Kilo verelim canımızı değil

Kilo verelim canımızı değil

Son zamanlarda zayıflamak için ölüm diyeti uygulayan popüler isimler, genç kızlar ve toplumun farklı kesimlerinden üzücü haberler alıyoruz. Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Beslenme ve Diyet Bölümü Ünitesinden Uzman Diyetisyen Banu Süzen ile kısa sürede kilo verdirmeyi vadeden diyet programları, beslenme takviyelerinin ve aç kalmanın sağlık üzerine risklerini konuştuk.
Her gün sosyal medya gibi mecralarda verilen öneriler bireylerin yaşam şekillerine, sağlık durumlarına ve bireysel özelliklerine göre düzenlenmediğinden çoğu zaman yetersiz ve dengesiz beslenmeyi teşvik ediyor. Zayıflama ürünleri, hızlı zayıflatan bilimsel temeli olmayan diyetler, bilinçsiz uygulanan ağır egzersiz programları, beslenme bilgisi olmayan kişilerin beslenme koçluğu ve medya aracılığıyla yaptıkları açıklamaların en iyi yöntem olarak popülerite kazanması, zayıflama ilaçları ve benzeri ürünlerin özendirilmesi maalesef kilolu bireylerde ve genç kızlarımızda mucize algısına neden olabiliyor. Kilo problemi yaşayan bireylerin çoğu hızlı kilo vermenin sağlıksız olabileceğini düşünmüyor yada bu riske değeceğini düşünüyor. Genç kızlarımız sıfır bedene özendiriliyor.

Risk Büyük

Uzman diyetisyen Süzen, kısa sürede hızlı ağırlık kaybının hedeflendiği diyetler ve bilimsel dayanakları olmayan popüler diyetlerin, metabolik dengeyi bozabildiğine dikkat çekerek, “Çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir, kesinlikle riskler mevcut ve acı örneklerini sıklıkla görmekteyiz” diyor.
Popüler diyetlerin en önemli yan etkileri, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk, bulantı, ishal, kabızlık, kalp ritminde bozulma, tansiyon düşüklüğü, saç dökülmesi, bazal metabolizma hızında azalma şeklinde kısa sürede ortaya çıkıyor. Uzun dönemde ise kalp damar hastalıkları, insülin direnci, diyabet, metabolik sendrom ve yeme bozuklukları gibi ciddi metabolik sorunlar ortaya çıkabiliyor.
Uzman diyetisyen Süzen, besinlerin bireyin alması gereken günlük besin öğesi ve miktarları doğrultusunda tüketilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Hipokrat’ın dediği gibi besinler ilacımızdır, zayıflamak adına tercih edilen bitkisel kürler, tek tip gıda tercihleri, açlık bireylerin sağlığını tehdit eden unsurlardır. Unutulmamalıdır ki tek bir besinin ya da besin öğesinin mucize oluşturma gücü yoktur. Düzenli beslenme, uygun besin ve besin öğelerinin bireylere göre planlanması, kilo problemleri başta olmak üzere pek çok sağlık sorunlarının oluşmasında ya da oluştuktan sonra kontrolünde yardımcı olur” önerilerinde bulunuyor.
Her bireyin besin öğesi ve enerji gereksinmesinin birbirinden farklı olduğu göz önünde bulundurulduğunda sağlıklı beslenme ve zayıflama programının amacı, bireylerde vücut ağırlığının arzulanan düzeye indirilmesi, besin öğesi gereksinimlerinin yeterli ve dengeli karşılanması, yaşam şekli değişikliğinin ilk adımı olan sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yanlış beslenme alışkanlıkları ile değiştirilmesi, ideal ağırlığa ulaşıldığında tekrar kilo alımını engellemek ve sürdürülebilir olmasını sağlamak olmalıdır.
Sağlıkla kalın.