MİT’İN FETÖ RAPORU-1

FETÖ Çatı dava dosyasında bulunan raporların arasında özellikle de MİT’in FETÖ raporu özeti Genelkurmay başkanlığı FETÖ raporu, Jandarma Genel komutanlığı istihbarat FETÖ raporu ve Dönemin Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral'ın Fetullah Gülen ve Işık Tarikatı raporundan sonra ki en kritik raporlardan biri olmasıdır.

FETÖ Çatı davasında yer alan MİT’in sadece yüzde bir kadar sayılabilecek FETÖ raporunun özetinde:

“Fetullah Gülen üzerindeki sır ve perdesi tam olarak kalkmamış bir kişidir. Yeterli bir din eğitimine ve bilgisine sahip olduğu kuşkuludur. İtikatlı inanan insanları etkilemeyi bilecek noktaları iyi keşfetmiş, üstün bir zekâ sahibi olduğu söylenmektedir.

Fetullah Gülen'in âlim olmayı gerektirmeyen dini hikâyeleri, ıstırap yüklü ses tonu eşliğinde sohbetlerinde gözyaşı suyu ile kişilerin manevi alanlarına nüfuz edecek şekilde anlatan ve istediği yöne sevk etmeyi başarmış olduğu konusunda yaygın bir kanaat vardır.

Fetullah Gülen'in din dışına çıkarak eğitim dünyasında, basında, ticari sahada, para piyasasında, ordu ve polis içinde örgütlenme gibi yoğun faaliyetlerini ilmi masumiyet kisvesi ile izah etmek artık mümkün değildir.

Türkiye kamuoyu Fetullah Gülen ve bağlılarının ne yapmak istedikleri yönünde değil, değil derinliğine yüzeysel bilgiye bile sahip değildir. Ne kendisi, ne cemaati, ne iç ve dış organizasyon derinlikleri, ne hedeflerinin boyutu ve ilişkileri milli menfaatlerin neresinde yer almakta oldukları tam olarak anlaşılamamaktadır.

Kendisini ve cemaatini sürekli kendisi anlattığı için ve kendi harekete ile ilgili bazen diğer hareketlerin veya tarikatların mukayesesini halka bırakarak konuyu efsunlamış, toplum görülmesi gerekeni değil kendisinin göstermek istediğini görmek ile yetinmiştir. İmaj değişiklikleri yapacak kadar uyanık ve dikkatli davranmayı başarmıştır.

Fetullah Gülen mensupları arasında tedbir olarak adlandırılan ilişkilerinde ve düşüncelerin aktarılmasında kullanılan takiyye sanatının gelmiş geçmiş en önemli uygulayıcılarından biridir.

Kendini “kıtmir” (kıtmir, Türkçe’de, köpek, it, zağar anlamına gelir) olarak gösterebilecek kadar tevazu sahibi, hakikaten Allah dostu bir er kişi gibi gösterme sanatında mahirdir. “Müslüman gerektiğinde Allah'ı bile inkâr edebilir” diyecek kadar takiyyede ilerlemiştir.

Fetullah Gülen dedeleri ile ilgili anlatımları gibi anne ve babasıyla ilgili anlatımlarında da bariz çelişkiler içerisinde bulunmaktadır.

Ailesini mitolojik bir olayın kahramanları tasvir etmekte daha sonra yine kendi anlatımları ile sıradan bir insan oldukları anlaşılmaktadır.

(Raporda Fetullah Gülen'in çeşitli görüşlerine yer verilip) adeta kendi kendini tensip etmekte;

Sözlerinin güvenilirliği ve doğruluğu ruh sağlığı hususunda ciddi şüphelere neden olmaktadır. Fetullah Gülen “Küçük Dünyam” isimli kitapta “ciddi şekilde bütünüyle iki sene okudum”, ifadesine yer verip, ayrıca “talebeliğimin hepsini toplasanız iki sene ancak yapar” demektedir.

İslamiyet yarım yamalak bir iki yıllık eğitimle hoca sıfatı alıp kürsülere çıkma hafifliğini kaldıramayacak güce ve o nispette de sorumluluk gerektiren bir dindir.

Fetullah Gülen'in açıklayamayacağı çok gizli ve çok önemli bir görevi ve hedefi vardır.

Fetullah Gülen tarikatçı olmadığını, hiçbir tarikata intisabı olmadığı gibi hiçbir münasebetim de olmadı demiştir.

Fetullah Gülen 25.01.1995 günü Sabah Gazetesi'nde Nuriye Akman'a verdiği röportajda rüyasını anlatarak “ben cehennemin önünde kollarımı açmış sel gibi akan insanları durdurmaya çalışıyorum, sonunda dayanamadım kenara çekildim, Vallahi bu cemaatten hiç kimse onların içinde yoktu” diyerek yemin ederek cemaatinden hiç kimsenin cehenneme atılmayacağını söylemektedir. Işık tarikatını kuran Fetullah Gülen şevkyani ışık olarak kurduğu örgütlenmeyi ifade etmiştir.

Fetullah Gülen grubu çok disiplinli bir teşkilatlanma ve sıkı bir hiyerarşi altındadır. Bu iddiaların dile getirilmesi üzerine verdiği cevapta “devlete alternatif örgüt teşkili bir fitnecilik, bozgunculuk demektir. Böylesi bozgunculuk ve fitneden en çok kaçınan ve istikrarı en fazla müdafaa eden birisiyim” diyerek cevap vermiştir. Altın Nesil Yetiştirme gibi müphem bir iddia peşinde bir adam ve bunun yanı sıra bir tarikat, bir örgüt hatta cemaat olduklarını gizleme çabası içerisinde olan insanlar durmaktadır.

Fetullah Gülen gençlere yönelip onlarla birlikte ülkeyi çok tehlikeli mecralara sürükleyebileceği endişesi nihai sonuç olacaktır.

Açık bir örgütsel modelde nasıl bir gizli hedefe doğru gitmekte olduğunu eklektik felsefe anlayışı ile dini fenomenleri kullanan bir tarikat liderinin fark edilmemesi ülkemiz yönünden oldukça acıdır”, görüşlerine yer verilmiştir.