ŞAM’DA CUMA NAMAZI
Televizyonda yayınlanan “Güldür Güldür Şov” adlı programda Şevket tiplemesi vardır. Şevket adlı tiplemenin gözü göz değildir; Şevket neye heveslense ve o heveslendiği şeye bakıp, hakkında “keşke benim olsaydı” dese, o şey nazara gelir ve ardından paramparça olur, yıkılır, dökülür…
Eski başbakan Davutoğlu’nun da talihsizliği galiba böyle. Davutoğlu neye heveslendiyse, hangi ülkeye yüzünü döndüyse, o heveslendiği şey, o ülke yerle bir oldu.
Sayın Davutoğlu, hani Ortadoğu’yu karış karış biliyordu. “Stratejik Derinlik” kitabı üzerine bir kitap yoktu, dış politika desen sil baştan dizayn ediliyordu, Osmanlı Devleti yeniden kuruluyordu, kendimize “Neo Osmanlı” diyorduk… Ama ülkemizi uçurumun kenarından zor kurtardık...
Rus uçağını düşürdük… Hatırlayın biz birinci dünya savaşına da Rus limanlarını bombalayarak başlamıştık…
Mısır şöyle oluyordu, böyle oluyordu; Mısır bizi örnek alıyordu, İhvan da Mısır’ın AK Partisiydi… Ama Mısır elden gitti, Sisi gibi bir adam geldi oturdu.
Libya darmaduman oldu…
Esad gidecekti ve biz Şam’da Cuma namazı kılacaktık… Ne oldu; Şam’da değil cami, ev bile kalmadı.
Oysa bunun böyle olacağı belliydi…
Çünkü İstanbul’da Ayasofya’da Cuma Namazı kılamayan Davutoğlu’nun Şam’da Cuma Namazı kılma ihtimali sıfırdı.
Başta Davutoğlu olmak üzere İsrail’i, Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerinden tenkit ve tehdit edenler önce kendi ülkelerinde ki Mescid-i Aksa’yı kurtarmalılar.
Buna güçleri yetmiyorsa, demek ki Şam’daki camiye de ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya da gücü yetmeyecekti ya da yetmiyordu.
İsrail dese ve sorsa ki “ben Mescid-i Aksa’yı işgal ediyormuşum ya da ediyorum; senin İstanbul’undaki Ayasofya’yı da mı ben işgal ediyorum, orada cuma nazmı kılmanıza da mı ben mani oluyorum?” kim ne cevap verecektir.
Hiç kimse ama hiç kimse hiçbir cevap veremeyecektir…
Sayın Erdoğan, Putin’e Rus uçaklarının Kuzey Suriye’yi geçerek sınır ihlali yaptığını söylediğin de Putin “İyi ama onlar dost uçakları” demişti.
Yunan uçakları yıllarca sınır ihlali yapar, Yunan uçakları ile Türk uçakları yıllarca it dalaşına girer. Türkiye şu ana kadar kaç Yunan uçağını düşürmüştür; Sayın Davutoğlu kaç Yunan uçağının düşürülmesi emrini vermiştir?
Meğerse bugün görüyoruz ki, “Esad gitsin” yerine, “Aman Esad gitmesin” denilmeliymiş.
Türkmenler öldü.
Arap’ın kanı döküldü.
İran koşa koşa geldi, Rusya zaten tepeden hop diye Kuzey Suriye’ye kelimenin tam anlamıyla çöktü.
Eskiden Kuzey Irak PKK sorunumuz vardı, şimdi bir de Kuzey Suriye’de PKK sorunumuz oldu.
Sahi eski başbakanım siz kendi ülkenizde, İstanbul’umuzda, Ayasofya’mızda Cuman Namazı kılabiliyor muydunuz ki Suriye’nin Şam’ında Cuma Namazı kılmaya kalktınız?
