Gül, elbette ayıp ediyor..

Kimi okurlar yazılardaki şerhlerden hoşlanmasalar da, bazı tâbir ya da kelimeleri açıklamışımdır.. Elbet bu yazımda da..

Elbet (elbette), te’kid yani sağlamlaştırma, kuvvet edâtıdır. Kat’i, kat’iye yakın hükümlerde kullanılır. Yerine göre“elbet” de kullanılır.. Herhâlde, şüphesiz, mutlaka, bittabi, kuşkusuz anlamları var..

“Bu şato sahibi elbette şatonun her şeyiyle uğraşmak zorundadır..” (Ahmet Kabaklı) “Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! / Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!” (Necip Fazıl Kısakürek)

* *

İran’da peydahlanan kaos gibi; Erdoğan - Gül muhalefeti de sun’î.. Ve elbette Atlantik ötesinde planlandı..

2019’un seçim sath-ı mailinde, belki en ziyade, biri iç, diğeri dış politik olan bu iki hadiseyi konuşacağız..

Sâbık cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün orda burda “homurdanışı” cumhurbaşkanımız Erdoğan kadar elbette milleti de rahatsız etti..

Sarfettiği talihsiz sözlerin karşılığını elbet alacaktı.. Sonunda aldı da.. Reis ağır konuştu.. Sabrın da sınırı var, yoksa sabır taşı niye çatlasın?

* *

Sayın Gül'ün yedi yıl cumhurbaşkanı baş danışmanlığını yapmış Ahmet Sever'in “Abdullah Gül ile 12 Yıl” kitabında tafsilatı var..

Hayrünisa hanım 19 Ağustos 2014 veda resepsiyonunda …. fazla susmayacağım; asıl intifadayı ben başlatacağım.…” demişti..

Bu sözlerden sonra“FUAT AVNİ, HAYRRÜNNİSA GÜL MÜ?” yorumları bile yapıldı.. Sayın Gül konuştukça unutulanları yeniden hatırlatıyorlar!. İhtimal yüzler kızarır.. Kızarır mı?..

* *

Bir köşe yazarı, “Gül - Erdoğan gerilimi muhalefetin beklediği yeni “dinamik” olursa, vay halimize!” diye yazmış…

Beklemedikleri dinamik mi var? Erdoğan boğazını temizlese “zatürre olmuş, istifa etsin.. diyecekler.. Attan düşmesinden bile medet umdular..

ÜST AKLIN SENARYOSU ŞUDUR:

Erdoğan ve Gül birbirlerini yesin, onlar da hareketi, dâvayı yesin!..

“Dış politikada hamaset, retorik, hesapsız konuşmalar olmaz”mış!.. “Trump konuşsun, o süper güç, Erdoğan sussun” demek değil midir bunun şerhi? Erdoğan’ın karizmasına haset midir yoksa retorik söylemi?

Geçmişi mağlubiyetler destanı bir anamuhalefet partimiz var.. CHP’ye de, Türkiye düşmanlarına da bundan alâ sofra kuramazdı sayın Gül...

* *

Yaşım az değil… Hicri olarak Ramazan’ın 25’inde 65, milâdî olarak da Mayıs’ın 17’sinde 63 yaşında olacağım ölmezsem..

Siyasete iki kez bulaştım.. Sarrafı olacak kadar insan tanıdım.. Politikadan kendimi tekaüde (emekliye) ayıralı da hayli zaman oldu… lâkin siyaset devam eder. Kimse, hayata, hadiselere bigane (kayıtsız) kalamaz çünkü..

İsmi Allah’ın kulu olan da, ismi mübarek Üç Ayların ilki olan da beşerdir, şaşabilir, hata yapabilir.. Hatasız kul olmaz. Lâkin…

Lâkin, ilm-i siyaset diye bir şey var!.. Sayın Gül’ün siyaset bilgi ve görgüsü dumur mu oldu? Basireti mi yoksa feraseti mi bağlandı?.

#harbiden: “Dost” var, (pusuda) düşman var.. “Abdullah Gül, elbette ayıp ediyor..” deyişim tam da bu yüzden... 06.01.2018