Fitneyi hortlatanlar

Fitne; bozgunculuktur, bölücülüktür. Fitne; Müslümanları biri birine düşürmektir, sıkıntıya sokmaktır. Fitne; şirktir küfürdür, Fitne; azaptır, eziyettir, beladır, musibettir. Fitne; günahtır, sapıklığa düşmektir.

Allah’ın (CC) lanet edeceğini açıkça bildirdiği bu sapıklığa düşülmemesi için indirdiği kitabı mukaddesimiz Kuran-ı Kerim’de çeşitli ayetlerle biz insanları uyarmıştır.

“Kâfirler birbirinin dostları, yardımcılarıdır. Eğer, Allah’ın(CC) emirlerini yerine getirmez, kendi aranızda dost olmazsanız, yeryüzünde, kargaşa, fitne ve büyük fesat çıkar.” (Enfal/73)

“Fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha kötüdür.” (Bakara/191)

“Fitne tamamen yok oluncaya kadar kâfirlerle savaşın!” (Bakara/193

“Bizi fitneye düşürme diyenlerin kendileri fitneye düşmüştür.” (Tevbe/49)

“Mallarınız, çocuklarınız, sizin için fitnedir (imtihandır).” (Tegabün/15)

“Biz onlardan öncekileri de, fitneden (imtihandan) geçirdik.” (Ankebut/3)

“Bir fitne olmayacak sandılar da, kör ve sağır kesildiler.” (Maide/71)

“Fitneden sakının ki, o sadece zalimlere dokunmakla kalmaz.) (Enfal/25)

“Onlara, fitnenizi (azabınızı) tadın denecektir. (Zariyat/14)

“Fitneye düşeni yakında sen de, onlar da görecek.” (Kalem/5)

“Siz ve taptıklarınız, Cehenneme girecek olanlardan başkasını fitneye düşüremez (Saffat/ 161)

“Onların, “vallahi, biz müşrik değildik” sözlerinden başka fitneleri olmayacaktır.” (Enam/23)

“Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman “biz ancak ıslah edicileriz” derler.(Bakara/11)

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed de Müslümanlar arasında bozgunculuğa, bölücülüğe, ayrışmaya, ötekileştirmeye, şirke, eziyete sebep olacak bu belaya, bu musibete dikkat çekmiş hadisleri ile fitneye düşülmemesi için bizlere tembihte bulunmuştur.

“Fitne uykudadır. Fitneyi uyandırana Allah lanet etsin!”(İ.Rafii)

“Din, dünya menfaatine alet edilince, fitneler zuhur eder.”(A.Rezzak)

“Fuhuş yayılınca fitne çoğalır.”(Deylemi)

“Fitneler artmadıkça, kıyamet kopmaz.”(Buhari)

“Ahir zamanda, âlim geçinenler fitne unsuru olur, camiler ve hafızlar çoğalır, ama içlerinde gerçek âlim hiç bulunmaz.”(Ebu Nuaym)

“Fitne (bid’at, sapıklık, küfür) yayıldığı zaman, hakikati, doğruyu bilen, imkânı nispetinde başkalarına bildirsin, bir engel yok iken bildirmezse, Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun!” (Deylemi)

“Ahir zamanda, âlim ve ilim azalır, cahillik artar. Cahil ve sapık din adamları, yanlış fetva vererek fitne çıkarır, doğru yoldan saptırırlar.”(Buhari)

“Fitneden sakının! Söz ile çıkarılan fitne, kılıç ile çıkarılan fitne gibidir.” (İbni Mace)

Gerek kitabı mukaddesimiz Kuranı Kerim’de gerekse peygamberimiz Hazreti Muhammed’in(sallallahü aleyhi ve selem) hadislerinde açıkça görüldüğü üzere insanların akıllarını çelen, kalplerini, hak ve hakikatlere kapatan; insanları biri birlerine düşürerek kargaşa çıkartan fitneden uzak kalınması ve fitneye hayır denilmesi emredilmiştir.

Bir durum, yapılan eylem, icraat, söylenen söz eğer Müslüman bir ülkenin insanlarını geriyorsa; insanlar arasında bozgunculuğa, bölücülüğe, ayrıştırmaya, ötekileştirmeye; biri birlerine düşürmeye, akrabaları biri birlerine düşman etmeye, arkadaşlıkları, dostlukları ortadan kaldırmaya yönelikse o, fitnedir.

Fitne, bir toplumu sarıp sarmalarsa o toplumda huzur kaybolur, dedikodu, kışkırtma, kargaşa, kavga giderek artar; bereket ortadan kalkar, yoklukların, yolsuzlukların, haksızlık, adaletsizlik ve arsızlıkların önü alınmaz. Yalan, riya, yağcılık ve yalakalık tavan yapar. Kanla beslenen yarasalara, fasıklara, başkalarının mutsuzluklarından zevk alanlara da gün doğar.

Bütün bunlardan dolayı İslam’ın güzel ahlakı ile bezeli Müslüman; sevgisizliğin kavurduğu, seviyesizliğin çirkinleştirdiği dünyamızda güzelin ve güzelliklerin peşinden koşmalı; zamanını; iyilikleri, güzellikleri telkin etmek için harcamalı; kinden, öfkeden özellikle de fitneden uzak durmalıdır.

Müslüman; ötekileştirici değil birleştirici; ayrıştırıcı değil bütünleştirici; bozguncu değil sulh telkin edici, nefret ettirici değil sevgi aşılayıcı, incitici değil onarıcı, itici değil tebliğ edici olmak zorunda ve mecburiyetindedir.

Müslüman, mal, mülk, para; makam, mevki ve şöhretin verdiği hırs anaforuna kapılarak fitneyi hortlatanların rehberlerinin şeytan olduğunu bilmeli ve ona göre hareket etmelidir.