Atatürk Kültür, Sanat ve Kongre Merkezinde düzenlenen ‘Türkiye’nin Avrupa Birliği Üyelik Süreci’ konulu Sivil Toplumla Diyalog Toplantısına katılan Bakan burada yaptığı konuşmada AB üyelik sürecinin Türkiye’nin bir medeniyet projesi olduğunu söyledi. 1980 askeri darbenin Türkiye’ye bıraktığı yadigarlardan bir tanesinin de vizeler olduğunu hatırlatan Bozkır, “Türkiye önümüzdeki yıllarda bu sürecin devamıyla çok önemli noktalara gelebilecektir.
Bugüne kadar 2 bin yasayla anayasamızın büyük bir bölümü değiştirilmiş, siyasi, sosyal, ekonomik reformlar Türkiye Cumhuriyeti’nin yararına olarak gerçekten mümkün hale gelebilmiştir. Önümüzdeki dönemde de yine AB standartlarına ulaşmak ve Türkiye’yi demokrasi, ekonomik ve sosyal alanda gerçekten hak ettiği seviyelerde görebilmek amacıyla büyük bir reform hamlesine giriştiğimiz bugünler de yine AB süreci bizim önümüzdeki en önemli gösterge olacaktır. AB sürecinde geçtiğimiz aylarda önemli bir paradigma değişikliği oldu. Belki de bir süredir arzu ettiğimiz hızla yürümeyen bir süreç birçok faktörün bir araya gelmesiyle bugün çok daha hızlı, aile içinde hissettiğimiz gelecekle ilgili önemli adımları atabileceğimiz bir konuma geldi. Bunun arasında çok önemli unsurlar var. Bir tanesi bu yıl içinde Türk vatandaşlarını en fazla rencide eden hususlardan biri olan vizenin kalkacak olması.
Gerçekten 1980 askeri darbesinin ülkemize bıraktığı
yadigarlardan bir tanesi vizedir. Vize başvurusu yapan tüm
kardeşlerimiz bilirler ki o beklenen kuyruklar, toplanma
mecburiyetinde olan belgeler, vize verilecek mi, verilmeyecek mi
heyecanları. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hiçbir zaman hak
etmediği bugünün tablosuna uymayan bir durumdur. İnşallah içinde
bulunduğumuz yılda vizenin kalkması suretiyle Türk vatandaşlarının
Şengen Bölgesine vizesiz girebileceği ve 36 yıl sonra ilk defa
karşılaşacağı bir durum ortaya çıkacak” dedi.
Atatürk Kültür, Sanat ve Kongre Merkezinde düzenlenen ‘Türkiye’nin
Avrupa Birliği Üyelik Süreci’ konulu Sivil Toplumla Diyalog
Toplantısına katılan Bakan burada yaptığı konuşmada AB üyelik
sürecinin Türkiye’nin bir medeniyet projesi olduğunu söyledi. 1980
askeri darbenin Türkiye’ye bıraktığı yadigarlardan bir tanesinin de
vizeler olduğunu hatırlatan Bozkır, “Türkiye önümüzdeki yıllarda bu
sürecin devamıyla çok önemli noktalara gelebilecektir. Bugüne kadar
2 bin yasayla anayasamızın büyük bir bölümü değiştirilmiş, siyasi,
sosyal, ekonomik reformlar Türkiye Cumhuriyeti’nin yararına olarak
gerçekten mümkün hale gelebilmiştir. Önümüzdeki dönemde de yine AB
standartlarına ulaşmak ve Türkiye’yi demokrasi, ekonomik ve sosyal
alanda gerçekten hak ettiği seviyelerde görebilmek amacıyla büyük
bir reform hamlesine giriştiğimiz bugünler de yine AB süreci bizim
önümüzdeki en önemli gösterge olacaktır.
