Çoğumuzun lise hayatı, barındırdığı heyecan, aksiyon ve renklilik açısından “Hababam Sınıfı” ile yarışır.

Çoğumuzun lise hayatı, barındırdığı heyecan, aksiyon ve renklilik açısından “Hababam Sınıfı” ile yarışır. Hatırlamaktan ve sürekli anlatmaktan büyük keyif aldığımız anılarla doludur. Okuldan kaçmalar, evden uzaklaşmalar, hocalarımıza kafa tutmalar… Aileden bağımsızlaşma çabaları… Herkesten ve her yerden kaçıp kendimizi bulmaya çalıştığımız, geleceğimizi yoğurup şekillendirdiğimiz bir süreç… Meslek seçimimiz hakkında daha gerçekçi düşünmeye başladığımız zamanlar. Ne olacağımıza dair gerçekçi fikirlerin oluştuğu ve bu fikirler ışığında üniversite sınavlarına hazırlandığımız yıllar.
Bu ülkede her yıl bir milyona yakın genç, ortaokulu bitirip liseye başlıyor. Bu gençlerin hızlı bir şekilde liseye uyum sağlamaları hayati önem taşımaktadır. Uyum sağlama noktasında özellikle lise 1. sınıf kilit öneme sahip. Zira lise 1. sınıf konuları YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı) sorularının çoğunu kapsıyor. Yani çocuklarımız liseye başlar başlamaz yoğun bir bilgi bombardımanına maruz kalıyor. Lise 1’in müfredatı o kadar yoğun ki sadece lise 1 konularını çalışmak 4 yıllık onlarca üniversiteyi kazanmaya yeterli olabilir. Lise 1, sınıf tekrarına kalmanın, okul değiştirmenin ve okuldan uzaklaştırılmanın en çok yaşandığı yıldır. Çünkü bu yıl çocuklarımız bir yandan derslerinde başarılı olmaya çalışırlarken bir yandan da yeni ortama uyum sağlamaya çalışır.
Bir öğrenci için ortaokuldan liseye geçmek bir üst lige çıkmaya benzer. Artık devler ligindedir. Ortaokulda öğretmenlerinin ve idarecilerinin gözdesi olan ve pek çok dersi ders çalışmadan geçen öğrenci şimdi çok farklı hisseder. Zira dikkat çekmek için çok fazla çaba göstermesi gerekmektedir... Ortaokuldayken ders sayısı çok daha azdı. Ve bu derslerin hepsinde başarılıydı. Lisede bu anlamda kafası karışabilir. Dersler çeşitlenmeye başlıyor. Hangi derse ne kadar zaman ayıracağını bilemiyor. Hangi dersin ne kadar önemli olduğunu öğrenmesi zaman alıyor. Öğretmenlerini tanımıyor. Hangi öğretmen nasıl yazılı yapar nelere önem verir öğrenmek için zamana ihtiyacı var. Okulda öğretmenlerinin ve arkadaşlarının kendisine daha çok ilgi göstermeleri için neler yapması gerektiğini bilmiyor. Bu anlamda sabırlı olmayı öğrenmeli çünkü sabrının bolca sınanacağı bir süreç ile karşı karşıya. Tabii ki bu durum anne-babalar için de geçerli. Geçiş sürecinde çocuklarımızın yanında olduğumuzu onlara hissettirmeliyiz. Dolayısıyla onların geçiş aşamasında olduklarını anlamamız ve bu dönemde daha yakından gözlemlememiz hayati değer taşır. Çocuğumuz lise 2. sınıfa geçtikten sonra ise işimiz biraz daha kolaylaşır. Lisede 2. ve 3. sınıflar biraz daha az hareketli geçer. 4. sınıfta ise üniversite hazırlığı baskın olduğu için tekrar yakından bir gözlem yapmaya hazır olmalıyız.
Anne-babalar çocuklarının lisedeki başarı durumunu ortaokuldaki başarı durumu ile karşılaştırmayı bırakmalılar. Lisenin şartları yukarıda da belirttiğimiz gibi ortaokulun şartlarından çok farklıdır. Veliler olarak ilk yazılıları ve birinci dönem karnesini kontrol etmemiz gereklidir. Örneğin “Ortaokulda hep teşekkür takdir alıyordu şimdi ne oldu da 3 tane zayıfı var” durumları çok yaşanır. Bu tür durumlara karşı hazırlıklı olalım. Burada velilere düşen görev karamsarlığa kapılmadan lisenin ortaokuldan biraz daha zor geçebileceği anlamaktır. Evet, lise hiç ders çalışmadan yüksek notlar alınacak bir yer değildir. Ama dersler ciddiye alındığında sınıfı geçmek çok zor da değildir.
Çocuklarımız lise döneminde sadece akademik sorunlarla karşılaşmıyorlar. Sosyalleşme, bağımsızlaşma, özgürleşme ve denge kurma sorunları da yaşıyorlar. Unutmamalıyız ki büyüdükçe daha fazla özgür oluyoruz ama aynı zamanda daha fazla sorumluluk da yükleniyor omuzlarımıza. Çocuklarımıza bir sorumluluk yüklerken onlara aynı zamanda o sorumluluğu taşıyabilmeleri için yeterince özgürlük de sunalım. Sosyalleşmelerine ve özgürleşmelerine imkân tanıyalım. Onların önünü açalım. Belki ortaokulda iken çocuğunuzu sıkı kontrol ediyordunuz. Belki de ona her gün ders çalışması gerektiğini hatırlatıyordunuz. Fakat lisede daha çok sorumluluk sahibi olmayı öğretmeye yoğunlaşmalısınız. Kimse hatırlatmadan ders çalışmaya başlamayı öğretmelisiniz. Yazılı tarihlerini kendileri takip etmeliler. Hiç kimse uyandırmadan uykularından kalkıp okula gidebilmeliler. Kendi devamsızlıklarını kendileri takip edebilmeliler. Çocuklarınızın kendi kendilerine yetip yetmediklerini kontrol etmeniz yeterli olacaktır. Onlara neyin sizin sorumluluğunuz neyin onların sorumlulukları olduğunu fark ettirmelisiniz.