Sosyal medya dili

Başbakan Binali Yıldırım, bu yıl sekizincisi yapılan Yunus Emre Enstitüsü'nün "Türkçe Yaz Okulu" programının kapanışında yaptığı konuşmada sosyal medyada kullanılan kısaltılmalara dayalı dilin gerçek dil gibi algılanma tehlikesine dikkat çekti.

Yıldırım şu sözlerle yaptı ikazını:

“Ne yazık ki sosyal medya dili, gençlerimiz arasında geçerli bir yazı, iletişim diline dönüşüyor. Anlamsız kısaltmalar, aralarına serpiştirilen yabancı kelimeler, bozuk cümleler giderek sıradan hale geliyor. Dilimizi kısırlaştıran, nesiller arasındaki iletişimi yok eden, Türkçeden ziyade nevzuhur bir kuş dilini andıran bu çürümeye artık 'dur' deme zamanı gelmiştir. Milli bir seferberlik ruhu ile çalışarak gençlerimize sözün, dilin, kelimelerin değerini ene iyi şekilde anlatmalıyız.”

Doğru söze ne hacet.

Sosyal medyanın kullanıcıyı en az karakterle (harfle) meramı ifade etmeye yol açan uygulamaları ne yazık ki böyle ucube bir dilin ortaya çıkmasına yol açtı.

Sadece bazen kelimelerin hatta cümlelerin yerini “görsel karakter” anlamına gelen “emoji” denen işaretlerler alıyor.

Sanki ilk insanlara özenir gibi, yeni bir işaret dili çıkıyor ortaya…

Ancak bu sadece Türkçeye has bir mesele değil.

Başta sosyal medyanın yaygın dili İngilizce olmak üzere, bütün dillerde benzer kısaltma uygulaması var.

Ancak olayı Türkçe için “sorun” haline getiren husus, bu kısaltmalı, işaretli dilin gerçek dil gibi algılanması.

Başbakan Binali Yıldırım da “sosyal medya dilinin geçerli bir yazı ve iletişim diline dönüşmesi” tehlikesine dikkat çekiyor.

Selamlama ifadesi olarak “slm”, “sa”, “as”, teşekkür yerine “tsk”, batıdan taklit kendine iyi bak yerine “kib” gibi kısaltmalar…

Hakikaten, gençler arasında internette yazıştığı dili yazı dilinde de kullananlar, ya da arkadaşlar arasında konuşurken yuvarladığı kelimeleri aynen yazı diline de aktaranlar var.

Türkçe yazıldığı gibi okunan dil genellemesini, konuşulduğu gibi yazılan bir dil şeklinde algılıyor ve uyguluyor gençler.

Öyle olunca da “saol, gelyom, gitcem, olucak, yapıcak, çıkıyo” gibi ifadelerin yazı diline de aynen aktarıldığına tanık oluyoruz maalesef.

***

2017 yılı “Türk Dili Yılı” ilan edilmişti.

Cumhurbaşkanlığının himayesinde bazı etkinlikler gerçekleştirildi.

Çok önemli ve gerekli bir girişim…

Özellikle “Türkçesi varken neden “start” veriyorsunuz? Hemen bugün Türkçe konuşmaya başlayın!” şeklindeki afiş dikkat çekiciydi.

Günümüzde sıkça kullanılan özellikle batı kökenli kelimelerin Türkçe karşılıkları yıl içinde gerçekleştirilen “Türkçesi varken” başlığı altındaki bir dizi faaliyetle hafızalarımıza yerleştirilmeye çalışıldı.

Güzel ama geç kalınmış bir çaba…

Ba’de harab ül Basra derler ya eskiler.

Atı alan Üsküdar’ı geçtikten, dil tahrip olduktan sonra…

Yine de hiç yoktan iyidir; beyhude sayılmaz yapılanlar.

Ama yıl içinde yapılanlar yeterli kabul edilmemeli.

Yılların tahribatını düzeltmeye bir yıl yetmez.

Daha çok çaba sarf etmek gerek.

Özellikle teknolojideki hızlı değişimden kaynaklanan yabancı kökenli sözcük istilasına karşı.

Önemli olan bu yabancı kökenli kelimelere dilimize yerleşmeden karşılık bulabilmek.

Ve bunu özellikle basın yayın kuruluşlarının da katkısıyla günlük dilde kullanılır hale getirmek.

Mesela, Avrupa Para birimi Euro devreye girdiğinde TDK Avro karşılığını önermişti.

Anadolu Ajansı bu talebe uyarak uzun süre Avro’yu kullandı.

Basın yayın kuruluşları da büyük oranda buna uydu.

Kelimenin bu şekilde yerleşmesi yolunda epey mesafe katedilmişti.

Ama bir süre sonra bu hassasiyet kayboldu.

Maalesef geçmiş yıllarda Türk Dil Kurumu, bütün çabasını -günlük konuşma dilimizde sıkça kullandıklarımız dahil- Arapça ve Farsça kökenli kelimelere karşılık uydurmaya harcamaktan, batı kökenli istilaya engel olamamıştı.

Oysa batıdan hızla dilimize üşüşen yeni kelimelerin saldırısına dur denilebilirdi.

Bunlara zamanında karşılık bulunabilseydi bugün Başbakan’ın konuşmasına da yansıyan yakınmaları yapmayacaktık.

Batı kökenli kelimeleri olduğu gibi almak yerine “bilgisayar” karşılığında olduğu gibi bunların Türkçesini hemen, anında bulabilseydik, bugün bu tür konuşmalara gerek kalmayacaktı.

Şimdi istediğiniz kadar “cd” yerine “yoğun teker” deyin; tutmaz…