Kitle imha terörü: Tütün (sigara)

Bugün Ortadoğu'ya baktığımızda kaybettiğimiz canların haricinde inanılmaz büyük ölçekte silah ticareti dönmekte ve bunun arkasından ise öldürülen insanlar üzerinden ise organ ticareti ayyuka çıkmış vaziyettedir.

Peki bunca ölüm neden?

Sadece ayrıştırılmış fikirde insanların birbirlerine öfke ile saldırmasından mı ibaret yoksa perde arkasında dönen başka olaylar mı var ?

Bunu anlamak için "İngiliz Derin Devleti, Gizli Teşkilat" kitabını okumanızı önemle tavsiye ediyorum.

Silah ve organ ticaretinin haricinde insanların ölümüne yol açan başka ticari sektörler de oluşturulmuştur. Bir ülke işgal edilmeye başladığında, örneğin ABD'nin Afganistan'ı veya Irak'ı işgali gibi bir işgal başladığında orada anında küresel çapta bir endüstriyel pazar oluşturulur.

İşgal orduları ilk harekete başladığında en başta silah endüstrisi oluşturulur, insanlar bu savaş sebebiyle mağduriyet yaşadığında hayatta kalanlar üzerinden gıda endüstrisi oluşur, gıda endüstrisi ise çift taraflıdır.

Birinci tarafta ihtiyaç sahipleri vardır ki bunlar hayatta kalabilmek ve ailesinin emniyetini sağlamak bir lokma gıda bulabilmek için hiç bir şeye hayır demeyecek robotlar haline gelirler ve ellerin de para, mal, mülk, kişisel bilgi veya bireysel güç ne varsa sizin için harcarlar.

İkincisi bu mağduriyet yaşayan insanları ajitasyon aracı olarak medya kanalları ile dünyanın diğer toplumlarına gösterirler ve yardım sektörü oluşturularak dünyanın başka yerinde hali vakti yerinde olan insanların duygularını sömürmek kaidesiyle cepleri de sömürülür ve trilyonlarca dolar yardım toplanır.

Daha sonra mağdur olanlar üzerinden ilaç endüstrisi sağlanır ve onlara ait ilaç firmaları ile işgal topraklarında ki kimselere dünya toplumlarından toplanan yardım paraları ile ilaçlar gönderilir, al takke ve külah misali...

Küresel düzen hem ölenlerden, hem kalanlardan faydalanır ki, ölenler üzerinden ise organ ticareti endüstri haline gelir ve uygun donörler ile dünya üzerinde ki organ ihtiyacı olan cüzdanı dolu olanlara organların satışı yapılır.

Aynı zamanda birde kan ticareti vardır ki küresel elitlerin savaş bölgelerinde ölen çocuk ve bebeklerden elde edilen kanlar ile kanlarını değiştirirler. Örneğin yakın zamanda ölen David Rockefeller gibi...

Birde madalyonun diğer kısmı olan uyuşturucu ticareti vardır ki uyuşturucu ticaretini yönetenler eski dönemlerde olduğu gibi yerel güçler değil, artık küresel güç haline gelmişler ve hatta devletleri kontrol eden bir yapı halini almışlardır.

Silah endüstrisi ve uyuşturucu endüstrisi haricinde virüsler sebebiyle HAARP veya Chemtrail ile üretilen kimyasal virüsler sebebiyle, kuş gribi, domuz gribi, deli dana gribi, Zika virüsü, Ebola virüsü gibi pek çok kimyasal hastalık da küresel elitlerin dünya nüfusunu azaltma projesine hizmet eder ki her yıl milyarlarca insan bu hastalıklardan hayatını kaybetmektedir ve bu kayıplar savaşlarda veya terör saldırılarında ölenlerden çok çok daha fazladır.

Bu ölümlerin haricinde ise perde arkasında binlerce insanın ölümüne yol açan tütün terörü vardır ki milyarlarca insanın ölümüne yol açtığı halde kamuoyunda nedense hiç bir tepki bulmaz...

  1. ve 17. yüzyıllardan itibaren İngiliz Derin Devletinin tekelinde dünya üzerinde tütünü insanlara sevdirme, alıştırma çalışması yoğun şekilde sürdürülmüş ve hem açık sömürü hem gizli sömürü ülkelerine tütün tüketimi pompalanmış hem de tütün üretimi için merkezler kurulmuş, tarlalar, araziler satın alınarak sektörel pazarlar oluşturulmuştur. Bu pazarlar da insanları zehirlerken istihdam sağlanıyor propagandası ile hem insanlar köleler gibi çalıştırılır hem de kendi zehirleri kendilerine ürettirilir.
  2. Yüzyıl’dan itibaren dünya nüfusunun fazla olduğu ve kontrol edilemez bir hale geleceği ön görüsünden hareketle tütün sektörüne bilinçli olarak ağırlık verilmiş ve Rothschild ailesi başta olmak üzere İngiliz Derin Devleti tütün sektörünün başını çekmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu'da dahil olmak üzere Ortadoğu'da ki tütün propagandası ve tütünün gıda gibi tüketilen bir madde olarak tüketilmesini sağlayan ilk defa İngilizler olmuştur...

  1. Yüzyıl’a gelindiğinde ise ABD başta olmak üzere sömürgeci devletler tütün yetiştirilmesi ve dünyaya pazarlanması için birbiriyle yarışmıştır.Sigara her yıl 6 milyon, her gün 20 bin, her saat 830 yeni can almaktadır. Verilere göre 2014 yılında 5,6 Trilyon sigara tüketilmiş, sigara tüketicileri ise küresel elitlere sigara içebilmek için 750 milyar dolar para harcamıştır. Küresel sömürü düzeninde sigara başlı başına kitle imha silahı olarak değerlendirilebilecek önemli bir etkendir.

Sigara endüstrisi savaşlarda silahlar ile ölen insanlardan kat be kat fazladır ki 2015 yılında terör saldırılarında 45 bin kişi hayatını kaybederken sigara ile bağlantılı hastalıklarda 6 milyon kişi acılar içerisinde hayatını kaybetmiştir ve bu rakam her geçen gün artarak devam etmektedir.

Tütün maddelerine bağlı ölümler 500 yıldır planlı bir şekilde dünya nüfusunu azaltmak isteyen küresel elitlere hizmet etmekte ki önemli bir faktördür. Küresel elitler önce sizi zehirler, sonra o zehirin pan zehirini üretirler. Tıpkı Zika virüsü çıkmadan önce Rockefeller ailesinin Zika virüsü aşısını yıllar önce üretmesi gibi...

Gelecek nesiller için terör ile, yasa dışı uyuşturucu madde ile nasıl mücadele ediliyor ise en başından son safhasına kadar küresel elitlere ve yeni dünya düzenine hizmet eden tütün terörünün durdurulması için devletsel düzeyde rehabilite çalışmaları yapılmalı ve toplumsal bir mücadele başlatılmalıdır.

Saygılarımızla