Ücretli Poşet Beyinsizliği..

Ben yaptım oldu... Hayır olmadı!.. Hem de hiç olmadı sayın ricál-i iktidar... (Dikkat ricál-i devlet demiyorum kasden..)

Alışverişlerde marketlere vatandaşı ödemek zorunda bıraktığınız poşet ücreti hem hakaret hem de beyinsizce bir bozguncu iştir!..

HAKARETTİR çünkü hiçbir akıl, “ben senin reklâmını yapayım üstüne bir de sana para ödeyeyim” eblehliğini kabul etmez. Reklâmı yaptıran bedelini öder..

MARKETİN kocaman reklamı var poşette ve biz o poşetleri taşıyarak konu komşumuza “bak ben feşmekân marketten alışveriş yaptım, sen de bana güveniyorsun madem, oradan alışveriş yap” diyeceğiz öyle değil mi?

BEYİNSİZLİKTİR çünkü düşünülmeden gûya çevreyi korumak adına bu işe girişilmiştir... Çevreyi korumak fakirin işi zahir?

Zenginsen aldığın her nesneyi ayrı bir poşete koy, istediğin kadar poşet al ve sonra da çevreyi kirlet. Fakirsen çevreyi koru, poşet alma... Sayın ricál-i iktidar, şayet samimi isen kâğıt poşet mecburiyeti getirsene...

Şimdi ben veya uyanığın biri, feşmekân markete gidip alışveriş yapsa ve diyelim 4 poşet parası olarak da 1 ₺ ücret ödese..

Poşet ödemesi de fişe yazılacak, sonra adam aldıklarını eve bırakıp poşetleri iade etmeye kalksa market ne yapacak? Tezgahtar, “Hayır biz iade poşetin parasını ödeyemeyiz” diyecekler, öyle değil mi?

O da, “tamam kullandım ama memnun kalmadım, siz şikayetçi olduğumuz ürünleri geri almıyor muydunuz, bakın poşetlerde delik var geri alın...” der, “alırdın – almazdın” al sana kavga...

Sayın ricál-i iktidar Allah aşkına siz ne yapmaya çalışıyorsunuz? Bunca yıl yaptığınız güzel işlerin (bir çuval incirin) içine mi ediyorsunuz?

Tam da seçim arefesinde hiç mi düşünmezsiniz?

Yahu siz kafayı mı yediniz? Bir yandan feminist icraatlerle yuvaları yıkmak... Öbür yandan böyle entipüften işlerle zaten bozuk olan moralleri çökertmek...

Kusura bakmayın ama Kadir ağabey gibi, “Yunan işgal etseydi böyle olurdu ancak” hesabı konuşacağım artık...

Ne danışmanlarınız varmış be. Pes vallahi. PROFESYONEL ASKERLİK dediğimizde bir e-mail ile ceffelkalem reddedilmiştik... Şimdi ele yüze bulaştırarak dediğimize geldiler..

Tabi olan millete oluyor. Birileri EVDE BEDELLİ yaptı, sonra “21 gün”, daha sonra ise “3 ay fiili askerlik” mecburiyetine geçildi... Baştan adam gibi düşünülemiyor.. Ya seçime girerken, ya kaçarken...

BEDELLİ nedir ya? Bedel kanla ödenir, parayla pulla değil. Ya eskisi gibi kanıyla ödetirsin, ya da modern dünya gibi “onun yerine vergileriyle beslediği PROFESYONEL ORDU yapar bu işi..” Doğrusu da budur.

Yunan, pardon CHP yapsaydı bu kadarını yapamazdı... Hiç kusura bakmayın efendiler, ne Atatürk zamanında ne İsmet devrinde görülmedi böylesi gaflet..