Mevcut sistem, art niyetli üreticilerin tarihi geçen bir ürünün kapağını ileri tarihli yeni bir kapakla değiştirmeyi mümkün kılıyor. Böylece ürünün üretim tarihi geçse de üzerindeki son kullanma tarihi geçmemiş oluyor. Uzmanlar vatandaşları son kullanma tarihinin yanı sıra özellikle ürünlerin fişlerini atmamaları konusunda uyarıyor.
Kamu kurumlarının ve tüketicilerin her geçen gün daha bilinçli bir yaklaşım sergilemesine rağmen Türkiye'de gıda güvenliği konusunda kimi noktalarda halkın sağlığını doğrudan etkileyebilecek yasal boşluklar var.
Ambalajlanmış ürünlerin son kullanım tarihleri, kimi firmalarca
art niyetli kullanılmaya oldukça müsait. Özellikle kimi yoğurt
firmaları, ürünlerinin son kullanım tarihlerini yoğurdun ambalajına
değil, kapağına basıyorlar.
KAPAKLAR DEĞİŞTİRİLİYOR MU?
Bu kapaklara basılan tarihler yoğurdun kendi kabında olmadığından,
vatandaşın sağlığını hiçe sayan bir firma sadece kapakları
değiştirerek ürünlerini sanki tarihi geçmemiş gibi market
raflarında tutabilir.
Yenişafak'tan Sertaç Aksan'ın haberine göre bu mümkün bir durum.
Aksi taktirde son kullanma tarihinin ürünün ambalajına değil de
kapağına basılıyor olmasının herhangi bir mantıklı açıklaması
yok.
İlgili Bakanlıkların bu konuyla ilgili net bir yaptırımı olmaması
da üreticiler için işin bir diğer kolay yolu olarak öne
çıkıyor.
NE YAPILMALI?
Milyonlarca vatandaşı doğrudan ilgilendiren gıda güvenliği
konusunda vatandaşların neler yapması gerektiği konusu da oldukça
önemli.
Tüketici Sorunları Derneği Başkanı Dr. Deniz Öner, bu noktada
vatandaşların oldukça dikkatli olması gerektiğinin altını
çizdi.
Ürünlerin son kullanım tarihine mutlaka bakılmasının önemine vurgu
yapan Öner, "Sadece bu yeterli mi? Hayır. Tüketici aldığı ürünle
ilgili 3 noktayı mutlaka kontrol etmeli" diyerek, şöyle devam
etti:
"Gerek kamu kurumlarının gerekse bizim gibi derneklerin
çalışmalarıyla Türkiye'de son yıllarda çok büyük bir bilinçlenme
oldu gıda güvenliği konusunda.
Bir ürün alırken 'rengi, kokusu ve tadı' noktasında çok dikkat
edeceğiz. Ne alırsak alalım bu 3'lüyü altın kuralımız olarak
aklımızın bir yerinde tutmakta fayda var.
Marketler son kullanım tarihi yaklaşan ürünler, elimizin en kolay
ulaşabileceği yere, rafların ön sırasına konur. Alırken mutlaka
tarih kontrol edilmeli. Eğer arka sıralarda son tüketim tarihi daha
geç olan bir ürün varsa o tercih edilmeli.
FİŞLERİNİZİ ATMAYIN
Dr. Öner, bazı kötü durumların gıda ürünlerini yedikten hemen sonra
gerçekleşmediği bilgisini de paylaşarak, "48 saat sonra da
sağlığınız bozulabilir. Bu nedenle aldığımız ürünlerin fişini
atmamak çok önemli. Ürünü nereden aldığınızı bilmek yeter. Üretim
yeri, üretim numarası gibi detaylar da fişlerde yer alabiliyor. O
zaman ilgili kurumlar da daha nokta atışı bir ceza işlemi
uygulayabiliyor" şeklinde konuştu.