“Engelsiz” Türkiye’nin Engel Tanımayan İnsanları-2-
Geçen hafta “Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliğinin
Artırılması için Teknik Yardım Projesi”nden bahsetmiş ve
engellerini aşarak çeşitli başarılara imza atmış insanlarımızdan
birkaçının da hayatlarına yer vermiştim.
Bu hafta da, engel tanımayan kıymetli insanlardan bazılarının can
kulağıyla dinlediğim yaşamlarını sizlere sunmak
istiyorum.
Hamit Demir, milli yüzücü…
Bedensel Engelliler Yüzme Milli Takım sporcusu. 24 yaşında. Gazi
Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 2015 mezunu. Şimdi ise
aynı üniversitede Yasama Bilimleri ve Siyasal Temsil alanında
yüksek lisans eğitimine devam ediyor. Dünyaya doğuştan her iki
ayağı ve her iki kolu olmadan geldi.
Protez firmasının yönlendirmesiyle 2009’da yüzme sporuyla tanıştı
ve hayatının en güzel başlangıcını yaptı. Yaşamak ve hayatını idame
ettirebilmek için iki kol ve bacaktan çok daha fazlasına sahip
olduğunu anladı; kocaman bir yürek ve güçlü bir irade... Bundan
böyle kendini hiç eksik görmedi. “Aksine bende fazla olan bir şey
vardı, o da yaşama sevinci” diyor.
Demir, hayatta aktif rol almasını iyi bir aileye sahip olmasına ve
iyi bir çevrede yetişmesine bağlıyor. İşte 2010 yılından bugüne
gelinceye dek yüzme sporunda bütün branşlarda Türkiye Şampiyonu ve
rekortmeni olan Demir’in başarılarından bazıları:
2014 yazında Hollanda’da (Eindhoven) düzenlenen Avrupa Yüzme
Şampiyonasına katılarak final yüzerek 7. oldu.
2014’de Brezilya’da (Sao Paulo) Uluslararası Yüzme Şampiyonası’nda
katıldığı 3 farklı yarışta bir 1.’lik, bir 2.’lik, bir 3.’lük elde
ederek Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etti.
2014’de Boğaz geçme yarışmasında, kariyerinde ilk kez 1 saat 58
dakikalık zaman dilimiyle boğazı geçme başarısını elde etti.
Ocak 2016’da Hırvatistan’da (Split) düzenlenen yüzme şampiyonasında
2.’lik elde ederek kariyerine bir başarı daha ekledi.
Mayıs 2016’da Portekiz’de (Funchal) düzenlenen Avrupa Yüzme
Şampiyonasına katıldı.
Şimdi ise, 2017 yılında Meksika’da (Mexico City) düzenlenecek Dünya
Yüzme Şampiyonası’na hazırlanıyor ve bu yazdıklarım başarılarının
sadece bir kısmı. Yolu açık olsun…
Ahmet Ortaarmutçu, spastik engelli bir oyuncu…
Kısaca Ahmet Orç diyor kendisine, biz de öyle diyelim. 26 yaşında.
Akdeniz Üniversitesi-İşletme bölümü mezunu. İki günlük bebekken
havale geçirdi. 6-7 aylıkken serebral palsi, spastik engelli tanısı
aldı. Ailesinin her zaman yanında olduğunu, kendisini eve kapatıp
ölümünü beklemediğini söylerken birçok engelli anne babanın
maalesef ki aksi davrandığını vurguluyor.
Orç, “Hayatınızın gerçek dönüm noktası sağlığınızdır” diyor ve
ekliyor “Yoruldum diye şikâyetçi olmayın, tekerlekli sandalyeye ve
yatağa bağımlı olup bunalanlar, daralanlar, ruhu yorulanlar var!
Hayatta, ‘seni çok seviyorum’, ‘iyi ki varsın’ ‘çok değerlisin’ ve
benzeri şeyler diyenlere bakın! Hayatın içinde, o an, yüreğiyle
kimler var yanınızda? İşte o yürekleri asla bırakmayın.”
Orç, dizilerde engellilerle ilgili konulara fazla yer
verilmeyişinden yada engellilerin yaşadıklarını engelsiz insanların
yavan bir şekilde anlatmaya çalışmalarından şikayetçi. “Toplumun
daha iyi bilinçlenmesi için dizilerde engelliler de rol almalı”
diyen Orç’a hak vermemek mümkün değil.
“Öyle Bir İste Ki!”
2015’de “Öyle Bir İste Ki!” adıyla kendi yaşamını senaryolaştırdı
ve böylece ilk kısa filmi çekilen Orç, hayalini gerçekleştirmiş
oldu. Başrol oynadı, ailesi ve yakın arkadaşları da filminde rol
aldı. Bu ilk kısa film, Orç’un yaşamını anlatan belgesel tadında
bir film oldu.
Bugünlerde ise Orç, heyecanlı ve yoğun bir şekilde çalışıyor.
“Burun” adlı ikinci kısa filminin galasına hazırlık yapıyor. Başrol
oynadığı ikinci filminde kendisine Yeditepe Üniversitesi, Antalya
Muratpaşa Belediyesi, Altın Fide Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı
Sami Altıntaş büyük destek verdiler. 13 Aralık Salı akşamı Yeditepe
Üniversitesi’nde filmin galası yapılacak. Orç’un hedefi ise, uzun
metrajlı bir filmde oynamak.
Sahip olduklarıyla kendi sınırlarını aşıp inanılması güç başarılara
imza atan insanlarımızın yaşamlarına yer vermeye devam
edeceğiz.
Sağlıkla kalın. Bize yazın, sizin için araştırıp yazalım.