AB sürecinde geçtiğimiz aylarda önemli bir paradigma değişikliği oldu. Belki de bir süredir arzu ettiğimiz hızla yürümeyen bir süreç birçok faktörün bir araya gelmesiyle bugün çok daha hızlı, aile içinde hissettiğimiz gelecekle ilgili önemli adımları atabileceğimiz bir konuma geldi. Bunun arasında çok önemli unsurlar var. Bir tanesi bu yıl içinde Türk vatandaşlarını en fazla rencide eden hususlardan biri olan vizenin kalkacak olması. Gerçekten 1980 askeri darbesinin ülkemize bıraktığı yadigarlardan bir tanesi vizedir. Vize başvurusu yapan tüm kardeşlerimiz bilirler ki o beklenen kuyruklar, toplanma mecburiyetinde olan belgeler, vize verilecek mi, verilmeyecek mi heyecanları.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hiçbir zaman hak etmediği bugünün tablosuna uymayan bir durumdur. İnşallah içinde bulunduğumuz yılda vizenin kalkması suretiyle Türk vatandaşlarının Şengen Bölgesine vizesiz girebileceği ve 36 yıl sonra ilk defa karşılaşacağı bir durum ortaya çıkacak” dedi.
“17’İNCİ FASLI ARALIK AYINDA AÇARAK TEKRAR MÜZAKERE SÜRECİNİN DEVAM ETTİĞİ BİR ORTAM OLUŞTURULDU”
Kendisine ilk Bakan olduğunda sorulan ’Kaç fasıl açacaksın, kaç fasıl açamazsan Bakanlıktan istifa edeceksin’ diye sorulan soruyu hatırlatan Bakan Bozkır, “Fasılların açılması tabi ki önemlidir, ama fasılların açılması bütün AB ilişkisi değildir. Fasılları biz Türkiye’de açarız, bununla ilgili bütün gereksinimi yerine getiririz. AB resmen açtığı zaman da bununla ilgili olarak mesafeyi kısaltırız. Ama esas önemli olan bu sürecin doğru işlemesi. Süreç içinde yapılanlar, Türkiye’nin seviyesinin yükselip yükselmediğidir. Bu şekilde uzun zamandır ’fasıl açamıyor" görüntüsü de ortadan kalktı. 17. faslı aralık ayında açarak tekrar müzakere sürecinin devam ettiği bir ortam oluşturuldu. AB zirvelerine Türkiye tekrar davet ediliyor. Hatta Türkiye AB Zirvesi olarak gerçekleştiriliyor. Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açılış konuşmasının yaptığı bütün toplantının Türkiye üzerine cereyan ettiği ve sonuçların Türkiye ile ilgili kararların alındığı ortamlar yeniden gündeme geldi” dedi.
“TÜRKİYE GÜMRÜK BİRLİĞİ İLİŞKİSİNDE YAKLAŞIK 150 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HACMİNE SAHİP”
Ekonomi ve enerji alanlarında önemli zirveler yapılacağına
dikkat çeken Bozkır, konuşmasının devamında şöyle konuştu:
“Türkiye’nin gümrük birliği ilişkisini daha güçlendirecek bir
yapıya doğru çalışmalara başlıyoruz. Bugün Türkiye gümrük birliği
ilişkisinde yaklaşık 150 milyar dolarlık bir ticaret hacminin
sahibi. Şimdi tarım, hizmetler ve kamu alanlarının dahil
edilmesiyle yeni bir gümrük birliği çerçevesinde inşallah 300
milyar dolarlık bir ticarete ulaşabileceğimiz bir müzakere sürecini
tekrar başlatıyoruz.”
Kendisine ilk Bakan olduğunda sorulan ’Kaç fasıl açacaksın, kaç fasıl açamazsan Bakanlıktan istifa edeceksin’ diye sorulan soruyu hatırlatan Bakan Bozkır, “Fasılların açılması tabi ki önemlidir, ama fasılların açılması bütün AB ilişkisi değildir. Fasılları biz Türkiye’de açarız, bununla ilgili bütün gereksinimi yerine getiririz. AB resmen açtığı zaman da bununla ilgili olarak mesafeyi kısaltırız. Ama esas önemli olan bu sürecin doğru işlemesi. Süreç içinde yapılanlar, Türkiye’nin seviyesinin yükselip yükselmediğidir. Bu şekilde uzun zamandır ’fasıl açamıyor" görüntüsü de ortadan kalktı. 17. faslı aralık ayında açarak tekrar müzakere sürecinin devam ettiği bir ortam oluşturuldu. AB zirvelerine Türkiye tekrar davet ediliyor. Hatta Türkiye AB Zirvesi olarak gerçekleştiriliyor. Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açılış konuşmasının yaptığı bütün toplantının Türkiye üzerine cereyan ettiği ve sonuçların Türkiye ile ilgili kararların alındığı ortamlar yeniden gündeme geldi” dedi.
Kaynak: AA