İKİLEMDE kalırız çoğu zaman… Karar oluşturamayız bir türlü. Öyle mi olsa, böyle mi olsa iç sorgulaması bizi yer bitirir. İyinin iyisi vardır çünkü, kötünün de kötüsü.

İKİLEMDE kalırız çoğu zaman…

Karar oluşturamayız bir türlü.

Öyle mi olsa, böyle mi olsa iç sorgulaması bizi yer bitirir.

İyinin iyisi vardır çünkü, kötünün de kötüsü.

Arada ise nice ton farklılıkları bulunur.

Neticede bir sonuca varmak gerektiğinden birini yeğleriz.

Esas olan şu ki, kararımızı verirken, hükmümüzü kurarken dayandığımız veriler nelerdir?

İnsanî midir?

Yararlı mıdır?

Kur'anî midir?

Şahsi faydanın yanı sıra toplum açısından bir iyilik barındırıyor mudur?

Kararımız yaraya tuz basarak azdırmakta mıdır yoksa şifa mı olmaktadır?

Nirengi nokta tam da burasıdır.

İSTESEM DE istemem diyebilmek hünerdir.

Önemli bir marifettir.

Kolay elde edilemiyor.

Nice acı yaşanmışlıklar sonrasında eğer irademizi güçlendirebilmişsek ancak muvaffak olabiliyoruz.

İnsanın kendini engelleyebilmesi zorun zorudur.

Esas pehlivanlık budur.

Esip savurmakla, yağıp gürlemekle olmuyor.

Unutmamak gerekir ki, bunun bir de sonu vardır.

Acı meyveleri kendi ellerini kanatarak devşiriyor yine o acı zehri kendin kendine içiriyorsun.

İstesem de istemem diyememenin ardı acıklı pişmanlıklar kulübesidir.

CANIN bugün tembellik yapmak istiyor. Yan gelip yatmak istiyorsun. Bu, gözünde hülyalanıyor. Cazibesini arttırdıkça arttırıyor.

Zor direniyorsun.

Ama çalışmak gerekiyor, üretmek icap ediyor. Vazifen var. Sorumlusun.

Bunları dikkate alarak istesem de istemem diyebiliyor musun?

TATİLE ihtiyacın var.

Herkes bir yerlere gidiyor. Bunu da ballandırarak anlatıyorlar.

Öz çekimlerle saniye saniye paylaşıyorlar.

İstesem de istemem diyebiliyor musun?

Ve yazın sıcağında işlerini en düzgün şekilde çıkarmaya devam ediyor musun?

İSRAF başını almış gitmiş.

İhtiyaç sahipleri var etrafında…

Bir lokma da onlara nasip olsun diye çırpınıyorsun.

İmkanın da var. Harcamak elinde.

Ama…

Olmaz, istesem de istemem diyebiliyor musun?

Kendini israf haramından kurtarıp cömert yanını harekete geçirebiliyor musun?

GÜNAHA çağrısı olur nefsin.

Bitip tükenmek bilmez.

Seni haz eksenli yaşama davet eder.

Aklını, fikrini çelmeye çalışır.

Gönlün direncini kırmak için nice taktiklere yönelir.

Tüm bu ablukaya alma, muhasara etme yöntemlerini bertaraf edip istesem de istemem diyebilmek yiğitlik gerektirir.

Neyi neden istemediğimizi bilmek de gerekir. Bu olgunluk ilimle, irfanla, sağlam bir ihlas ve açık bir gönülle ancak elde edilebilen bir süreçtir.

Niyaz ile Hakktan yardım istemeli, inayet dilemelidir ki bu elde edilebilsin.

İSTEMESEM DE isterim diyebilmek de yine bir o kadar mühimdir.

Kıymetlidir.

Kurtarıcıdır.

Namaza nefis isteksizdir.

İstemesem de isterim diyebiliyor musun?

Elindekini bölüşmeye, paylaşmaya şeytan mani olmak ister. İhtiyaç olmayan nice şeyi ihtiyacınmış gibi gösterip sana kabul ettirmeye çabalar.

Fakirlikle korkutur.

Hep sen mi yapacaksın biraz da başkaları yardım etsin telkininde bulunur.

İşte tam burada istemesem de isterim diyebiliyor musun?

İlimde, irfanda, yanlış bildiklerini doğrultup ayıklamakta yine seni vesveseler anaforuna sokmaya çalışır.

Mefluç etmeye gayret eder.

Yine aynı irade ve dik duruşu gösterebiliyor musun, mesele budur.

Demem o ki;

Yanlışlarda istesem de istemem, doğru ve iyi şeylerde ise istemesem de isterim diyebilme noktasına kendimizi taşımaya mecburuz.

Başaranlardan oluruz inşallah.

Ya Selam!