Prematür (erken) seçim...

Reis yine beklenmedik bir anda patlattı bombayı...

YSK takvimine göre 3 Kasım 2019 yılında yapılması planlanan genel seçimler 24 Haziran 2018’de yani yaklaşık 1,5 sene önce yapılacak... Tabi TBMM’sinden geçer ve ilgili kanun çıkarsa...

Evet artık buna ERKEN SEÇİM bile denilemez... Hüseyin Arif Bey kardeşim “SÜPER ERKEN SEÇİM” tâbirini kullanmış.

Bendeniz PREMATURE SEÇİM dedim. Niye böyle dedim?

Erken veya süper erken; sonuçta seçimlerin vaktinden önce yapılmasını istiyor iktidar... Muhalefet ise kaygılı ve YSK başkanı ile görüşeceklermiş...

* * *

GEBELİK 37 haftadan önce sonlanırsa doğuma (veya bebeğe) prematüre (erken doğmuş) ya da tıbbî adıyla “premature infant” denilir...

Muayyen vaktinden önce doğan çocuk, ya yaşayamaz ya da vukuatlı olabilir... Yoğun bakım, ihtimam gösterilse bile âileyi ciddî surette tasalandırır...

Vaktinden önce öten horozu keserler...

Vaktinden önce namaz eda edilmez...

Muayyen (tayin ve tesbit olunmuş, karalaştırılmış, kat’i olarak bilinen, alışılagelmiş) vaktinden önce yapılan hiçbir işte hayır yoktur vesselâm...

İstisnalar kaideyi bozmaz... İstisnaî bir durum mu olacak bu seçimlerde? Onu bilemem. Bilemeyeceğim için de “hayılı olsun” demem... Lâkin elbette kalkıp “hayırsız olsun” da demem...

Neyin hakkımızda hayırlı olduğunu ancak Allah bilir... Kimi durumlarda kötü (şer) sandığımız hayırlı olur. Kimi zaman da iyi olacağını sandığımız şey, hakkımızda hiç de iyi yahut hayırlı çıkmaz...

O yüzden “Allah hakkımızda hayırlı olanı nasib etsin” demek en güzeli... Lâkin o kadar müteessir oldum ki, bu duâyı bile neden sonra akledebildim!.

* * *

“Ne düşünüyorsun?” diye soran dostlara “kahroldum” dedim... Şaşkın şaşkın baktılar yüzüme.

Şaşırmalarına şaşırmadım... Milleti o denli uyurgezer yaptılar ki öyle kolay kolay şaşıramıyorum gördüğüm acaibliklere...

Yahu baksanıza insanları nasıl uyutuyor, nasıl sersemletiyorlar...

Bir deli çıkmış DÜNYA DÜZDÜR diyor.. Türkiye’deki kankaları da “dünyanın yuvarlak (küre) olduğunu isbatlayana 50 bin lira vereceğiz” diyorlarmış...

İnternete bir sürü video koymuş herifler... Hattâ bir de Kur'ân âyeti vermişler gûya iddialarını teyid, fakat aslında Kur'ân’a iftira atmak için...

Gûya Rahman Sûresi 33. âyet iddialarını teyid ediyormuş. Bahsettikleri âyet (H. Basri Çantay meâlinden) şöyle: “Ey cin ve insan cemâat(ler)i, göklerin ve yerin bucaklarından geç(ib de ilâhî kazaadan selâmete er)miye gücünüz, yetiyorsa -ki (Allahın bahşedeceği) bir kudretle olmadıkça asla geçemezsiniz- haydi geçin (kurtulun)!”

Aslında en kısa tefsiriyle (kâfirler güruhuna) “Allah’tan kaçamazsınız“ mânâsında bir ihtar bu âyet!.. Lâkin gel de anlat saftirik cahillere...

#HARBİDEN: Biraz feraseti olan, bu hin oğlu hinlerin bütün numaralarını görür ama nerdee... Biz öyle tuhaflaştık ki, halimize ancak acı acı gülünür ya da vidanlı olanlar ağlar... CUMANIZ MÜBAREK OLSUN... 20.04.2018