Bedeviyye, Seyyid Ahmed el-Bedevî tarafından kurulan ve daha çok Mısır’da yaygın olan bir tarikattır. Mısır’da Ahmediyye olarak da anılan tarikat, her ne kadar Mısır’a özel bir tarikat olarak görünmüşse de bu bölgeden dışarı çıkmayı da başarabilmiştir.

Bedeviyye, Seyyid Ahmed el-Bedevî tarafından kurulan ve daha çok Mısır'da yaygın olan bir tarikattır. Mısır'da Ahmediyye olarak da anılan tarikat, her ne kadar Mısır'a özel bir tarikat olarak görünmüşse de bu bölgeden dışarı çıkmayı da başarabilmiştir.

Arap Yarımadası, özellikle Halep olmak üzere Suriye, Balkanlar ve bilhassa İstanbul olmak üzere Türkiye'ye yayılmış olan Bedeviyye sadece kendi kolları üzerinde değil, diğer tarikatlar üzerinde de etkili bir tarikat olmuştur. Dört büyük tasavvuf şeyhinden biri olarak anılan Ahmed el-Bedevî'nin kurucusu olduğu Bedeviyye Tarikatı, Mısır için çok önemli bir konumdadır.

Özellikle Ahmed el-Bedevî'nin hayatının büyük bir bölümünü geçirdiği Tanta şehrinde çok yaygın olan tarikat, Mısır'daki tasavvuf hayatının yönlendiricilerinden biri, aynı zamanda ayrılmaz bir parçasıdır. Bedeviyye Tarikatının bir tarikat olarak vücud bulması Şeyh Ahmed el-Bedevî'nin vefatından sonra gerçeklemiştir. Şeyh Ahmed el-Bedevî'nin halifesi Abdülal tarafından tarikata ve esaslarına şekil verildikten sonra kısa bir sürede tüm Mısır'a yayılmıştır.

Özellikle Nil sınırındaki köylülerin bağlı olduğu tarikat fakr(insanın kendini Allah'a muhtaç bilmesi), sabır, vecd (salike sirayet eden ve onu kendinden geçiren manevi çarpıntı) ve tefekkür esasları üzerine bina edilmiştir. Tarikatın, müntesiplerine, tarikat içi kardeşlik anlamına gelen musahiplik[1] ilişkisini zorunlu koşması, toplumsal anlamda bir birliktelik oluşturmuştur.

17'nci yüzyılda Halebiyye kolunun Piri Ahmed el-Halebî'nin 'Bedevîye müntesipleri büyük günah irtikap etmemeye, küçüğüne meyletmemeye, salavat ve zikre devam etmeye ve bundan başka şeyler üzerine şeyhlerinin eli vasıtasıyla biatlaşırlar.' sözüyle özetlediği gibi tarikat üyeleri, zikre önem veren ve günahlardan kaçınmaya çalışan bir yol izlemişlerdir. Tarikat içinde her gün yapılan hizb-i sağir denilen duanın ve her gün okunan yüzer Fatiha ve İhlas sürelerinin Bedeviyye müntesiplerini küçük veya büyük günahlardan koruyacağı düşünülmüştür.

İlmî yönünden çok sohbet ve nazarî yönü daha güçlü olan Bedeviyye Tarikatı bu özelliğinden dolayı şehirlerden daha çok kırsal kesimde rağbet görmüştür. 1680'li yıllarda Mısır'a gelen ve o zamanlarda Mısır'da bulunan 1060 tekke ve zaviyenin 230 kadarının Bedevî zaviyesi olduğunun ifade eden büyük seyyah Evliya Çelebi'nin sözleri Bedeviyye Tarikatının Mısır'da ne kadar yaygın olduğunun bir göstergesidir. Bedeviyye'nin Mısır üzerindeki geniş etkisi günümüzde de hala sürmektedir.

Tanta'da gerçekleştirilen Mevlit merasimleri gibi merasimlerin Mısır'ın değişik bölgelerinden gelen katılımcılara ev sahipliği yapmasının yanı sıra, Bedeviyye'nin bir koluna bağlı Ezher Şeyhi Ahmed el-Tayyip gibi Mısır'da önemli pozisyonlara sahip şahsiyetleri bünyesinde barındırması bu etkinin bir göstergesidir. Altta İstanbul Belediyesi Şehir Müzesi'nde bulunan Bedeviyye tacı.

[1] Musahib kelimesi 'sohbet ehli kimse, arkadaş, dost' anlamına gelir. Kelime Arapça "sahiba" (dostluk) kökünden gelir