Yıllarca bu millete zulm ettiler, ülkeyi ve devleti kollama kanunu ile..TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesi ile (Silahlı kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır) kanunu...

Yıllarca bu millete zulm ettiler, ülkeyi ve devleti kollama kanunu ile..

TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. Maddesi ile (Silahlı kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır) kanunu...

Başkaları da var... 5816 sayılı Koruma ve Kollama Kanunu… Bunu da maalesef merhum Adnan Menderes ve ekibi çıkarmıştı...

Yukarıdaki o menfur ve (15 Temmuz sonrası tamamen kaldırılan) 35. Maddeden güç alıp 27 Mayıs ve benzerlerini gerçekleştiren şerefsizler Menderes'in bu sıkı Atatürkçülüğüne bakmayıp kabine arkadaşları Zorlu ve Polatkan'la birlikte idam etti. İşte bu ihtilalciler de gûya Atatürkçüydü...

Ve o şerefsiz ihtilalcilerin izinden giden sahtekar Atatürkçüler de yıllarca Atatürk paravanı arkasından millî ve manevî değerlerimize savaş açtılar. Kabul etmeyenlere karşı 12 Eylül'de bir ihtilal daha ve nihayet 15 Temmuz'da millî kıyama toslayıp durana kadar devam ettiler..

Atatürk'ün vefatından sonra fabrike edilen; Yahudi asıllı ve takma adı Munis Tekinalp olan Moiz Kohen'in kitabında 'Kahrolsun Şeriat' başlıklı bir bölüm bile vardı. İşte bu 'Kemalizm'i müfredat yapanlar için sahtekar Atatürkçü diyorum bendeniz.

Bunlarda essah olan gavurluktur. Kemalizm, Atatürkçülük maske...

Paşayı tanrılaştırmaları, cahiliye dönemi gibi heykelleri (putları) önüne gelen yere dikmeleri, Firavunların devasa taşlarla inşá ettirdikleri piramitlere benzer Anıtkabir'deki paganvari ritüeller... Hep sahtekarlık...

* * *

Gelelim bizim cenaha... CHP'li taze BBB girişimi ile Kocatepe Camii'nde 10 Kasım için mevlit okutuyorlarmış. İştirak yüksek olacaktır eminim. Bu da bizimkilerin sahtekarlığı. Bendeniz de bu konuda müteveffa Aziz Nesin ile aynı fikirdeyim...

Adamın ölüm saati bile sahteymiş!.. Aslında akşam 20:05 sularındaymış vefat. Üst düzey sahtekar heyet 'yahu bu saatte devlet töreni yapılmaz, haberi gizleyip yarın ilan edelim' demişler.

Sabah 09:05 te çalar saatin zembereğini bozup 'aaa ne mucize!.. atamazın ölüm anında saat bile (kederinden) durmuş (ölmüş)' demişler... Gülmeyin, ilkokuldan beri bu martavalları işittik biz...

Sonra da bu komedyaya hem kendilerini hem milleti inandırıp her 10 Kasım'ı millî matem günü ilan etmişlerdi... Tá ki merhum Turgut Özal komedyayı sonlandırana kadar...

Lakin hála sirenler çalıyor ve bir sürü komedyen piyasa yapıyor. Gerçi artık onlar bile eskisi kadar çoşkulu değiller. Ne de olsa korku yavaş yavaş mürûr-i zamana uğruyor...

Geçenlerde metroda sarıklı bir gence Atatürkçülerin yaptıklarını sosyal medyada izlemişsinizdir. Bunlar şizofrenlerin, Atatürkçü sahtekarların gerçek çehresidir işte.

Yazarın birine: Önceleri (mahalleden kopmadan önceki hayatında) 'nerede görülmüş ölen birinin kanunla korunduğu' şeklindeki kanaatin doğruydu, akl-ı selîmin gereği idi, mantıklıydı...

Sonradan 'Atatürk'e karşı içinde biriktirdiği zehri kusmak için hiçbir fırsatı kaçırmayan hadsizleri (......) Efendice Atatürk kritiği yapmak yerine annesine bile dil uzatmaya kalkışan terbiyesizleri gördükçe...' gibi gerekçelerle 'kanun aynen durmalı arkadaş' demen yanlış ve tam bir sahtekarlık olmuş…

Zira senin ifadenle 'ülkenin kurucu liderine gösterilmesi gereken asgari saygı ve nezaket' Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ve ashabına, tek hak din olan İslam'a gösterilmez oldu da sesiniz çıkmadı... Şimdi sormazlar mı adama 'bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu' diye..