benzeyenlerin oyunlarına asla ve asla gelmeyecek; onların ekmeklerine yağ sürebilecek her söz ve davranıştan şiddetle kaçınacağız.

Aklımızı, akıl aynasının karşısına koyup düşünerek, sorgulayacak, “söz konusu vatansa gerisi teferruattır”,diyecek şehitlerimizin kemiklerini sızlatmamak için biri birlerimizle daha çok kenetlenecek daha çok sarılacağız.

Afrin Zeytin Dalı Harekâtında şehit düşen ve Hakka yürüyen Tankçı Teğmen Muhammed Cihangir’e, Uzman Çavuş Ufuk Aktağ’a, Uzman Onbaşı Fırat Karaca’ya, Uzman Onbaşı Halil İbrahim Aygül’e, Uzman Çavuş Ahmet Bayram’a, Uzman Çavuş Ali Yılmaz’a, Uzman Çavuş Bekir Evren'e ve Uzman Çavuş Fevzi Gürsu’ya Yüce Allah’tan rahmet; ana baba ve yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyor, yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum.

Milletimizin başı sağ olsun.

Hadi Önal/ 5 Şubat2018 /Elazığ