Kanal D'de yayınlanan "İnci Taneleri" dizisi üzerinden başlayan "pavyon" tartışmaları devam ediyor. Ünlü oyuncu Hazar Ergüçlü'nün "Dilber" karakterini canlandırdığı dizi bir pavyon kadınının hayatını anlatıyor. Pavyon hayatının iyi ve zararsız bir hale büründürülerek topluma pompalandığı dizeye tepkiler gelirken pavyon dansı kursunun açılması gibi akla ziyan gelişmeler de yaşandı.

RAFET EL ROMAN'DAN "PAVYON BİZİM KÜLTÜRÜMÜZDÜR' ÇIKIŞI

Son olarak "Sadık Ahmet" filminin galasında 'Pavyonlar kültürümüzdür' tartışması yaşandı. Sanatçı Rafet El Roman İstiklal Gazetesi Muhabiri Yusuf Emin'e yaptığı açıklamada 'Pavyon bizim kültürümüzdür.' diyerek, yorumların abarttıldığını iddia etti. Rafet El Roman, "Bence Yılmaz Erdoğan çok güzel bir konuya değindi. İnci Taneri çok güzel. Favori dizilerimden bir tanesi. Ahlaki, edebi yönden çok farklı boyutlara çekilebiliyor. Ama şu bir gerçek Türkiye'de bir pavyon kültürü var. Zamanında bu çok güzel ortamlarda yansıtılmıştır. Pavyon kültürünü yaşatmak lazım. Bu ülkede öyle kötü anlamda bir şey değil.' dedi.

SEVDA TÜRKÜSEV: "BUNU HANGİ KAFA İLE SÖYLEMİŞ"

Rafet El Roman'a cevap veren gazeteci yazar Sevda Türküsev pavyonun bir kültür değil acı bir gerçek olduğunu belirterek 'Rafet El Roman bunu hangi kafa ile söylemiş onu bilmiyorum' dedi.

'Yanlış bir işin doğru bir izahı olmaz' diyen Sevda Türküsev şöyle konuştu, 'Erkeklerin bu konuda konuşması kolay herhalde. 'Pes' denecek şekilde kadınlar da bu konuda çok rahat. Ben de bunun Türkiye'de ve dünyada var olan bir şey olduğunu biliyorum. Önemli olan yanlış bir şey olduğunu söylemek. Lüfen artık kimse pavyon konusunu düzeltmeye çalışmasın. Yanlış bir işin doğru bir izahı olmaz. Algı yönetimi ile doğrular yanlış, yanlışlar doğru olarak gösterilebiliniyor. Pavyon bizim kültürümüz değildir. Pavyonlar belki kapatılmayacak ama oradaki kadınlar için empati yapıp hepimizin ciğerinin yanması lazım. Kadın hakları sadece slogan cümlelerle gün geçirmek değildir. Taşın altına da elini koymaktır. Rafet El Roman diziyle alakalı bir şey söylüyorsa bende diyorum ki dizi belki de ibretlik olacaktı. Ama sosyolojik olarak incelendiğinde fragmanından toplumu götürdüğü noktaya, dans kursları, elbise satışlarına geliyorsa bu artık dizinin üstünde bir şeydir. Ben Yılmaz Erdoğan'a bu diziyi yaptığı için teşekkür ediyorum. Toplumun içindeki çatlak sesleri, çatlak düşünceleri görmüş olduk. Pavyonda yaşananlar ve çalışan kadınlar hepsi birer esirdir ve acı içindelerdir. Bunu da kimse kültür diye bu millete yutturmaya çalışmasın.