Şu sıralar turnesi için Japonya'da olan Say, Japon gazetelerinden
görseller paylaşarak şu notu paylaştı:
"Hislerim muhtemelen çoğunuzun hisleridir.
Önce kısaca şu fotoğrafı paylaşmak isterim, Uzun bir turnedeyim şu
an Tokyo'dayım, gazete sayfaları;
Darbe girişimi haberleri, Japon gazetelerinde de geniş yer
buldu.
Hislerim ise kısaca şunlar;
Hiçbir zaman hiçbir darbeyi desteklemedim. İnsanların silah zoruyla
bastırılmasına külliyen karşıyım. Bu önceki gece Ankara ve
İstanbul'da yaşanan darbe girişiminin ( ki hepimizin kafasında çok
soru işareti bıraktı yaşanan gece ) haberini aldığım ilk andan
itibaren hiç hoşuma gitmedi, ülkem ve insanlar adına kötü
hissettim, hele ölüm haberleri alınca yapılanın çok insanlık dışı
olduğunu düşündüm. A'dan Z'ye yanlış bir hamleydi. Türk halkına
büyük zarar verdi özellikle laik kesime büyük zarar verdi.
Savunacaklarımızı akıl ile, çağdaş yaşam ile, felsefe ile, bilim
ile, sanat ile savunmak istiyorken bu "biz olmayan" girişim
parçaladı. İşin en vahim kısmı budur.
Bizler yaşamaya inanıyoruz. Ölüme değil. İnsanlığa bir katkı
sağlamaya inanıyoruz. Bu yüzden Atatürk'ü çok severim; Türk
halkının her dalda dünya yarışında varolmasını felsefe
edinmişti.
Çoğunuzun bildiği üzere, hiçbir zaman bu iktidarın destekçisi
olmadım, en önemli sebebi; ideoloji olarak, kültür ve yaşam tarzı
olarak iktidar ve destekçilerinden farklıyım, ülkenin yüzde ellisi
de farklı zaten. "Demokrasi" sözcüğü de tam da bu noktada anlam
kazanıyor olmalıydı, "farklılıkların eşitliği" demokrasidir çünkü.
Bu "eşit yaşam"ı hissedemedim yıllarca. Kenara itilmiş
hissettim.
Bizlerin de ait hissetmesi, sevdiğimiz memleketimizde, barış ve
huzur içinde, kendi kültürümüzde, baskıya veya bir kötülüğe maruz
kalmadan, üzerimize haksız yere suç atılmayan bir şekilde yaşama
isteğimize kim ne diyebilir?
Bu dünyayı – bu evreni bir yaratan olduğuna tam olarak inananlar
olabilir, inanmayanlar olabilir, "belki de öyledir" diyenler
olabilir, hangi insan ne düşünürse düşünsün, neye inanırsa inansın,
onun yaşamı kendisinindir, herkesin bir kaderi bir çizgisi vardır,
insanlar dost kalmalıdır, farklılıklar dost kalmalıdır.
Her insan kendi memleketine ait hissetmelidir. Zorluk çekmeden,
haksızlığa uğramadan, doğallığımızla yaşayabilmeliyiz."