Dışişleri Bakanı Fidan, ABD ile Türkiye arasındaki Stratejik Mekanizma Toplantısı görüşmeleri için Washington'a bir ziyaret gerçekleştirdi. Türk basın mensuplarıyla bir araya gelerek de temaslarını değerlendirdi.

Fidan, ABD'nin YPG/PKK'ya verdiği desteğin sadece silah olmadığını, bunun yanında aktarılan kapasite, verilen eğitimler ve oluşturulan kurumsallaşmanın Türkiye için tehdit olduğunun altını çizdi.

Hakan Fidan

Dışişleri Bakanı Fidan, "Türkiye Cumhuriyeti devleti, sınırları içerisinde veya dışında kendine tehdit oluşturan bütün tehdit ve terör odakları ile meşru ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde savaşmaktadır ve savaşmaya devam edecektir. Bundan hiç kimse bizi alıkoyamaz." şeklinde konuştu.

Bakan Fidan uyarıda da bulunarak, "Sizin geçici olarak başlattığınız bu sürecin artık bir kalıcılığa dönüşmesinin iki ülke arasındaki stratejik ilişkinin ilerlemesinin önündeki en büyük engel olduğunu söyledik, bunun bir an önce son bulması, buna bir çözüm getirilmesi gerekiyor, aksi taktirde iki ülke daha büyük bir karşı karşıya geliş riskini taşıyor terör örgütü üzerinden. Bu, iki ülkenin de menfaatine olan bir konu değil." dedi.

Fidan, "Suriye’de YPG ile olan ilişkilerinden memnuniyetsizliğimizi ve bunun iki ülke arasında iki NATO üyesi ortak arasında ortaya çıkardığı stratejik tehlikenin ne olduğunun altını bir kez daha çizdik." ifadesini kullandı.

Hakan Fidan Arzu Erdoğral

Evet  küresel güçler ve terör örgütü PKK hiç boş durmuyor.

Edindiğim bilgilere göre; Küresel güçler ve PKK’nın Kars, Iğdır, Ardahan, Van gibi İran/Ermenistan sınırındaki illerde hatta Artvin'e  bile yoğun biçimde PKK yandaşı yerleştirdiği iddia ediliyor. 

İddiaya göre; Diyarbakır, Şırnak, Batman, Hakkari vs. illerden PKK yandaşları çok planlı ve organize biçimde bu illere yerleştirilip üstelik hepsine işyeri açılıyor ya da iş bulunuyor. 

Arzu Erdoğral Hakan Fidan

Bunlar orada yoğun biçimde çocuk yapıyor, çoğalıyor. 

Sayılan bu illerdeki her cadde ve sokakta, dışarıdan göçüp gelmiş birkaç PKK yandaşının işyerine rastlamak sıradan bir durum olmuş.

Burada birkaç gaye var: Hem bu illerdeki demografik dengeyi PKK lehine değiştirip kendilerince olası bir Kürdistan alanı içinde göstermek hem de İran tarafındaki Kürt nüfusla birlikte bir Kürt bloğu oluşturmak. 

Dahası, Türkiye'yi doğudan da bir PKK güdümlü terör çemberiyle kuşatmak. 

İran rejiminin de diğer tarafta, Güney Azerbaycan sahasında Türkiye sınırına yakın bölgelere yoğun biçimde PKK yandaşı nüfus yerleştirmeye başladığı iddia ediliyor. 

İran böylelikle bölgedeki nüfus dengesini PKK lehine değiştirip Türkleri rejim açısından potansiyel tehlike olmaktan çıkarmayı, orada PKK yandaşları ile Güney Azerbaycan Türklerini çatıştırarak bir anlamda rahat etmeyi, ezeli rakibi Türkiye'yi sıkıştırmayı planlıyor. 

Böylelikle Türkiye güneyden ve doğudan bir Kürt çemberine alınıp bölgeyle bağlantısı kesilecek, yalnızlaştırılacak ve boğulacak. 

ABD’yi uyarıyorsun ama ahtapot gibi her yerden terör örgütü PKK’yı destekleyerek ülkemizi sarmayı istiyor. 

Sayın Hakan Fidan’ın dediği gibi sadece silah değil her türlü yardımı yapıyorlar. Dahası bu denklemde İran’ın planları da var. 

Öncelikle PKK ve onu yönlendiren dış iradenin kuzeydoğu illerimize PKK yandaşı nüfusu taşıyıp/yerleştirip demografik dengeyi değiştirmesi engellenmeli. 

Eşzamanlı olarak da Güney Azerbaycan'daki gelişmelere Türkiye ve Azerbaycan lehine çeşitli yollardan müdahil olmak gerekir.