Belediye Başkanlarına da yemin...

Duyunca irkildim... Zira milletvekilerimizin ve cumhurbaşkanımızın ettiği türden bir yemin edilecekse hiç etmesinler... Zira o resmî ideoloji yemini ile sadece bozuk düzene sadık kalma andı içilmiş olunuyor..

31 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimler yaklaşırken şehirlerin emanet edildiği belediye başkanları ile meclis üyelerinin "Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve milletvekilleri" gibi yemin ederek göreve başlaması teklif edilmiş.

Haberde “Yeminin caydırıcı olacağı yorumları yapılıyor. Dünyada birçok ülkede de yerel yöneticiler, yemin etmeden göreve başlayamıyor..” denilmekte...

Bize kalısa o yemin sadece milletin değerlerine sahip çıkmak işinde caydırıcı olur. Zira başından sonuna tam bir saçmalık metnidir.

* * *

Halihazırda edilmekte olan o yemini biliyorsunuz; “Devletin varlığı ve bağımsızlığını...” diye başlıyor, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâblarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma..” falan diye devam ediyor....

Bu şekilde yapılan bir yemin insanı küfre sokar. Bu nedenle Ak Parti milletvekillerince bir önerge verilerek aşağıda tarafımdan hazırlanmış veya daha güzeli hazırlanacak bir yeni yemin metninin kabulu istenmelidir.

«Ebed müddet devletimizin varlık ve bekası için, aziz ve şüheda toprağı cennet vatanımızda birlik ve dirlik içinde yaşanılması, bu cennet vatanın kıyamete kadar müdafası için, adaletin teminatı hukukun üstünlüğü için, necip milletimizin selâmet ve saadeti için, yegan yegan her insanımızın yurdumuzun bütün nimetlerden yararlanması için bana verilen makam ve imkânlar dairesinde hizmet edeceğime, milletim için bütün gücümle çalışacağıma, asla hıyanet etmeyeceğime vallahhi...»

Yani muhterem okurlarım bendeniz, belediye başkanlarımızın yemin etmelerine ilkesel olarak evet diyor, ve fakat bir şerh koyuyorum. Asla bozuk düzen yemini edilmesin... Asla ve kat’a..

* * *

Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı yemini de böylesi bir metinle değiştirilsin. Çok mu zor? Hayır, kolay, zor olan içimizdeki “vehn”i söküp atmak...

Bakınız, Allah'ın Resulü efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), bir hadîs-i şerîf’erinde şöyle buyurur: “Aç insanların yemek kabının başına üşüştükleri gibi gün gelir milletler de sizin başınıza üşüşürler..” Bir sahabi sorar; “Sayıca azlığımızdan mı bu hale düşeceğiz?”

Cevap: “Hayır. O gün çoksunuz. Ancak sel süprüntüsü gibi olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbindeki sizden korkma hissini kaldıracak buna karşıklık sizin kalbinize bir VEHN bırakacaktır.” Bir sahabi yine sorar: “Vehn nedir, ey Allah'ın Resûlü?” Efendimiz buyurdular; “Dünyayı sevmek, ölümden korkmak!..”

* * *

Le Figaro'nun (90’lı yıllarda yazdığı) “Uyuyan Arslan”ı halâ uyanmak, ve mazlumların hamisi olmaktan uzaktır.

Le Figaro, İslâm ülkelerinin kendi aralarında kuracakları sıkı ve sağlıklı bir teşkilâtlanma ile yedi büyükler; ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve Kanada'dan daha güçlü hale gelebileceğini, (Dünyadaki tabii zenginliğin %55'i, petrol rezervlerinin %80'i ile bu ülkelerin büyük bir güç oluşturabilecekleri) tezine yer vermişti bir zamanlar...

Ah, ah nerde o günler? Nerde o izzetli günler... Görebilecek miyiz? Rabbim müyesser eylesin... Amin.