Orgeneral olmuş ama...

28 Şubat döneminde Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) başkanı olan E. Org. Çetin Doğan, BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici’ye “28 Şubat sürecinin başarılı olmaması, 15 Temmuz darbe girişiminin önünü açtı..” gibi kelâmlar etmiş...

Balyoz’da beş yıl, 28 Şubat dâvasında da müebbet yemiş adam... Böyle konuşuyorsa vardır bir bildiği değil mi? Hayır dostlar herifin bir halt bildiği falan yok!..

Bunlarınki kuyruk acısı da değil... Geçen gün yazdığımız “Bin yıl süreli planlar..” başlıklı yazımızda işin arka planını vermeye çalışmıştık.

İmdi tekrar edelim: Bu “bin yıllık”ların “Allah bir” dediğinden başkasına itimad etmeyeceksin ki, onu da zaten söylemezler, onlar lâik ve seküler bir hayat nizamını bin yıl sürdürmenin áletleridir çünkü....

“Bin yıllık”lar, Çetin Doğan örneğinde de görüldüğü gibi müebbet hapse de çarptırılsalar arkası siyonizme açılan dâvalarından vazgeçmezler...

Çetin Doğan’lar orgeneral olmuş ama adam olamamışlardır. Adamlık vatanına ve milletine sımsıkı bağlı olmak, milletin hamuruyla yoğurulmuş olmaktır çünkü...

Adam olmak siyonizme uşaklık etmek olmadığı gibi orgenarllik rütbesine kadar yükselmiş bir insanın ufuk sahibi olabilmesidir çünkü...

Bunlarda biraz irfan ve iz’ân olsaydı “Bin yıl süreli planlar..” başlıklı yazımızda belirttiğimiz gerçeği idrâk ederlerdi... O gerçek, Çetin Doğan’ları bütün delilleriyle tekzip ediyor...

28 Şubat’çı “Bin yıllık”lar, eğer o bozuk dâvalarında ısrarcı olmasa idiler ne 15 Temmuz yaşanırdı ne de başka bir gaflet ve dalâlet...

Türkiye onların bozuk fikirleri yüzünden neredeyse bir asırdır bir arpa boyu yol alamıyor.. Sakın bunlara “neden bir Japonya, hattâ bir Güney Kore kadar olamadığımızı açıklayın” falan demeyiniz...

Demiyiniz çünkü buna verecekleri cevap da hazırdır: Size “yobazlar lâik ve çağdaş hamlelere direndiği için” gibi densizlikler ederler...

“Güney Kore, Japonya gibi ülkeler lâik midir, onlar neden inanç ve örflerinden vazgeçmediler, onlar niçin binlerce yıllık yazılarını devam ettirdi ve tarihleriyle irtibatlarını kesmediler?” deyiniz, yine demogoji yapacak, yine abuk sabuk konuşacaklardır...

Halk arasında bir söz vardır: “Kimse yoğurdum ekşi demez..” diye... 28 Şubat’çılar ve 15 Temmuzcu “bin yıllık”lar hiç demez...

Hálâ aramızda yüzlerce binlerce F. Gülen sempatizanı var. Sorun bunlara “yahu ihanet áşikâr, nasıl oluyor da hálâ savunuyorsunuz?” diye... Size verecekleri cevap Çetin Doğan’ları aratmayacaktır...

Meselâ diyeceklerdir ki, “tamam belki ihanet ama bozuk düzene karşı yapılmış bir ihanet..” Oysa devlet başka, sistem başkadır. Onlar daha bunun bile farkında değillerdir...

FETÖ 15 Temmuz günü devleti yıkabilecek olan bir darbeye teşebbüs etti. Milletimizin irfanı, hayli şehid de versek bu ihanet darbesini durdurdu. Lâkin o beyinsiz sempatizanlar vaziyeti hálâ çözemiyor, anlayamıyorlar..

Bunun sebebini söyleyim mi? Türkiye’deki birçok cemaat ve tarikatın alt yapısında ciddî İslâmî yanlışlıklar vardır...

Cemaat lideri yahut zirvedeki birileri, Peygamberler gibi mâsum (günahsız) ilân edilir meselâ. Kur’ân “mü’minler kardeştir, kardeşlerinizin arasını ıslah edin” der ama bunlar kardeşleriyle kavga ederler..

Çetin Doğan’ları açık günahlarına rağmen haklı çıkaranlar da bu beyinsiz takımdır... Müslüm Gündüz, Kalkancı, Fadime Şahin gibi aktörleri hatırlayınız.. Müslümanların bugünkü halini 200 sene önceki ceddimiz görse “bunlar ahmak, bunlar münafık” derlerdi...