özet :


-128 milyar dolar nerede? Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı 128 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervinin nerede olduğunu araştırmak istemesi üzerine Cumhurbaşkanını öfkelendirdiği için görevden alındı yönünde iddialar var. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

Şeffaf olacaksınız hesap verebilir olacaksınız

Öfkesini anlayabilmiş değilim. Dünyanın bir çok ülkesinde özellikle hukuk ve demokrasinin var olduğu yerlerde devletler şeffaf olur. Yani bu 128 milyar dolar işçinin,köylünün,emekçinin hatta yeni doğan çocuğun ödediği vergilerle toplanan paralardır.

Sürekli Merkez Bankası Başkanları değişiyor. Değişimin sebebini Sayın Erdoğan net olarak ifade etti. 'Bir tanesi bizi dinlemedi' diyor gibi bir ifadesi var sayın Erdoğan'ın, Kaldıki Merkez Bankası sizi dinleyerek iş yapacak durumda değil piyasa koşullarını dinleyecek.Eğer sizi dinleyecekse zaten Merkez Bankası bağımsızlığını kaybetmiştir. Doğal olarakta piyasa koşullarının dışına çıktığınızda döviz kurlarının nereye varacağını kestirmek mümkün değildir.

Bu güven problemini ortadan kaldırmanın tek bir yolu var şeffaf olacaksınız hesap verebilir olacaksınız. 128 milyar dolar vatandaşımızın ödediği vergilerle toplanan paralardır. Muhalefetin sorusunu bir soruşturma konusu haline getirip hatta daha ileri gidilerek sadece bir soruşturma konusu değil Sayın Erdoğan'a hakaretmiş gibi tanımlamakta doğrusu bir akıl tutulmasıdır.

Gelişmiş bütün ülkelerde İskandinav,Avrupa ve aklınıza gelebilecek neresi var ise şu an herhangi bir Kanadalı herhangi bir İngiliz herhangi bir Alman kendi bölgesinde Ödemiş olduğu vergilerin nasıl harcandığını çok rahatlıkla görebiliyor biz de görmek istiyoruz. Ben İstanbul'da yaşayan bir vatandaş olarak binbir çeşit vergi ödüyorum ve vergilerimin nasıl harcandığını görmek benim en doğal ve ve insani hakkımdır.

Bir an önce yetkililerin bu paranın nereye gittiğine dair açıklama yapması gerekiyor. Eğer yapılmazsa toplum vicdanında ciddi bir sorun olarak yara olarak kalacaktır.


-128 milyar dolar tartışması sürerken, Cumhurbaşkanlığı talimatıyla İstanbul merkezli ücretsiz soğan ve patates dağıtımına başlandı.Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Aspirin tedavisi ile toplumun temel sorunlarını çözemezsiniz. Kim bu aklı veriyor sayın Erdoğan'a doğrusu ben de şaşırıyorum? Burada yapılması gereken tek bir şey var sosyal devlet anlayışıyla, Hızlı bir şekilde aile sigortası yapılmalıdır. Nedir aile sigortası? Sayın Erdoğan bu sistemden önce şöyle bir ifade kullanmıştı bir ülke bir şirket gibi yönetilmeli. Bu ülkeyi bir şirket gibi düşünürseniz, bu şirketin 90 milyon ortağı var yani 90 milyon vatandaşımız vergi ödüyor. Ödediği vergilerinde eşit pay edilmesini istiyor. Siz bu sistemle ülkeyi ayakta tutamazsınız yani Türkiye'deki varlıklarımızın %90'ı yüzde onluk kesimin elinde. Yüzde onluk varlıkta %90'ı geçindirmek durumunda. Böyle bir uçurum olamaz.Gelin, bunu düzeltelim. Aile sigortasını hayata geçirelim, işsizlik ile karşı karşıya kalan sorunlu ve sıkıntılı süreç geçiren vatandaşları aile sigortası yaparak tıpkı bir memur gibi maaşa bağlayalım.Bu ülkede 3 buçuk milyon vatandaşın elektriği kesikse, bu patates ve soğanla telafi edilemez.

-Aile sigortası için yeterli bir bütçe var mı ülkede?

Elbette var öyle bir talan var ki bir siyasetçi olarak hicap duyuyorum. Çok utanıyorum öyle bir hırsızlık arsızlık yolsuzluk var ki. Satılan arsalar yapılan imar uygulamaları bunun sadece %10'u ile vatandaşlarımızın bu aile sigortası bütçesini karşılayabiliriz.

Çok büyük yolsuzluk var! Bu ülkede yoksulluk yok, yolsuzluk var

Bir makam aracının kirası 37 bin artı KDV olabilir mi? Yani 42-43 Bin tl. Soruyorum bu şekilde davrananlara, Eğer bu devlet senin şirketin olsaydı bu miktarı ödeyerek araç kiralar mıydın?Buraya ayrılan bütçe bile aile sigortasının bütçesini karşılayabilir.Siyasetçinin tavrını, duruşunu şuradan anlayabilirsiniz kamunun sunduğu imkanları nasıl kullanıyor?Çünkü partilerin arabaları dahi devletin hazinesinden ödenen paralarla alınıyor.

