İlim denilen álet...

Ciddîyet ve aciliyetine binaen iktibas (aktarmak) suretiyle mühim bir meseleye temas etmek istiyorum...

Üstad Eygi’nin Pazar yazısında yer alan; muhtevası büyük, ehl-i gaflete ciddî bir uyarı mahiyetindeki sözü bendenizi çok düşündürdü ve eminim sizleri de düşündürecektir...

Şöyle diyordu aksakallı (hikmet ve derin düşüne ehli) mübarek hocamız:

GAFIL MÜSLÜMANLARA: İskilipli Atıf Efendiyi asanların torunları iktidar olursa, gafletinizin faturasını çok feci ve ağır şekilde ödeyeceksiniz...”

Politika değil, “Stratejik siyaset” meseleleri mühimdir. Muhterem okurlarım Allah için şu 3 sualin cevaplarını düşünsünler:

1) (Şapka inkılâbından önce yazdığı halde, risalesi yüzünden asılan) İskilipli Atıf Efendi’yi katledenler kimlerdi?

2) Küçücük; broşür çapındaki ve kıytırık bir mesele hakkındaki risale yüzünden neden idam gibi korkunç bir ceza verilmişti?

3) İskilipli Atıf Efendiyi hukuku katlederek asan, devrin cumhurbaşkanı adayı Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil hocayı “Sizi Cumhurbaşkanlığı arabası alıp Köşk’e götürmeyecek, bir cipe bindirilerek Etlik’e götürüleceksiniz, belki de Etlik’te gömülebilirsiniz..” diyerek tehditle safdışı bırakanların torunları kimlerdir? Adayları kim yahut kimlerdir?

4) Millet ve din düşmanı zalimlerin torunları (takipçileri) iktidar olursa, gafletimizin faturası neden çok feci ve ağır olur?

5) Yoksa bunlardan bazılarının ağzından kaçırdığı gibi (muhafazallah) iktidar olurlarsa (!) hepimizi tek tek İskilipli Atıf’lar gibi asacak, veya türlü işkencelerle asmaktan da beter mi edecekler?

* * *

İmdi... Kafamızı kabir duvarına vurup uyanacağımız dem gelmeden, ágâh olunmak gereken bir diğer meseleye geçelim: “İlim denilen álet...”

Bilader sen biçim laf ettin? İlim nasıl álet olur? Şöyle olur:

İlim, ilmiyle amil olmayanların elinde; dünyevi menfaatlere, şan şöhret makam elde etmeye álet olur, hattâ katliamlara bile neden olabilecek tehlikeli bir álete bile dönüşebilir...

Bir hadîs-i şerîf’te şöyle buyurulmaktadır: «İki haslet vardır ki, bunlar münâfıkta bulunmaz. Güzel sîret ve ahlâk ile, din ilmi..» (Tirmizî, Ebû Hüreyre’den rivâyet etmiştir.)

“İçi dışına, sözü işine uymıyan bu zamanın bazı [bozuk, M. İ. türündeki sözde] din âlimlerine bakıp bu hadîsin doğruluğundan şüphe etme..

Çünkü Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) din âlimi buyurduğu kimselerden kasdı, senin zannettiğin ibadet ve muamele âlimi değildir. (......)Bunun en ednâ (düşük) derecesi, ahiretin dünyadan hayırlı olduğunu bilmektir... Bunu böyle bilip hakikaten inanan kimse, nifâk, riyâ ve benzeri fena halerden uzaklaşır..” (Hüccetü’l İslâm İmam Gazâlî (rahmetullahi aleyh), İhyâu ‘Ulumi’d Din, terc: Ahmet Serdaroğlu, Bedir Ya, c:1, s:17, 1974-İstanbul)

#HARBİDEN: Evet, 24 Haziran’da muhafazallah malûm zındıkiyyun güruhu kazanmış olurlarsa bizleri devr-i sábıkta yaptıkları gibi asmaktan da beter edeceklerdir. Bu sahte musalli, sahte millîyetçi güruhtan her kötülük beklenir!.. Ahiretin dünyadan hayırlı olduğunu bilen ve iman ehi olanlardan ayrılmayın, çalışmalarınıza DEVAM edin... 12.06.2018