Önceki yazımda Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun “fuhuş evleri” sözüne gösterilen tepkiler üzerinde durmuş ve gelecek yazımda “fuhuştan” bahsedeceğimi söylemiştim.

Önceki yazımda Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun 'fuhuş evleri' sözüne gösterilen tepkiler üzerinde durmuş ve gelecek yazımda 'fuhuştan' bahsedeceğimi söylemiştim.

Bu arada Cumhuriyet Gazetesinden Mine Söğüt 'Fuhuş bir nedir?' başlıklı yazısı dikkatimi çekti.

Yazıyı okudum ve anlatmak istediğim birçok şeyi o kadar net anlatmış ki, Ebubekir Sofuoğlu'na gösterilen tepkinin arkasında yatan zihniyeti açıklamama çok yardımcı oldu.

Mine Söğüt yazısında;

'Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünde fuhuş şöyle tanımlanır: 'İçinde bulunulan toplumun kurallarına uymayan bir biçimde bir veya birkaç kişiyle para karşılığında cinsel ilişkide bulunma'.Y

Ama Arapça bir sözlüğe baktığınızda, kelimenin kökeni olan 'fuhş'un 'iş ve sözde taşkınlık, edep ve terbiyeye uymaz davranış, ayıp, zina' anlamları taşıdığını görürsünüz.

Çağdaş laik bir cumhuriyetle, şeriatla yönetilen bir İslam devleti arasındaki fark da tam olarak, fuhuş kelimesinin TDK sözlüğündeki tanımıyla Arapça sözlükteki tanımı arasındaki fark kadardır.

Biri tanımı yasalara, kurallara göre yapar, diğeri toplumsal ahlaka, inanca göre.

Şu anda, yüzyıllık bir çağdaşlık çatışmasından neredeyse yenik çıkmak üzere olan bu ülkede laikliğin ne anlama geldiğini hatırlamak için bir profesörün 'Üniversiteler fuhuş yuvasıdır' demesine, diyebilmesine sinirlenmek yerine...

Asıl soruna odaklanmak;

'Sizin fuhuş dediğiniz şey bizim özgürlük dediğimizdir' diyebilmek gerekir.

Keşke şu anda üniversitelerdeki gençler gerçekten yobazları sinirlendirebilecek kadar çağdaş bir dünyada yaşıyor olsalardı.

Gençliklerine, heveslerine, isteklerine, ideallerine uygun bir özgürlük alanına sahip olabilselerdi.

Tuvaletlerden yurtlara kadar mekanları kadın erkek demeden hep birlikte kullanabiliyor olsalardı.

Kurdukları kulüplerde her şeyi ama her şeyi özgürce tartışabilselerdi.

Üniversite bünyesinde eskiden olduğu gibi festivaller düzenleyip, içkiler içip dans edebilselerdi.

Diledikleri gibi sevip, sevişebilselerdi.

Oysa...

Şu anda sadece üniversiteler değil, devletin anaokulları bile yobazlığın pençesinde.

Orada çocuklara okuma yazma öğretmeden önce cennet ve cehennemin ne olduğu öğretiliyor.

Birçok okulda kızlarla erkekler ayrı ayrı oturtuluyor.

'Çağdaş' bir ülkeyi ve hayatı topyekûn fuhuş yuvası olarak gören bu iktidar ahlakının hakim olduğu bu düzende...

Yobaz bir profesörün aklından geçeni söylerken takındığı fütursuzluğa cesaret veren, iktidarın dili ve niyetidir.

O profesöre ve onun nezdinde tüm iktidara;

'Sizin, fuhuş diye tanımladığınız şey özgürlüktür. Size ne! Gençler evde, sokakta kampusta diledikleri gibi yaşar, düşünür ve sevişir, diyebilmek gerekir' diyerek söylenmesi gerekeni kitabın tam ortasından söylüyor.

Mine Söğüt ile zıt dünyaların insanı olmakla ve yukarıdaki değerlendirmelerine katılmamakla birlikte içinde bulunduğu zihni durumu açık ve net münafıklık yapmadan ortaya koyduğu için içimden teşekkür etmek geliyor.

Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'na tepki gösterilmesinin asıl nedeni budur. Ya değilse hocanın dediklerinde tepki gösterilecek bir durum yok!

İkiyüzlülüğü bırakalım kendimizi nerede konumlandırıyorsak konumlandırdığımız yerin zihniyetinin gereklerine uygun söz ve davranışta bulunalım.

Kadın kendi zihniyetini net olarak ortaya koymuş, benim de zihniyetimi ortaya koymam kimseyi rahatsız etmemelidir.

Benim zihniyetimin referansı İslam'dır. İslam fuhşiyatı nasıl tanımladıysa benim tanımlamamda odur.

İslam'a göre fuhşiyat; çok çirkin, aşağılık, helal olmayan Allah(cc) ve Resulü(sav)'nün yasakladığı haram olan işlerdir.

Yani, içki, kumar, zina, faiz, iftira, kul hakkı yeme vs. bunların hepsi kötü ve pis işler olup bunların tamamı insanların zararınadır.

Tek başına 'Fuhuş' zina anlamında kullanılmaktadır. Bu ister para isterse başka sebeplerle olsun fuhuş yani zina, büyük günahtır.

Günaha inanmayan biri için bile özellikle kadınların fuhuş sektöründe para karşılığında cinsi münasebete tabi tutulması kadın hakları ihlalinin en önemli göstergesidir.

Allah(cc) izin verirse gelecek yazımda 'Fuhuş tartışması zihniyet çatışmasıdır' başlığı altında açıklamalarıma devam edeceğim.