"Bütün ortaklıklar bozulur suç ortaklığı bozulmaz"

Bütün siyasi partiler için konuşuyorum üzerine alınması gerekenler alınır. Türkiye'de ciddi anlamda bir suç ortaklığı söz konusu.Bu kirli medya benim 300 dairemin, 16 villamın vs olduğunu iddia ediyor. Yalnız benim değil, ailemin ve yedi sülalemin mal varlığının araştırılmasını talep ediyorum çok şükür hiçbirinde haram bir şey yoktur.Böyle bir mal varlığım da yoktur. Fukaralık edebiyatı da yapmak istemiyorum. Biz aynı zamanda devlet bankaları ile çalışıyoruz, yani tapu idaresine girdiğinizde rahatlıkla kimin ne gibi bir malvarlığı var görebilirsiniz.Muhalefet adına eleştirilerimize yanıt olarak bu tarz bir üslup takınılıyor. Bu zamana kadar kimsenin yanına kar bırakmadım,kimsenin hakkını yemem kimseye de hakkımı yedirtmem.Birçoğuna dava açtım, 403 dava kazandım.Benim mal varlığımın hesabının yapılması da abes bir şey çünkü ben belediye başkanlığı yapmadım, bakanlık yapmadım. Hiçbir kamu görevim yok bu mal varlığı hesabı neden soruluyor?

Kendimi zengin hissediyorum,yoksul değilim insanların sefalet içinde olduğu bir yerde benim fukaralık edebiyatı yapacak durumda değilim çok şükür bize fazlasıyla yetiyor ancak söz konusu mal varlığı iddalarını kabul etmiyorum.

Çaldığınız paraları getirin! Döviz de bu vesileyle düşmüş olur


FETÖ ile tavuk yumurta ilişkiniz vardı.Siyasete girmiş herkesin cam gibi olması gerekiyor. Dünyada, şu anda yurtdışında nerelerde kimlerin paralarının olduğu biliniyor. Dünya küçüldü, saklayamazsınız hele böyle bir teknoloji döneminde hiç değilse çaldığınız paraları böyle bir sıkıntılı süreçte getirin.Döviz de bu vesileyle düşmüş olur.Dışarda çok para var.Yurtdışında türklerin çok parası var. İsviçre bankaları adalarda şurada burada.Ülkeyi yönetenlerin çocukları bu ülkeye güvenmiyor, paralarını yurtdışındaki bankalara transfer ediyorsa bu çok ciddi bir sorundur.

Türkiye'deki işsizlik verilerinin oranlarını görmek istiyorsanız bağcılar meydana gideceksiniz ve gençlerin sefaletini göreceksiniz

-Türkiye istatistik kurumu işsizlik rakamlarını açıkladı genç nüfusta işsizlik oranı %26,9 istihdam oranı %28,1 oldu bu verileri nasıl yorumluyorsunuz?

TÜİK itibari kalan bir kuruluş değil, verileri gerçekçi bulmuyorum. Hiç itibar etmiyorum. Türkiye'deki işsizlik verilerinin oranlarını görmek istiyorsanız Bağcılar meydana gideceksiniz ve gençlerin sefaletini göreceksiniz. Neden Bağcılara? Özellikle belirtiyorum çünkü Bağcılar iktidarın kalesi olarak nitelendiriliyordu.10 ila 12 milyon işsiz var bunun yanında çeşitli sebeplerle sosyal güvencesi yapılmış ancak işsizlik sorunu devam eden bir kesimde var.

-Toplumsal muhalefet enerjisini siyasete aktarabildiğinizi inanıyor musunuz?

Muhalefetin de kendisine biraz çekidüzen vermesi gerekiyor
Tabi bir özeleştiri de yapmak zorundayım. Bu kadar derin ve ağır bir krizin yaşandığı bir ülkede muhalefetin reylerinin çok yüksek olması gerekiyor. Bunlara rağmen kararsızlar sayısı yükselmişse muhalefetin de kendisine biraz çekidüzen vermesi gerekiyor.Üç temel sıkıntımız var bunlar işsizlik, ekonomik kriz ve özgürlük. Z kuşağı mevcut siyasi partilerin hiçbirisini beğenmiyor demekki burada ciddi bir sorun var.

-Kısıtlamalar esnafa nasıl yansıyor?

İnsanları Pandemi ile değil açlıkla öldürürsünüz

Kural koyanların kurallara uyuması gerekiyor. Kural koyanlar kurallara uymuyor.Burada ciddi bir sorun var. Böyle bir ülke olabilir mi? Kongre yapıyorsunuz lebalep dolduruyorsunuz. Vatandaştan üç kişi bir araya gelince basıyorsunuz cezayı! böyle olmaz.
90 milyon insanımızın sıkıntılarını çözüm olabilecek bir bütçe oluşturmak gerekiyor aksi taktirde kapatmayla kısıtlamayla olacak şeyler değil.İnsanları Pandemi ile değil açlıkla öldürürsünüz.

-Kanal İstanbul ihalelerinin yakın bir zamanda yapılacağı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ifade edildi. Eğer bütçe konusunda sıkıntı yaşanırsa milli bütçeden de destek alınabilir dedi. Kanal İstanbul konusunda ısrarcı tutumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Boğaz geçişi ile para kazanacağız vs gibi bir PR çalışması yapılıyor bunların hiçbirisi doğru değil. Bu bir emlak projesidir yani siz kanal yapacaksanız 800 bin haneli bir şehir neden yapıyorsunuz? Eğer 65 milyar dolar bir bütçe var ise şu anda vatandaşımız can çekişiyor. Bu bütçeyi burada kullanalım. Düzlüğe çıkalım, rahatlayalım. Daha sonra Kanal İstanbul projesinin ihtiyaç olup olmadığını bilim insanları konuşsun bizler değil.Kanal İstanbul projesi İstanbul için büyük bir ihanettir diye düşünüyorum.