Câmi önünde şampanya...

Beklemedikleri... Hattâ hayâl bile edemedikleri bir netice aldılar...

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini %45,1’e karşı %54 oy yüzdesi ile kazanınca (Gezi yıldönümünde) iç savaş çıkartma hevesleri kursaklarında kaldı...

Fakat huylu huyundan vazgeçmezmiş... Ekrem İmamoğlu yandaşları Maltepe Merkez Camiine 5 metre mesafedeki meydanda şampanya patlatarak çılgın bir kutlama yaptılar...

Maksadın kutlama ötesi olduğu áşikâr...

Bunlar halkı kin ve düşmanlığa tahrik ediyorlar. Bunların yaptıkları ahlâksızlık kanunen de ciddî bir suç... Lâkin bakalım yürekli bir Cumhuriyet Savcısı çıkıp bu işi kamu adına bir dâva konusu yapabilecek mi?

* * *

CHP bir dinsizler kulübüdür. Yıllarca yazdık bunu... Düşman ile aynı safta yer almak münafıklıktır diye ilâve ettik...

Seçim sonuçlarının böyle neticelenmesine vesile olan din kardeşlerimiz (!) için son olarak da, “Din düşmanları ile aynı cephedeysen dininden çıkmana da ramak kalmış demektir..” diye yazdım...

Bu seçim sonuçları hakkında daha yüzlerce yorum yapılacak, işin sebepleri, sonuçlardan yola çıkılarak tahlil edilecektir. Lâkin bütün bunların sorumlusu olarak kimse kendine ayna tutmaya yanaşmayacak..

Oysa bir ülkede çoğunluk kimlerse hadiselerin sorumlusu da onlardır...

Müslümanlar rehavet içindeydiler, Allah merhamet edip bu basit işle silkeledi. Malûm Allah dileseydi daha kötü bir uyarıcı da yaratabilirdi..

Meselâ beklenmekte olan büyük İstanbul depremi gibi...

* * *

Siyaset ile politika hep karıştırılır... Siyaset yönetmek, politika ise bunun nasıl yapılacağıdır... Sadece siyasetin değil her işin bir politikası vardır.

Politika kelime anlamı olarak “çok hile, çok taktik” demektir.

Taktikler çok ve sahibine göre etik de olmayabilir.. Lâkin strateji tektir ve iyi bir strateji zaferin olmazsa olmazıdır!..

Müslümanlarda politika şöyle veya böyle var ama strateji bilgileri yok denecek kadar zayıf...

Karşı cenah ise siyaset satrancını iyi biliyor. Daha önemlisi azimleri bizim rehavet ehli Müslümanlardan bin kat fazla..

Baksanıza yüzbinlerce Müslüman tatil beldelerinden dönmemiş... Oysa karşı cenahtan neredeyse dönüp oyunu kullanmayan yok!..

Merhum anneannem çok söylerdi: “Evlâdım Allah Rabbül müslimîn değil, Rabbül âlemîndir” diye...

Allah çalışana verir başka bir deyişle... Onlar çalıştı, azmettiler ve kazandılar. Son kazanmaları olsun inşá’allah. Lâkin bizim de aklımızı başımıza alma zamanımız geldi de geçiyor..

Yoksa öyle “Allah’ım şampanya patlacaklara değil, selâ okuyacaklara zafer nasib et” duâsıyla bitmez bu iş. Duânın kabul şartlarından birisi ihlás öteki ise üzerine düşeni yapmış olmaktır malûm...

“Duânız olmasa ne işe yarardınız” buyurmuş Allah. Duâ edin hem de her daim. Lâkin duânız kabul olsun istiyorsanız, bir daha böyle rezil olup 800 bin fark yemek istemiyorsanız önce ihlás sahibi Müslümanlar olun, sonra da vazifenizi en güzel şekilde yapmış olun...

* * *

Bundan sonrası tufan mıdır? Ak Parti dükkânı kapanır mı bilemem... Bildiğim gidişatımızda düzelme olmazsa bırak Ak Partiyi Türkiye kapanır!..

Mehmed Akif ne güzel demiş: Tarih tekerrürdür diyorlar / Hiç ibret alınsa tekerrür mü ederdi?