Merkez bankaları, 2008 küresel finansal krizi ve Kovid-19 salgını sonrasında ekonomilerini canlandırmak ve deflasyonu önlemek için mücadele etti. Ancak bu süreçte, genişleyen bilançolarından kaynaklanan zararlarla karşılaştılar.

Bu zararlar, yükselen faiz oranları ve genişleyen bilançoların bir araya gelmesiyle arttı. Merkez bankaları, ekonomiyi canlandırmak için trilyonlarca dolarlık para basarak likiditeyi artırdılar. Ayrıca, sıfır veya negatif getirili tahviller satın alarak bu süreci desteklediler. Ancak enflasyonun artmasıyla birlikte, bu tahviller için ödenen faiz miktarı arttı, bu da merkez bankalarının zararlarını artırdı.

Yüksek faiz oranlarıyla enflasyonla mücadele etme çabaları, ticari bankalara yüksek faiz ödemek zorunda kalan merkez bankalarını etkiledi. Bu durum, merkez bankalarının zararlarının artmasına neden oldu.

KAYIPLAR BÜTÇELERİ ETKİLİYOR

Merkez bankalarının yaşadığı zararlar, hükümetlerin istikrarlı bir gelir kaynağı olan kamu bütçelerine temettü ödeme kabiliyetini kısıtlıyor.

Para politikasının sıkılaştırılmasıyla birlikte, merkez bankalarının fiyat istikrarını yeniden sağlama görevini yerine getirirken geçen yılki kayıplar, daha önce görülenden çok daha büyük ölçekte gerçekleşti.

Enflasyonu düşürmek amacıyla faiz oranlarını artıran merkez bankaları, politika faizlerine bağlı olan net faiz gelirlerinin azalmasına neden oldu. Aynı zamanda, artan tahvil getirileriyle varlık değerlemeleri de geriledi. Bu durum, piyasa değerlerindeki değişiklikleri dikkate alan bir muhasebe uygulaması kullanan merkez bankaları için karlılık üzerinde daha fazla baskı oluşturdu.

Gelişmiş ülkelerde hükümetler, uzun yıllardır merkez bankalarından temettü ödemeleri almaktadır. Ancak son yaşanan zararlar, bütçeler için gelir kaybı anlamına gelmektedir.

Morgan Stanley'nin tahminine göre, ulusal merkez bankalarının bu yıl daha fazla zarar yaşayacağı öngörülmektedir.

FED'İN FALİYET ZARARI

Geçen yıl ABD Merkez Bankası (Fed), kısa vadeli faiz oranı hedefinin yönetilmesiyle ilgili harcamalara bağlı olarak 114,3 milyar dolarlık en büyük faaliyet zararını açıkladı. Mevduat kurumlarının rezerv bakiyelerine yönelik faiz gideri 176,8 milyar dolara yükselirken, repo operasyonlarına ilişkin faiz gideri 104,3 milyar dolara ulaştı.

Bankanın varlık portföyünden elde ettiği faiz geliri ise 2023'te, bir önceki yıla kıyasla 6,2 milyar dolar azalışla 163,8 milyar dolara geriledi.

Fed, son yıllarda çok düşük faiz oranları ve yüksek seviyelerde tahvil tutulması nedeniyle önemli karlar elde etmişti. 2022'de 58,8 milyar dolarlık net gelir kaydedilmişti.

AVRUPA MERKEZ BANKASI

Avrupa Merkez Bankası (ECB), geçen yıl enflasyona karşı faiz artışları nedeniyle 2004'ten beri ilk kez zarar açıkladı. Banka, geçen yılki faiz artışlarından dolayı 1,3 milyar avroluk zarar etti.

ECB, finansal riskler için 6,6 milyar avro ayırmıştı ancak bu rakam öngörülenin üzerinde 7,9 milyar avro olarak gerçekleşti. ECB Konseyi, kalan 1,3 milyar avroluk kısmın bilançoda "geçmiş zarar" olarak gelecekteki karlardan mahsup edilmesine karar verdi.

Banka, yaklaşık 20 yıl kar elde ettikten sonra 2022'de kar açıklamamıştı. ECB'nin açıklamasında, "önümüzdeki birkaç yıl içinde zarar etmenin muhtemel olduğu ancak daha sonra sürekli kar elde etmeye dönmenin öngörüldüğü" ifadesi yer aldı.

ECB'nin bilançosunun toplam büyüklüğü geçen yıl bir önceki yıla göre 24 milyar avro azalarak 674 milyar avroya geriledi.

ECB'nin görevi fiyatları istikrarlı tutmak iken, herhangi bir kar ya da zarar, yan ürün olarak görünüyor. Ancak bazı analistler, söz konusu zararın ECB üzerindeki siyasi baskıyı artırabileceğini ve bağımsızlığını tehdit edebileceği yönünde fikir birliği içindeler.

ECB, en son 2004 yılında avronun hızla değer kazanması nedeniyle kur zararına bağlı olarak 1,63 milyar avro zarar açıklamıştı.

BUNDESBANK

Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), artan faiz oranlarının tahvil varlıklarının değerini düşürmesiyle geçen yıl 1979'dan beri ilk defa zarar etti. Geçen yılki 172 milyon avroluk zarar, risk karşılıklarından telafi edildi. Ancak, Bundesbank raporunda, faiz oranlarının artmaya devam etmesi ve alışılmışın dışında yüksek enflasyonun bilançodaki tahvillerin değerini düşürmesi nedeniyle zararın gelecek yıllarda daha da artacağı öngörüldü.

Bundesbank, 2010 ile 2019 arasında karından yaklaşık 25 milyar avro federal bütçeye aktarmıştı. Ancak geçen yılki zarar, Almanya'nın federal bütçesinde bir gelir kaybı olarak görülecek.

İSVİÇRE MERKEZ BANKASI

İsviçre Merkez Bankası (SNB), 2023 için pozitif faiz oranlarına geçişin etkisiyle 3,2 milyar İsviçre frangı (3,62 milyar dolar) zarar açıkladı. Banka, 2022'de de döviz pozisyonunun etkisiyle 132,5 milyon İsviçre frangı zararı olmuştu.

Hollanda Merkez Bankası'nın (DNB) ise geçen yılki zararı, ECB'nin enflasyona karşı faiz artışlarına devam etmesi nedeniyle yaklaşık 8 kat artarak 3,5 milyar avroya yükseldi. Bankanın 2022'deki zararı ise 460 milyon avro düzeyinde bulunuyordu.

Bankaların açıklamalarında, "Faiz oranları yükselip faiz giderimiz artarken faiz gelirimiz neredeyse hiç artmadı." yorumuna yer verildi.

DNB, ECB’nin parasal sıkılaştırmanın bilançosunu etkilemesi nedeniyle 2028 yılına kadar olası yıllık kayıplar konusunda uyarıda bulunurken, "Ancak 2029'dan itibaren karlılığa dönmeyi bekliyoruz. Hollanda hazinesine temettü dağıtmadan önce ilk birkaç yıl içinde tamponlarımızı eski haline getirmeye çalışacağız. Bununla birlikte, tamponlarımızı eski haline getirme konusundaki beklentilerimiz önemli ölçüde belirsizliğe tabi olmaktadır." değerlendirmesi yapıldı.

Kaynak: AA